Bu araştırmada yetişkinlerin sağlık okuryazarlık durumu ile sağlık kaygısı arasındaki ilişki incelenmiştir.Araştırma Konya merkezde yaşayan bireyler üzerine uygulanmış olup 900 kişiye ulaşılmıştır. Çalışmada "sağlık okuryazarlık" ölçeği ve "sağlık kaygısı" ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada kadınların sağlık okuryazarlığı ve sağlık kaygısı erkeklere oranla daha fazla çıkmıştır. 26-35 yaş, 36-45 yaş ve 46-55 yaş aralığındakilerin sağlık okuryazarlık oranı 56 ve üstü yaş olanların ortalamasına göre daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Eğitim durumu arttıkça sağlık okuryazarlık durumunun da arttığı tepsi edilmiştir. Gelir durumu arttıkça sağlık okuryazarlık durumu da artmış ve sağlık kaygısı azalmıştır. Sürekli ilaç kullananların sağlık okuryazarlığı daha düşük ve sağlık kaygı ortalaması daha yüksek çıkmıştır. Araştırma sonuçlarına göre sağlık kaygısı ile sağlık bilgisine erişim, bilgiyi anlama, bilgiyi değerlendirme ve bilgiyi kullanma arasında negatif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Genel olarak bireylerin sağlık okuryazarlık düzeyi arttıkça sağlık kaygısının azaldığı gözlemlenmiştir.
Öz Bu araştırmada, öğrencilerin telefonlarına ulaşamadığı zamanlarda yaşadıkları kaygıların (Nomofobi) dikkat eksikliğine etkisi incelenmiştir. Çalışma Selçuk Üniversitesi'nde eğitim gören öğrenciler üzerine uygulanmıştır. Nicel araştırma deseni kullanılmış olup araştırmaya 104 erkek 196 kadın olmak üzere toplam 300 kişi katılmıştır. Araştırmada nomofobi ölçeği ve dikkat eksikliği ölçeği kullanılmıştır. Nomofobi Ölçeği, Yildirim ve Correia (2015) tarafından geliştirilen ve Yildirim ve diğerleri (2015) tarafından Türkçeye uyarlanan 20 maddelik bir ölçektir. Söz konusu ölçek, 20 maddeden oluşan 1 ile 5 arası puanlanan 5 seçenekli Likert tipi bir ölçektir. Toplam 18 maddeden oluşan dikkat eksikliği ölçeği Dünya Sağlık Örgütü tarafından geliştirilmiştir. Doğan ve ark. (2009) tarafından Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılmıştır. Nomofobi ölçeğinin güvenirliliği 0,917 iken, dikkat eksiğinin güvenilirliği 0,754 çıkmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin; %34,7(104)'ü erkek, %65,3(196)'sı kadındır. Öğrencilerin %19'u 1.sınıf, %22,7'si 2.sınıf, %30'u 3.sınıf ve %28,3'ü 4.sınıflardan oluşmaktadır. Nomofobi ölçeğinde; Öğrenciler en yüksek ortalama puanı "Akıllı telefonumun şarjının bitmesinden korkarım." ve "Akıllı telefonumdan istediğim her an bilgiye bakamadığımda canım sıkılır" maddelerine vermişlerdir. En düşük ortalama puanı ise "Bağlantılarımdan ve çevrimiçi ağlardan gelen güncelleme bildirimlerini takip edemediğim için kendimi tuhaf hissederim." ve "Elektronik postalarımı kontrol edemediğim için kendimi huzursuz hissederim." maddelerine vermişlerdir. Yapılan araştırma sonucunda öğrencilerde gözlemlenen nomofobi dikkat eksiğini pozitif yönde etkilemektedir. Telefon bağımlılığındaki bir birim artış dikkat eksikliği 0,28 oranında arttırmaktadır. * AbstractIn this research, the effect of anxiety (Nomophobia) on attention deficit was investigated. The study was conducted on students studying at Selçuk University. A quantitative research design was used and a total of 300 participants, 104 male and 196 female, participated in the study. Nomophobia scale and attention deficit scale were used in the study. Nomophobia Scale is a 20-item scale developed by Yildirim and Correia (2015) and adapted to Turkish by Yildirim et al. (2015). The scale is a Likert type scale consisting of 20 items with a score of 1 to 5 with 5 options. The attention deficit scale consisting of 18 items was developed by the World Health Organization. In the study of Doğan et al. (2009) conducted a validity and reliability study in Turkish. While the reliability of the nomophobia scale was 0.917, the reliability of attention deficit was 0.754. The students who participated in the research; 34.7% (104) were male and 65. 3% (196) were female. 19% of the students consisted of first grade, 22.7% of the second grade, 30% of the third grade and 28.3% of the fourth grade. Nomophobia scale; Students rated the highest average "I'm afraid my smartphone will run out of charge." and "I can get bored when I can't look at the information every time I...
