Our results indicate that the serum levels of IGF-I and IGFBP3 are significanlty elevated in the asthma group. We assume that current treatment strategies are not really good enough for asthma. We suppose further strategies which are seeking to balance IGF-I and IGFBP3 should be developed for more effective and curative treatment of asthma (Tab. 2, Fig. 2, Ref. 22).
ÖzetAmaç Çalışmada yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) yatan hastalarda gelişen sağlık hizmeti ile ilişkili (SHİ) Acinetobacter baumanii bakteriyemilerinin klinik özelliklerinin irdelenmesi ve bu enfeksiyon gelişen hastalarda sağkalımı etkileyen risk faktörlerinin saptanması amaçlandı.Yöntem Yoğun bakım ün teler nde yatan ve A. baumann 'ye bağlı SHİ bakter yem tanısı konulan, er şk n hastalar çalışmaya dah l ed ld . En az b r set kan kültürler nde A. baumann üremes saptanan ve lg l hek m/enfeks yon hek m tarafından SHİ bakter yem tanısı konulan hastalara a t ver lere retrospekt f olarak hasta dosyaları ve hastane otomasyon s stem nden ulaşıldı. Yaş, c ns yet, ant b yot k kullanım öyküler , yatış tanısı, altta yatan hastalıklar, uygulanan nvaz f g r ş mler g b r sk faktörler , Bas tleşt r lm ş Akut F zyoloj Skoru (S mpl f ed Acute Phys ology Score) SAPS II değerler ve hastaların mortal te durumları değerlend r ld . Bulgular Çalışmaya 36 vaka dah l ed ld . Vakaların ortalama yaşı (67,3611 (±18) m n:20, max:98) ve %55,5 (n:20) erkek d . En sık ek hastalık h pertans yon (%22) ve en sık yoğun bakıma yatış tanısı travma (%30) d . Hastaların yoğun bakıma yatış ortalama SAPS II skoru 54,05+/-16,21 (m n:20/max 79) d . Hastaların demograf k özell kler , uygulanan nvaz v şlemler ve ant b yot k tedav ler , mortal te açısından karşılaştırıldığında; yaş, SAPS II puanı mortal te gel şen grupta anlamlı olarak yüksek bulundu. Sonuç Hastanede uzun sürel kalış, stero d ve ant b yot k maruz yet varlığı, sınırlı terapöt k seçenekler olan A. baumann bakter yem l hastalarda artmış mortal te r sk ne neden olab l r. Gereks z ant b yot k tedav s nden kaçınmak ve sıkı enfeks yon kontrol önlemler g b kontrol ed leb l r r sk faktörler n n ortadan kaldırılması, A. baumann kaynaklı bakter yem ler ve buna bağlı ölümler azaltab l r.
Anahtar kelimelerYoğun bakım, Ac netobacter baumann , sağlık h zmet le l şk l bakter yem .
Coronary artery disease (CAD) is the primary cause of death worldwide. Vaspin was a recently described adipokine, playing a protective role in many metabolic and cardiovascular diseases. This study aimed to assess the relation of serum vaspin levels and vaspin rs2236242 polymorphisms with CAD. The study included 105 healthy subjects and 105 CAD patients. Serum vaspin concentrations and vaspin rs2236242 polymorphisms were determined by enzyme‐linked immunosorbent assay and polymerase chain reaction, respectively. There was a statistically significant difference between the genotypes of CAD patients (TT 26.7%, TA 71.4%, and AA 1.9%) and controls (TT 70.5%, TA 28.6%, and AA 1%; χ2 = 40.3; df = 2; p = .000). The TA genotype increased the risk of CAD (odds ratio [OR] = 6.60; 95% confidence interval [CI] = 3.60–12.1; p = .000) as compared to the TT genotype. There was a statistically significant difference between the allelic distribution of CAD patients (T 62.4% and A 37.6%) and controls (T 84.8% and A 15.2%; χ2 = 27.0; df = 1; p = .000). Those carrying the A allele had a higher risk of CAD compared to those with the T allele (OR = 3.35; 95% CI = 2.10–5.36; p = .000). The serum vaspin concentrations of the patients with TT, TA, and AA genotypes were 30.4 ± 1.72, 28.4 ± 2.89, and 36.4 ± 6.38 pg/ml, respectively, and there was no significant difference between the serum vaspin levels and vaspin genotypes (p = .696). All of the above suggested that the vaspin rs2236242 polymorphism was associated with CAD in the Turkish population.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.