Bu araştırma, Fatih Akın'ın 2017 yılında gösterime giren Aksanlı Sinema'nın izleklerini kullansa da bunları anlatının ilerleyen bölümlerinde tersine döndüren; suç, suçluluk, hukuk mücadelesi ve adalet arayışına dair güçlü temsiller sunan Paramparça filmi üzerine gerçekleştirilmiş bir alımlama çalışmasıdır. Bu çalışmanın örneklemi homojen örnekleme yöntemi ile belirlenmiş olup, radyo televizyon sinema alanında lisansüstü eğitimine devam eden 16 katılımcıdan oluşmaktadır. Örneklem grubunu oluşturan katılımcıların Paramparça filmini izlemeleri sağlanmış, ardından katılımcılarla yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmelerin ses kaydı alınmış ve bu kayıtlar araştırmacılar tarafından bilgisayar ortamında yazıya aktarılarak doküman haline getirilmiştir. Elde edilen dokümanlardaki veriler kodlar, kategoriler ve temalar halinde düzenlenip tümevarımsal bir biçimde organize edilerek bulgulanmıştır.
Dijital platformların yayın hayatına başlaması ile birlikte eğlence endüstrilerinde büyük yapısal değişiklikler gerçekleşmiş ve buna paralel olarak video anlatılarının tüketilme şekilleri de farklılaşmış, yeni izleme biçimleri ortaya çıkmıştır. Seri izleme bu köklü yapısal değişikliklerin bir sonucudur. Her ne kadar üzerinde uzlaşılmış bir tanımı olmasa da bir dizinin en az üç bölümünü tek oturuşta ve oldukça kısa bir sürede izleme biçimine seri izleme adı verilmektedir. Hatta Netflix 2013 gibi erken bir dönemde seri izlemeyi yeni normal olarak ilan etmiştir ve 2013 yılından günümüze dünyanın farklı coğrafyalarında seri izleme, birçok izleyicinin deneyimlediği bir izleme biçimi haline gelmeye başlamıştır. Özellikle Y ve Z kuşağına mensup izleyiciler seri izleme tercihleri ile dikkat çekmektedir. Ancak seri izlemeyi gerçekleştiren öznelerin bu tercihlerinin altında yatan gerekçeler ve seri izleme motivasyonları üzerine sınırlı sayıda araştırmaya sahip, bilgi boşluklarının olduğu bir alandır. Dolayısıyla bu çalışma bireylerin seri izleme tercihlerini keşfetmek amacıyla gerçekleştirilen Kullanımlar Doyumlar yaklaşımı üzerine temellendirilmiş nitel bir araştırmadır.
Sinema batıda icadından kısa bir süre sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına girmiştir. Özellikle Cumhuriyet’in ilanından sonra kadın ve erkeğin birlikte gidebildiği bir kamusal alan haline dönüşerek, kent kültürü ve modernitenin başat imgelerinden biri olan sinemanın; bir eğlence, kitle iletişim ve sosyalleşme aracı olarak ilk yıllardan itibaren Türkiye’de toplumsal alanda kabul görüp seyirciyle sıcak bir iletişim kurması, akademik alanda farklı bağlamlarda incelenmiştir. Bu araştırma da 1990’lı yılların kültürel ikliminde Konya’da sinemaya gitme ve seyir deneyimleri üzerine odaklanmış nitel bir çalışmadır. Araştırmanın amacı, 1990'lı yıllarda insanlar için tarihsel olarak sinemaya gitmeye atfedilen sosyallik ve etkinliğe katılım olgularının rolünü bulgulamaktır. Araştırmanın bulgularına geçmeden önce Yeni Sinema Tarihi yaklaşımı çerçevesinde izleme mekânları ve sinemaya gitme deneyimlerine odaklanan çalışmaların sonuçlarına değinilmiş ardından 1990’lı yıllarda Türkiye’nin kültürel iklimi içerisinde sinemanın yeri açıklanmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.