No abstract

Ge liş ta ri hi/Re cei ved: 12.09.2011 Ka bul ta ri hi/Ac cep ted: 27.09.2011 © Nö rop si ki yat ri Ar şi vi Der gi si, Ga le nos Ya yı ne vi ta ra f›n dan ba s›l m›fl t›r. / © Arc hi ves of Neu ropsy chi atry, pub lis hed by Ga le nos Pub lis hing ÖZET Amaç: Çalışmada Türkçeye uyarlanan YAB-7 testinin , geçerlik, güvenirlik ve psikometrik özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.Yöntem: Çalışmaya YAB tanısı konulan 110 hasta 112 sağlıklı gönüllü katıldı. Başlangıç uygulamasının üç hafta sonrasında örneklemin belirli bir bölümüne YAB-7 testi yeniden uygulandı. Yapısal geçerlilik için ana bileşenler analizi, doğrulayıcı faktör analizi, ayırt edici özelliğin belirlenmesi için ROC analizi yapıldı. Değişik kesme değerlerinde pozitif öngörücü değer, negatif öngörücü değer, pozitif ve negatif olabilirlik oranı hesaplandı. Bulgular: YAB grubunda YAB-7 testi toplam puanları kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulundu. YAB-7 testi tüm maddeleri arasında anlamlı ilişki, iç tutarlık ve aralıklı uygulamada iyi kararlılık gösterdiği görüldü. Yapısal geçerlilik için yapılan faktör analizinde YAB-7 testi faktör yapısının orijinal test ile benzer olduğu ve yapısal geçerliliğinin iyi olduğu saptandı. Doğrulayıcı faktör analizinde tek faktörlü yapıya iyi uyum gözlendi. YAB-7 testi için en kabul edilebilir kesme değeri 8 bulundu.Sonuç: YAB-7 Türkçe formunun klinik örneklemde orijinal forma benzer olarak yüksek geçerliğe, güvenilirliğe ve iyi psikometrik özelliklere sahip olduğu saptandı. YAB-7 Türkçe formunun yararlı bir tarama testi olarak değerlendirildi. (Nö rop si ki yat ri Ar fli vi 2013; 50: 53-58) Anah tar ke li me ler: Yaygın Anksiyete Bozukluğu-7 (YAB-7) testi, Türkçe uyarlama, geçerlik, güvenilirlik Çıkar çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. ABS TRACTObjective: Our objective was to identify the validity, reliability and psychometric features of the Turkish adaptation of the Generalized Anxiety Disorder-7 (GAD-7) scale. Method: Patients who were diagnosed with 110 GAD patients and 112 healthy control subjects were included in this study. Three weeks after the initial administration, a certain group of the sample was administered the GAD-7 scale again. The principal components analysis for structural validity and confirmatory factor analysis were performed. Receiver operating characteristics (ROC) curve analysis was performed to identify the distinguishing feature. Positive predictive value, negative predictive value, positive and negative likelihood ratios were calculated at different cut-off levels. Results: The total scores for the GAD-7 scale-Turkish version in the GAD group were found to be statistically significantly higher than those in the control group. A significant correlation was observed between all items of the GAD-7 scale -Turkish version that was found to have good internal consistency and intermittent administration. In the factor analysis performed for assessing the construct validity, the factor structure of the GAD-7 scale-Turki...

The aim of this study is to investigate the relationship between fear and avoidance beliefs with the disability of patients with chronic low back pain and the prediction of quality of life. MaterIaL and MetHOds:105 outpatients with chronic low back pain were included in the study. Patients were evaluated with a sociodemographic questionnaire Visual Analog Scale Roland Morris Disability Questionnaire Beck anxiety inventory Beck depression inventory, Somatosensory Amplification Scale Fear and avoidance beliefs questionaire and Short form-36 health survey questionnaire. resuLts:As pain intensity increased, FABQ increased. Higher levels of anxiety, depression, FABQ (work) leads to higher level of disability. The disability predictors were found to be pain intensity and level of anxiety. When levels of pain intensity, level of anxiety and depression, FABQ increased, physical function decreased. Pain intensity and FABQ (physical) were found to be the predictors of quality of life.cOncLusIOn: Findings of our study were compatible with the previous studies that evaluated the relationship between pain intensity and FAB with the disability of patients with chronic low back pain. We think that it'd have a role for the perception of disability and connected to this to prevent the impairment of life quality by implications for FAB in these patients. BuLguLar: Ağrı şiddeti arttıkça korku kaçınma artmaktaydı. Depresyon anksiyete ve korku kaçınma (mesleki) düzeyindeki artış yetiyitiminin artmasına yol açmaktaydı. Ağrı şiddeti ve anksiyete düzeyi yeti yitiminin yordayıcıları olarak belirlendi. Ağrı şiddeti anksiyete ve depresyon düzeyleri korku kaçınma arttıkça fiziksel fonksiyon azalmaktaydı. Ağrı şiddeti ve fiziksel korku kaçınma tutumları fiziksel işlevselliğin yordayıcıları olarak bulundu. sOnuÇ: Çalışmamızın bulguları kronik bel ağrılı hastalarda ağrı şiddetinin ve korku kaçınma inançlarının yeti yitimi ile ilişkisinin değerlendirildiği önceki çalışmalarla uyumlu bulunmuştur. Bu hastalarda korku kaçınma inançlarının değerlendirilmesinin yeti yitimini anlama ve buna bağlı yaşam kalitesindeki bozulmanın önlenmesinde rol oynayabileceğini düşünmekteyiz.anaHtar sÖZcÜkLer: Kronik bel ağrısı, Korku kaçınma tutumları, Yeti yitimi, Yaşam kalitesi

ObjectiveOlder people seek not only a longer life, but also a better quality of life (QOL). Our aim was to find out the relationship between QOL and socio-demographic factors, social activities, cognitive status, depression and anxiety symptoms among medically ill and hospitalized elderly people in Turkey.MethodsTwo hundred forty three patients age 65 years or older were examined. The Socio-demographic Data Survey, the Mini Mental State Examination (MMSE), the Geriatric Depression Scale-short form (GDS-15), the Beck Anxiety Inventory (BAI) and the World Health Organization Quality of Life Instrument-Older Adults Module (WHOQOL-OLD) were applied to participants. The independent samples t-test and analysis of variance (ANOVA) were used to analyze quantitative data. Pearson’s correlation and linear regression analysis were performed.ResultsThe total score for QOL was significantly higher for those who saw their family members and relatives frequently rather than rarely (p=0.002), who were always busy with social activities rather than rarely or never (p<0.001), who had more years of education (p=0.003), and who were frequently exercising (p=0.023). According to linear regression analysis, the WHOQOL-OLD total score increased by 0.295 and −0.936 units, while MMSE and GDS-15 scale scores increased one unit respectively (β=0.295, t=1.979, p=0.04; β=−0.936, t=−4.881, p<0.001).ConclusionCognitive disabilities, depression, and other psychiatric problems along with medical disease negatively affect the QOL of elderly patients. While performing medical assessment regarding elders, detecting and treating cognitive disabilities and depression is very valuable in improving the QOL of elderly patients.

No abstract