Bu araştırmanın odak noktası kamu ve özel sektör çalışanlarının işyerlerindeki mobbing (psikolojik taciz) algı düzeylerini tespit etmek; görev yaptıkları kamu ve özel kurumlardaki motivasyonları üzerine etkilerinin olup olmadığını yaş, ünvan, medeni durum, cinsiyet ve çalışma süresi değişkenlerine bağlı olan etkilerini incelemektir. Yapılan anket çalışmasında elde edilen veriler SPSS 13.0 istatistik programı yardımıyla analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Çalışanların iş hayatında maruz kaldıkları olumsuz davranışlar düzeyinin motivasyonlarına nasıl bir etki yaptığını ölçtüğümüz korelasyon analizleri sonuçlarına göre; çalışanlar iş yaşamlarında çok düşük bir düzeyde olumsuz davranışlarla karşılaştıklarını belirtmişler ve buna paralel olarak da olumsuz davranışların motivasyona etki düzeyi çok düşük çıkmıştır. Araştırmaya katılan çalışanların iş ortamındaki motivasyon düzeyleri hem genelde hem de motivasyon ölçeğinin alt boyutlarında orta düzeyde görülmektedir. Sadece içsel benlik boyutunda çalışanların motivasyon düzeyleri 5,29 ortalama ile orta düzeyin üzerinde çıkmıştır. Buna göre çalışanlar yeteneklerine uygun bir işte çalışmakla daha yüksek motivasyona sahip olduklarını belirtmişlerdir. Bu bağlamda çalışanlar iş yaşamlarında onları küçük düşürecek, psikolojik yönden etkileyecek düzeyde olumsuz davranışlara maruz kalmayıp, daha dolaylı olumsuz davranışlarla da nadiren karşılaştıklarını düşünmektedirler. Bu da onların işleriyle ilgili motivasyon düzeylerini hemen hemen hiç etkilememektedir.
Bu araştırmada Covid 19 salgını döneminde kamu çalışanlarının örgütsel sessizlik davranışlarının kararlara katılma ve iş özerkliği uygulamaları üzerine etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında Kamu çalışanlarının örgütsel sessizlik düzeyi ile karara katılma düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Aynı şekilde razı olma sessizliği ile karara katılma düzeyleri arasında ve savunma sessizliği ile karara katılma düzeyleri arasında da pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Örgütsel sessizlik düzeyi ile iş özerkliği düzeyleri arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Aynı şekilde razı olma sessizliği ile iş özerkliği düzeyleri arasında ve savunma sessizliği ile iş özerkliği düzeyleri arasında da pozitif yönde zayıf bir ilişki bulunduğu görülmektedir. Kamu çalışanlarının örgütsel sessizlik davranışlarını hizmet süresi değişkenine göre değerlendirdiğimiz de razı olma sessizliği boyutu için hizmet süresi 11-15 yıl olan çalışanların ve 16 yıl ve üzeri olan çalışanların örgütsel sessizlik davranış düzeylerinin hizmet süresi 0-5 yıl arası olanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür. Örgütsel sessizlik davranışlarını kendini tanımlama değişkenine göre değerlendirdiğimiz de razı olma sessizliği boyutu için sessiz ve sakin olan çalışanların düzeylerinin sosyal ve dışa dönük olanlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu görülmüştür.
COVĠD 19 SALGINI DÖNEMĠNDE KAMU ÇALIġANLARININ DEPRESYON EĞĠLĠMLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ (ARDAHAN ĠLĠ ÖRNEĞĠ)* Özet Bu araştırmanın odak noktası kamu çalışanlarının Covid 19 salgını döneminde depresyon eğilimlerinin belirlenmesidir. Bu amaçla yapılan anket çalışmasıyla bazı değişkenlere bağlı olarak depresyon eğilim etkileri incelenmeye çalışılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde betimsel istatistikler olan aritmetik ortalama, frekans, standart sapma ve yüzde değerlerine bakılmıştır. Bu çalışma için parametrik analizlerin yapılıp yapılmayacağını belirlemek için öncelikle ölçek verilerinin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına bakıldığında Beck depresyon ölçeğinin her bir maddesinden elde edilen ortalama puanlar sonucunda (depresif belirti yok) sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre kamu çalışanlarının Covid-19 salgını döneminde depresyon eğilimlerinin bulunmadığını söyleyebiliriz. Kamu çalışanlarının depresyon eğilimlerini cinsiyet değişkenine göre değerlendirdiğimiz de anlamlı fark göstermemiştir. Kamu çalışanlarının Covid-19 salgını dönemindeki depresyon eğilimlerini yaş, hizmet süresi, kadrosu, eğitim durumu ve boş zaman tercihi değişkenlerinde gruplar arasında anlamlı fark görülmemiştir. Kendini tanımlama değişkeni ile ilgili analiz sonuçlarına bakıldığında ise kendini sinirli ve çabuk parlayan olarak tanımlayan kamu çalışanlarının depresyon eğilimleri kendini sessiz sakin, sosyal ve dışa dönük, hiperaktif olarak tanımlayan kamu çalışanlarına göre anlamlı bir şekilde daha yüksek görülmüştür.
According to the answers given to questions concerning the negative acts questionnaire by students who participated in the research, significant differences were observed between the perceptions of students who studied in the departments of
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.