Classical narrative cinema is a term used for the narrative form of cinema originating from Aristotle's Poetics. Structurally, it consists of exposition, development, complication and climax and resolution stages. The plot, cause and effect relationships are the basic principles forming narrative. It is aimed to present a narrative that will be perceived as interesting by the audience in the context of the industrial perspective of cinema with technological and cinematographic support. The directors, who use classical narrative, maintain the basic formal features, especially that of Hollywood system.Christopher Nolan, as a literary director, wrote the scenery for a significant portion of the films he directed. His films are described as unique and innovative. He often uses the relativity of time and the subjectivity of reality themes. In this study, it's assumed that Christopher Nolan sustains classical narrative tradition by the contribution of his literary knowledge with his original cinema and editing understanding. According to the qualitative nature of the study, basic literature information about classical narrative technique was given and narrative analysis of Inception (2010) movie was made. The text of the director's film "Inception" (2010) was analyzed according to the classical narrative style by using the narrative analysis method. In the analyzing process, Todorov's elements according to Aristotle's understanding of structure and Gerard Gennette's principles of narrative and discourse were used. As a result of the analysis of the movie Inception, it is concluded that Christopher Nolan interprets literary techniques and visualizes abstract concepts in the field of psychology and physics, as seen throughout his work. It was observed that in the visualization of concepts such as the relativity of time and the subconscious classical narrative cinema techniques were used. In the director's film, the strong causality between events is remarkable. Christopher Nolan's film "Inception", has got common features with his other films in terms of narrative and discourse and that the director continues the classical narrative tradition.
ÖZ Tür filmleri biçimsel ve tematik özellikleriyle benzerlik gösteren filmlerdir. Bilimkurgu filmleri, teknoloji, uzay, kontrolden çıkmış deneyler ve robotlar gibi temalarıyla izleyicisine ulaşmaktadır. Bilimkurgu filmleri, bilimsel gerçeklikten kurgusal evrenini oluşturmak için yararlanmaktadırlar. Dünya savaşları ile kültürel ve siyasi dönüşümler öncesi koşullardan içerik yönüyle etkilenmişlerdir. Kültürel ve siyasi göndermeleri olan ya da propaganda amaçlı bilimkurgu filmlerinden bahsetmek mümkündür. Tüm tür filmlerinin olduğu gibi bilimkurgu türü de diğer türlerle etkileşim içindedir. Bilimkurgu filmlerinin etkileşim içinde olacağı türler kültür endüstrisinin ticari bir tercihidir. Toplumsal koşullar ve yönetmenlerin özgün biçemlerinin de filmin hayata geçirilmesinde etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışmada, Denis Villeneuve tarafından yönetilen Arrival (Geliş) (2016), bilim kurgu türünün diğer türlerle etkileşimi bağlamında değerlendirilmiş ve türün sosyal kültürel değişimin sürekliliğinde değişip değişmediğinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Arrival filminin tür analizinde metin çözümlemesi tekniğinden yararlanılmıştır. Türün yapısal değişiminin tespitinde Derrida'nın yapısöküm tekniği kullanılmıştır. Yapısökümün, metin düzeyinde mevcut olan alternatif anlamların tespitine imkân veren yaklaşımı yol gösterici olmuştur. Bu nedenle çalışmada, yapısökümdeki 'differance' kavramının öngördüğü kavramsal tanımlama pratiğinin bilimkurgu türündeki yapısal değişimi açıklamada kullanılması amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda, Arrival filminin yönetmeni Denis Villeneuve'ün biçemini içerik ve atmosfer boyutuyla yansıttığı değerlendirmesi yapılmıştır. Filmin, Derrida'nın yapısökümcü yaklaşımı ışığında yapılan analizi bağlamında; bilimkurgu türünün alışılagelmiş kabullerini yeniden tanımladığını söylemek mümkündür. Arrival filminin metinsel düzeyde, dünya ülkelerinin işbirliğinin, savaş ve çatışmadan daha değerli olduğu fikrini işlediği sonucuna ulaşılmıştır.
Bilimkurgu sineması, teknoloji ve bilim kavramlarını insanlığa ve topluma ilişkin değerler bağlamında sorgulayan bir tür olarak varlığını sürdürmektedir. Tür filmlerinin genelinde olduğu gibi, sinema tarihi içerisinde toplumsal ve siyasal dönüşümlerin yaşandığı dönemlerde bilimkurgu sineması da üretildiği toplumdaki ve dünyadaki değişimi temalarına dâhil etmiştir. 21.yüzyılda yaşanan toplumsal ve kültürel değişimlerin etkisiyle kimlik ve bellek olgularına ilişkin temalar bilimkurgu türünde kendilerine yer edinmiştir. Bilimkurgu filmlerinde bellek ve zaman kavramları ile bağlantılı temaların oluşturulmasında, sinematografik ilkeler ve türe özgü uylaşımlar birlikte kullanılmıştır. Bu çalışmada, bilimkurgu sinemasında kimlik inşasının bellek ve zaman kavramlarının kullanımıyla gerçekleştirilebileceği varsayımından hareket edilmiştir. İncelemeye alınan örneklem metin analizi yöntemi ile değerlendirilmiş ve bilimkurgu filmleri ile ilgili kavramsal çerçevenin oluşturulmasında literatür taraması tekniğinden yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda, bilimkurgu filmlerinde kimlik olgusunun oluşturulmasında bellek ve zaman kavramlarından yararlanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.