Medeniyet geliştikçe artan enerji ihtiyacı, azalan doğal kaynaklar ve küresel iklim değişikliği tehdidi gibi nedenlerden dolayı, herkesin enerjiyi verimli ve akılcı bir şekilde kullanılmasının önemi belirginleşmiştir. Enerji maliyetleri çoğu zaman yöneticilerin doğrudan sorumlu olduğu bir maliyet kategorisi olarak değil de düşük önceliğe sahip bir genel üretim gideri olarak ele alınmıştır. Ancak enerji maliyetlerini kontrol altına alarak yönetme bilincine sahip işletmeler, bu konu için düşük bir öncelik atfeden kurumlara nazaran daha rasyonel bir yaklaşım benimsemişlerdir. Bu çalışmanın amacı işletmelerde enerji yönetimi bilinci oluşturmak için modern bir yaklaşım olan faaliyet tabanlı maliyetleme modelinin sağlayacağı ayrıntılı enerji verilerini analiz etmektir. Teorik bulgulara destek sağlamak için bir üretim işletmesinde kullanılan enerji kaynaklarının hangi faaliyetler tarafından ne miktarda tüketildiği ve maliyet yapısını nasıl etkilediği araştırılmıştır ve sonuç kısmında çeşitli öneriler geliştirilmiştir.
Küresel ekonomik entegrasyon ve piyasa ekonomisinin genişlemesiyle yatırımlardan beklenen kazançlar veya kayıplardaki dalgalanmalar ciddi şekilde artmaktadır. Yatırımların önemli bir bölümünü * Makalenin Gönderim Tarihi (
The European Union is investing in the areas of digital skills, digital infrastructures, digitisation of businesses, and public services to speed up numerous administrative processes and to facilitate access to citizens from member countries and neighbouring ones as well. This study provides a quantitative assessment of the efficiency gains that can be attained by the ongoing digital transformation in the realm of Erasmus+, the European Commission’s programme for education, training, youth, and sport for the period 2021–2027. This programme manages a sizable budget allocated to education and training opportunities abroad for millions of students, teachers, and other staff of Higher Education Institutions within the EU and beyond. The management of such experiences has significantly grown in complexity over the last decades, entailing notable expenses that the EC aims to reduce through the end-to-end digitalisation of administrative procedures. Our analysis of the savings attained by the so-called Erasmus Without Paper project (EWP) was conducted by taking a close look at the workload, resources, and money invested in Erasmus+ proceedings by four universities from Spain, Italy, and Turkey. The analysis revealed significant savings in terms of paper wastage (a reduction of more than 13.5 million prints every year for the whole Erasmus+ programme) and administrative time, which may translate into lower staff effort and increased productivity, to the point of managing up to 80% more mobilities with the same resources and staff currently available.
Digitalisation, one of the priority areas of the European Commission, has started to show its effects on the digital transformation of the Erasmus+ programme in Higher Education Institutions. In a programme involving approximately 940 thousand students according to the 2019 figures, the process of handling all mobility-related works in digital platforms is expected to contribute positively to the current workload of higher education institutions. However, it obliges all stakeholders involved in the process to fulfill the requirements for this transformation process. The readiness of the students, who are at the center of this process, is one of the important issues that should be investigated. In this study, it is aimed to comparatively reveal the degree of readiness of the students for the digital transformation of the Erasmus+ programme. In this direction, a questionnaire was applied to a total of 187 students from Spain, Italy, and Turkey, between February and March 2021. In conclusion, the digital skills of the students are one of the most important issues affecting the digital transformation process of the Erasmus+ programme. The level of digital readiness in all three countries is similar since the HEIs are highly interacted by the regulations of Erasmus+ programme.
Karar vericiler olarak yöneticilerin muhasebe prosedürleri ile hisse senedi ve tahvil fiyatları gibi muhasebe raporlarını etkileyen araçlar arasındaki ilişkiyi iyi anlamaları gerekmektedir. Bunu yapmak için, yöneticilerin çok sayıda gözlem ve ampirik testlerin kullanıldığı bu tür karmaşık ilişkileri açıklayan muhasebe teorilerini dikkate almaları gerekir. Muhasebe literatüründe öne çıkan iki muhasebe teorisi, pozitif ve normatif muhasebe teorileridir. Bu çalışma, yöneticinin bakış açısından bu iki teori hakkında eleştirel bir inceleme ve değerlendirme sağlamayı amaçlamaktadır. Tartışılan hipotezler arasında Watts ve Zimmerman'ın yanıt verdiği ifadeler ve yönetimsel çıkarımlara dayanan diğer bazı eleştiriler yer almaktadır. Bu makale aynı zamanda, iyi bilinen muhasebe teorisi araştırmacıları tarafından yapılan yönetici sonuçlarıyla ilgili çok yönlü tartışmalara da değinmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.