Rezerv para arzında meydana gelen şoklar, artan küreselleşme ve serbestleşen uluslararası sermaye hareketleri ile gelişmekte olan ülkelerde politika faizleri üzerinden varlık fiyatlarını ve döviz kurlarını etkilemektedir. Parasal aktarım kanallarının çalışma mekanizmaları her ülkenin ekonomik ve finansal yapısına göre farklılık göstermektedir. Parasal aktarım kanalları her ülke için farklı sonuçlar verdiğinden, bu kanalların işleyiş mekanizmaları üzerinde konsensüs sağlanamamış ve her ülke için ampirik analiz yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.Bu çalışmanın amacı, uluslararası parasal aktarım kanallarının Türkiye üzerindeki etkilerine yönelik ampirik analizler yapmaktır. Amerikan Merkez Bankası (FED) in 2007 konut krizi nin ardından uyguladığı geleneksel olmayan, genişlemeci para politikalarının Türkiye ye aktarım mekanizmalarını kur kanalı üzerinden, dolar kuru ile dolar arzı ve kısa vadeli tahvil faizleri arasındaki koentegrasyon (eşbütünleşme) ilişkisini dikkate alarak analiz etmektir. Çalışmada 2008:11-2014:6 dönemi incelenmiş, haftalık veriler kullanılarak uygulanan ARDL Sınır Testi yaklaşımında, hem kısa hem de uzun vadede dolar arzı ve tahvil değişkenleri ile dolar kuru arasında eşbütünleşme ilişkisi saptanmış, ancak kısa vadede dolar arzı ile kur arasında gecikmeli ve zayıf bir eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiştir. Bu durum, Türkiye'de döviz kuru kanalının sadece uzun vadede önemli olduğunu göstermektedir. Hata düzeltme modeli ile kısa dönem dengenin uzun döneme yakınsama sürecinin yavaş olduğu belirlenmiştir.Çalışmanın literatüre katkısı ampirik analizler ile, FED'in geleneksel olmayan genişlemeci para politikası uygulamalarının Türkiye ye aktarım mekanizmalarından olan döviz kuru kanalının kısa ve uzun vadeli etkilerini ayrıştırarak ARDL sınır testi metodu ile analiz eden ilk çalışma olmasıdır.
Sağlık, bireylerin kaliteli yaşam sürdürebilmelerini sağlayan temel faktördür. Bireyin sağlıklı olabilmesi ve sağlığını koruyabilmesi için düzgün ve etkin işleyen sağlık sisteminin varlığına ihtiyaç duyulur. Sağlık sisteminin etkinliğinde, sağlık hizmetleri maliyetleri ve bu maliyetlere yönelik finansman yöntemleri etkin bir role sahiptir. Bu doğrultuda ülkelerin tercih ettikleri finansman yöntemleri önemli bir araştırma konusudur. Sağlık talebi açısından sağlık hizmetleri finansmanında doğrudan finansman ve dolaylı finansman olmak üzere temel iki yöntem bulunmaktadır. Doğrudan finansman yönteminde bireyler, sağlık harcamalarını doğrudan kendileri öderler. Dolaylı finansman yönteminde ise hizmet talep eden ile hizmeti sunan arasında ödeyici konumda olan üçüncü taraf bulunur. Bu yöntemde kullanılan temel araçlar; genel vergiler, özel vergiler, primler, tüketici katkıları ve bağışlardır. Çalışmada, sağlık sisteminin vergilerle finansman edildiği, dolaylı finansman yöntemi dikkate alınmıştır. Bu bağlamda makalede, sağlık hizmetlerini vergilerle finanse eden 28 ülke analiz edilmiştir. Kümeleme analizinin tercih edildiği çalışmada, ülkelerin sahip oldukları benzer özelliklere bağlı olarak dört grupta kümelendikleri belirlenmiştir. Aynı kümede yer alan ülkelerin, vergi gelirlerinin GSYİH payı, kişi başına düşen GSYİH ve insani gelişme indeksi sıralamasındaki konumlarına göre birbirlerine yakın konumda yer aldıkları tespit edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.