Objective: The aim of the presented study is to evaluate the adaptive process and psychiatric symptoms in the 7-12 age group followed-up with telemedicine interviews during the height of the pandemic. Method: Patients between the ages of 7-12 who were followed up in our outpatient clinic were called by telemedicine service at the appointment date. The questionnaire prepared by the researchers in order to investigate the adaptation process to the pandemic was administered, the answers provided by the patients and their families were recorded in the case data form together with Clinical Global Impression (CGI) Scale score appraised by the interviewing psychiatrist. Medical records pertaining to each patient were also reviewed, their psychiatric diagnoses, according to DSM 5 criteria and CGI scores recorded in their last face-to-face interviews during the pandemic period, were included in the case data form. Results: Fifty patients were included in the study. The mean age of the participants was 9.14±1.61 years. Attention deficit hyperactivity disorder (60%) was the most common psychiatric diagnosis detected in the participants before the pandemic, followed closely by anxiety and related disorders (20%) and specific learning difficulty (16%). The CGI scores of the cases before, and during the pandemic were 2.72±0.75, and 2.92±0.94, respectively. The difference between the mean scores was statistically significant (p=0.024). Conclusion: Our study emphasizes the importance of follow-up by telemental health practices in cases where face-to-face psychiatric interviews are not applicable, i.e., due to the risk of transmission of COVID-19 disease during the current pandemic
Bu çalışmada kronik tıbbi hastalığı olan psikiyatrik takipteki çocuk ve gençlerin pandemi ile ilgili uyum süreci ve psikiyatrik belirtilerindeki değişikliklerin Teletıp uygulaması ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya, Konsültasyon Liyezon Polikliniği'nde takipli, 0-18 yaş arasındaki olgular dahil edilmiştir. Olgular randevularının oldukları gün ve saatlerde, Teletıp yolu ile aranarak ebeveyn ve kendileri ile psikiyatrik görüşme yapılıp son durumları değerlendirilmiştir. Pandemi ile ilgili uyum sürecini araştırmak amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan anket soruları olgu ve ailelerine sorulmuş, cevapları olgu veri formuna kaydedilmiştir. Olguların pandemi öncesi Klinik Global İzlenim (KGİ) ölçeği puanları dosyalarındaki bilgilere göre, pandemi dönemindeki KGİ puanları da telefonla yapılan görüşme sonucuna göre kaydedilmiştir. Bulgular: Çalışmamıza katılan olguların %49'u (n=25) kız, %51'i (n=26) ise erkektir. En sık görülen kronik tıbbi hastalıklar nörolojik (%21,6, n=11) ve metabolik-genetik (%21,6, n=11) hastalıklar olarak tespit edilmiştir. Olgularımızda pandemi öncesi tespit edilen psikiyatrik tanılarda birinci sırada Dikkat Eksikliği/ Aşırı Hareketlilik Bozukluğu (%35,3), ikinci sırada Depresyon Bozuklukları (%17,6) ve Anlıksal Gelişimsel Bozukluk (Ağır Olmayan) (%17,6) gelmektedir. Olguların pandemi öncesi KGİ puanı 2,62±0,59, pandemi sürecindeki KGİ puanı 2,90±0,80 olarak değerlendirilmiştir. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0,003). Evde sağlık çalışanı olup olmaması ve yakınlarında hastalıktan etkilenen birey olup olmaması ile KGİ puanı arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Sonuç: Çalışmamız kronik tıbbi hastalığı olan ve psikiyatrik takipteki olgularda, pandemi sürecinde ruh sağlığının olumsuz etkilendiğini, sinirlilik ve kaygı gibi belirtilerde artma olduğunu ve immatür davranışlar, uyku düzeninde değişiklik gibi yeni ruhsal belirtilerin eklendiğini göstermesi bakımından önemlidir.
Amaç: Bu çalışmada okul öncesi yaş grubunda olup psikiyatrik takibi devam eden çocukların COVID-19 pandemisi ile ilgili uyum süreci ve psikiyatrik belirtilerindeki değişikliklerin Teletıp sistemi ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya psikiyatrik takibi devam eden okul öncesi yaş grubundaki hastalar alınmıştır. Randevu günlerinde Teletıp sistemi aracılığıyla görüşülerek covıd-19 pandemisi ile ilgili uyum sürecini değerlendirmek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanan anket soruları sorulmuş ve kaydedilmiştir. Pandemi ve pandemi öncesi dönemdeki hastalık şiddetlerini değerlendirmek için Klinik Global İzlenim-Hastalık Şiddeti (KGİ-Şiddet) ölçeği kullanılmıştır Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen 51 hastanın %27,5'i kız, %72,5'i erkektir. Yaş ortalaması 4,42±1,15'tir. Psikiyatrik tanılarda birinci sırada Otizm Spektrum Bozukluğu (%52,9), ikinci sırada Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu (%21,6), üçüncü sırada ise Hafif Düzeyde Mental Retardasyon (%13,7) yer almaktadır. Pandemi döneminde gözlenen birincil değişiklik olarak olguların %25,5'i sinirlilikte artış, %19,6'sı kaygıda artış bildirmiştir. Hastaların uyku ve beslenme rutinleri sorgulandığında %54,9'u uyku, %39,2'si beslenme ile ilgili değişiklik bildirmiştir. Hastaların pandemi öncesindeki KGİ-Şiddet puanı 3,37±0,87, pandemi dönemindeki ise 3,74±0,89 olarak değerlendirilmiştir. Sonuç: Okul öncesi yaş grubunda en sık saptanan yakınmalar sinirlilik, kaygı artışı ile uyku ve beslenme düzeni değişiklikleri olmuştur. Çalışmamız pandemi sürecinden etkilenme düzeylerini tespit etmek açısından yol gösterici olmuş ve çocuklara yaş gruplarına uygun bilgilendirmeler yapılmasının, Teletıp yolu ile tedavi ve takiplerinin devam etmesinin gerekliliği vurgulamıştır.
Objective: The aim of this study was to examine the sociodemographic characteristics, psychiatric diagnoses and factors associated with psychiatric diagnoses of children and adolescents who are victims of sexual abuse. Method: The files of 92 children and adolescents aged between 0-18 who were referred to University Hospital Child and Adolescent Psychiatry Forensic Policlinic between January 2017 and December 2019 due to sexual abuse were evaluated retrospectively. Psychiatric diagnoses of the cases were made according to DSM 5 diagnostic criteria. Intellectual capacity of the cases was evaluated according to the latest verison of Wechsler Intelligence Scale for Children. Results: In our study, 78 (84.8%) cases were female and 14 (15.2%) were male. Mean age of the cases was 14.1±3.88 years. The most common type of sexual abuse was touching (52.2%, n=48). There was a psychiatric diagnose in 50 (54.3%) of them. The most common psychiatric diagnoses were posttraumatic stress disorder (n=29, 31.5%) and major depressive disorder (n=25, 27.2%). The rate of psychiatric diagnosis was significantly higher in cases exposed to coercion and violence (p=0.032). In 32 cases (34.8%), it was determined that the abuser was within the family. Conclusion: Sexual abuse has an effect on child’s development throughout life.In our study, the rate of psychiatric diagnosis was high. It is very important to provide the necessary psychiatric support to the victims of sexual abuse. With the studies to be done in this area, awareness can be increased and necessary precautions can be taken.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.