The aim of the study is to develop a measurement tool to determine the health-seeking behavior of individuals. The study is applied on 401 people aged 18 and older residing in Selçuklu district of Konya. Literature reviews, expert advice and results of individual interviews, a 30-item question pool is created. Exploratory factor analysis (AFA) and confirmatory factor analysis (CFA) are performed with the data obtained from the pilot application. As a result of AFA, a 3-factor 16-item structure is obtained. The Kaiser-Meyer Olkin (KMO) coefficient is 0.810 and the Barlett test is significant (p <0.001). However, as a result of the subsequent CFA analysis, the t values of 4 items are lower than 1.96. These items are excluded because they adversely affect the goodness of fit index values. As a result of the removal of these substances, DFA analysis is performed. As a result of the research, a scale consisting of 12 items and 3 factors showing health seeking behavior for individuals is developed. Online search behavior consists of 6 items, professional search behavior 3 items, and traditional search behavior 3 items.
ÖzSon yıllarda teknolojinin gelişmesi ile birlikte bireyler bilgiye çoğunlukla dijital ortamlardan erişmektedirler. Sanal ortamlardan bilgiye erişmek daha hızlı olduğu için, kişiler sağlıkla ilgili bilgiye erişmekte bu yolu tercih etmektedirler. Fakat bu ortamlarda çok fazla bilgi kirliliği olduğu için, bireyler doğru bilgiye ulaşmakta zorlanmakta veya eriştikleri bilgi bireyde kaygı düzeyini artırmaktadır. Bu araştırmada Sağlık Bilimleri Fakültesi öğrencilerinin siberkondri düzeyleri ve ilişkili faktörlerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın örneklemini Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde öğrenim gören 450 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada Batıgün ve ark. (2018) tarafından geliştirilen 28 maddelik Siberkondri Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya katılanların %54,3'ü kadın, %25,5'i Sağlık Yönetimi, %14,4'ü Beslenme ve Diyetetik bölümünde öğrenim görmektedir. Öğrencilerin %49,2'si 4-6,%19'u 7-9 saat internette günlük zaman geçirdiğini ve %67,7'si internette yer alan bilgilere güvenmediğini belirtmiştir. Son bir yıl içinde doktora başvuru sayılarına bakıldığında öğrencilerin %47,7'si 6-10, %19,7'si 11-15 defa doktora başvuru yaptığını belirtmiştir. Araştırma sonucuna göre kadınların ve sürekli ilaç kullanımına sahip öğrencilerin siberkondri düzeylerinin daha yüksek olduğu sonucuna varılmıştır.Çalışma sonucunda bireylerin algılanan sağlık durumları iyiye gittikçe siberkondri düzeyinin düşeceği tespit edilmiştir. AbstractIn recent years with the development of technolog, individuals access information mostly from digital media. Since it is faster to access information from digital environments, people prefer this way to access information about health. However, since there is a lot of information pollution in these environments, individuals have difficulty in reaching the correct information or the information they access increases the level of anxiety in the individual. The aim of this study is to investigate the cyberchondria levels and related factors of the students of the Faculty of Health Sciences. The sample of the study consists of 450 students studying at the Faculty of Health Sciences of Selçuk University. In the study Batıgun et. al. (2018) was used by the 28-item Cyberchondria Scale. 54.3% of the participants were female, 25.5% were in Health Management and 14.4% were in Nutrition and Dietetics. 49.2% of the students spend 4-6 hours, 19% 7-9 hours on the internet and 67.7% do not trust the information on the internet. Looking at the number of doctorate applications in the last year, 47.7% of the students stated that they have applied for doctorate 6-10 times, and 19.7% stated that they have applied for doctorate 11-15 times. According to the results of the study, it was concluded that cyberchondria levels of women and students with continuous drug use were higher. As a result of the study, it was found that as the perceived health status of individuals improved, the cyberchondria level would decrease.
Purpose: Maintaining a healthy life is the right of every individual. The important matter at this point is accepting early intervention without delaying healthcare demand and taking action for this intervention. Through this study, it was aimed to develop a measurement tool in order to determine the procrastination behavior for healthcare services demand among the individuals at the age of 18 and over.Methods: In the study, a questionnaire form that consists of the demographic variables (gender, age, marital status, education, chronic diseases, number of applications to the physician, access to physician, and health insurance) and informed consent was employed. Healthcare Demand Procrastination Scale (HDPS) was employed as well as the Health Seeking Behavior Scale (HSBS) for the validity of criteria. Analyses were conducted by SPSS (Statistical Package for Social Sciences) and AMOS (Analysis of Moment Structures).Results: No significant difference was found between the scores obtained through Kendall's test which was conducted in order to test the content validity of the scale. Exploratory and confirmatory factor analyses were performed and as a result of the analysis, values of the goodness of fit were found normal and acceptable. HSBS was employed to ensure the criteria validity of the scale. A positive relationship was found between HDPS and traditional health-seeking behavior while there was a negative relationship with professional health-seeking behavior. In the Pearson correlation coefficient analysis which was conducted to reveal the correlation between test-retest scores, a statistically significant and positive relationship was observed between two measurements. Conclusions:As a result of the research, a scale which measures the healthcare demand procrastination behavior in Turkey was developed and validated. In addition, the healthcare procrastination behavior of individuals with a certain disease can also be examined through the developed scale.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.