Bu araştırmanın amacı okul öncesi öğretmenlerinin pedagojik matematik içerik bilgileri ile sınıf içi uygulamalarında kullandıkları matematik dili arasındaki ilişkiyi tespit etmektir. Araştırmanın örneklemini, Eskişehir ilinde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı anaokullarından uygun örnekleme yöntemiyle seçilmiş iki bağımsız anaokulundaki 21 öğretmen oluşturmaktadır. Öğretmenin sınıf içinde matematik dilini kullanma sıklığını belirlemek için Klibanoff ve diğerlerinin (2006) kategorileri kullanılmıştır. Ardından veri toplama aracı olarak “Okul Öncesi Matematiksel Pedagojik İçerik Bilgisi (OMPİB) Ölçme Aracı” kullanılmıştır. Elde edilen veriler frekans, parametrik olmayan testlerden Kruskal Wallis Testi ve Sperman Korelasyon Testi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda öğretmenlerin sınıf uygulamalarında matematik dilini kullanma sıklıkları ile pedagojik matematik puanları arasında anlamlı olmayan düşük bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin pedagojik matematik puanları ve  matematik dilini kullanma sıklıklarının mesleki deneyimlerine göre değişmediği bulunmuştur. Ayrıca öğretmenlerin daha çok sayma ve sayı sembollerine ilişkin matematik dili kullanmayı tercih ederken, hesaplamaya yönelik matematiksel dilin kullanılmadığı görülmüştür. Öğretmenlerin deneyim yıllarına göre sınıf içinde matematik dilini ilk yıllarda az, 6-10 yıllar arasında daha çok kullanıldığı ve ilerleyen yıllarda yeniden bu kullanımın azaldığı bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi Eğitim, Matematik eğitimi, Matematik dili, Pedagojik matematik içerik bilgisi, Öğretmen

The qualification of a preschool teacher is one of the important factors that determine the quality of preschool education. To increase the quality in education, teachers should be equipped with the necessary knowledge starting from pre-service training, and in-service training should support the upgrading of their knowledge. Thus, the aim of this study was to develop an e-Mentoring-Based Education Program (e-MENTE:PT) for preschool teachers and to test its effectiveness on their professional development during the in-service support period. The study used a design-based research approach. First, focus group interviews were conducted with one-hundred-and-five preschool teachers to find out their needs. Then, an e-MENTE:PT Program was developed based on these needs and devised to be used on the Canvas learning management system (LMS), which involves all opportunities of e-learning and allows one-to-one e-mentoring. The e-MENTE:PT Program involved twelve modules related to the pedagogical content knowledge of the preschool education program. Each module included contents, goals, module materials, e-books, videos, pre- and post-module evaluation questions, discussion questions, live lessons and e-portfolios, all of which were integrated in the LMS. Next, eighteen full-time and nine substitute voluntary teachers from five different provinces were selected as mentees by means of criterion sampling. Nine academicians working in these provinces acted as mentors and implemented the application, each working with two mentees for two months. Qualitative data were analysed by means of descriptive analysis and quantitative data were analysed by means of the Wilcoxon signed rank test. The research concluded that the e-MENTE:PT program supported preschool teachers’ professional knowledge, learning environments and classroom applications, and an e-mentoring based teaching management system was effective on professional development.

No abstract

No abstract