ÖZETBartonella türleri insanlarda kedi tırmığı hastalığı, basiller anjiomatozis, basiller peliozis, Carrion hastalığı, enfektif endokardit ve siper ateşi gibi pek çok hastalığa yol açmaktadır. Türkiye'de Bartonella'lara bağlı kedi tırmığı hastalığı ve basiller anjiomatozis olgu sunumları bulunmaktadır. Aydın merkez ve ilçele-rinde yapılan çalışmalarda, risk gruplarında Bartonella henselae seropozitifliği ortalama %11.5; evde kedi/ köpek besleyenlerde ise ortalama %26.5'e kadar çıkabilmektedir. Kesitsel epidemiyolojik bir araştırma olarak planlanan bu çalışmada, Aydın'da kan donörlerinde B.henselae ve Bartonella quintana seroprevalansının ve transfüzyon riski açısından öneminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, 2011 yılı Ocak ayında hastanemizin kan merkezine başvuran sıralı 333 kan donörüne (49 kadın, 284 erkek) ait serum örnekleri dahil edilmiştir. Örneklerde B.henselae ve B.quintana IgG antikorları, iki farklı ticari kit (Vircell, İspanya; Focus, ABD) kullanılarak indirekt floresan antikor yöntemiyle araştırılmıştır. Çalışılan örnekler iki ayrı araştırmacı tarafından floresans mikroskop ile x400 büyütme ile incelenerek floresans 1+ ile 4+ arasında derecelendirilmiş, 2+ ve üzerinde olanlar pozitif olarak değerlendirilmiştir. Kan donörlerinin %3.3 (11/333)'ünde B.henselae IgG seropozitifliği saptanmıştır. Seropozitiflik, kadın donörlerde %4.1, erkek donörlerde ise %3.2 olarak bulunmuş; cinsiyetler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p= 0.668). B.henselae IgG titreleri; 6 (%1.8) örnekte 1/64, 4 (%1.2) örnekte 1/128, 1 (%0.3) örnekte ise 1/1024 olarak izlenmiştir. B.henselae IgG pozitif örneklerde daha düşük titrede B.quintana IgG pozitifliği tespit edilmiş ve çapraz pozitiflik olarak değerlendirilmiştir. Kullanılan kitlere göre floresans dereceleri karşılaştırıldığında, bir titre dışında uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. İki araştırmacının değerlendirme sonuçları karşılaştırıldığında ise, 1+ ve altında olan derecelendirmelerde farklar olduğu belirlenmiştir. Araştırıcılar arasındaki ve kitlere bağlı bu değerlendirme farkları araştırmanın sonuçlarını etkilememiştir. Sonuç olarak, Aydın'da kan donörlerinde B.henselae enfeksiyonu bulunabileceği ve donör-lerin detaylı sorgulanmasının transfüzyon yoluyla bulaşı önlemede yardımcı olabileceği düşünülmüştür.
Objective: The risk of infection with HBV and HCV in healthcare workers has been increased as risks such as contact with the blood or open wound of the infected people. The aim of the study was to investigate the seroprevalence of hepatitis B virus (HBV) and hepatitis C virus (HCV) infections among healthcare working at Tire State Hospital.Methods: Screening records of total 518 hospital personnel working in the Tire State Hospital between January 2012 and April 2017 were retrospectively reviewed. HBsAg, Anti-HBs and Anti HCV tests on the blood samples obtained for screening were performed in our laboratory using Siemens advia centaur XP chemiluminescence technique.Results: Between January 2012 and April 2017, a total of 518 health workers, ranging in age from 18 to 63 working in the State Hospital, were evaluated in infectious diseases and clinical microbiology clinics.Conclusion: Hospital workers should be screened for HBV and HCV and individuals without HBV vaccination should be vaccinated. In our country, HBsAg positivity in healthcare workers has decreased especially in recent years. Nevertheless, healthcare workers are still under the risk of HBV and HCV. Therefore, it is important to keep and review the records of hospital workers regularly. Disease and Clinical Microbiology, Izmir, Turkey e-mail: gokcenbudak@gmail.com Our personnel were negative for Anti-HBs 61 (11.8%) and anti-HBs positivity was detected in 457 (88.2%) of the obtained samples, 6 (1.2%) of these personnel were positive for HBsAg. It was detected that two cleaning personnel and a nurse were positive for anti-HCV. Keywords
ÖZ Amaç: Hepatit C virus enfeksiyonları yüksek oranda kronikleşmekte ve kronik hepatit C infeksiyonlu hastalar ikili veya üçlü antiviral ilaç kombinasyonu ile tedavi edilmektedir. Ancak kronik HCV enfeksiyonlarının tedavisinde hastaların tedaviye verdiği yanıtı etkileyen birçok faktör tanımlanmıştır. Bunlardan biri, tedavi sonunda oluşan kalıcı virolojik yanıt (KVC) ile IL-28B polimorfizmi arasındaki ilişkidir. Bu çalışmada, antiviral tedavi uygulanan kronik HCV hastalarında IL-28B (rs12979860) polifmorfizmindeki dağılım ve kalıcı virolojik yanıt arasındaki ilişkinin gösterilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya peginterferon-ribavirin tedavisi alan kronik HCV enfeksiyonu olan hastalar alınmıştır. Tedavinin 12. haftasında, tedavi bitiminde ve altı ay sonraki kontrollerde HCV RNA araştırılarak, erken ve kalıcı virolojik yanıt belirlenmiştir. Bulgular: Çalışmaya dâhil edilen 41 hastanın, 18'i (%43.9) erkek, 23'ü (%56.1) kadındır. Hastalarda IL28B SNP varyantı olan rs12979860'in %12.2'si CC genotipi, %19.5'i TT genotipi, %68.3'ü TC genotipi olarak tanımlanmıştır. Erken virolojik yanıt CC genotipi taşıyan hastalarda %80, TT genotipinde %75, TC genotipinde %82.1 olarak bulunmuş ve erken virolojik yanıt açısından IL-28B genotipleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Hastalarda kalıcı virolojik yanıt ise CC genotipi taşıyan hastalarda %100 iken, TT ve TC genotiplerinde sırasıyla % 62.5 ve % 46.4 olarak bulunmuştur. Kalıcı virolojik yanıt CC genotipi bulunan hastalarda diğer genotiplere göre istatistiksel olarak anlamlı olarak yüksek oranda bulunmuştur (p=0.035). Sonuç: Bu sonuçlara göre, IL28B (rs12979860) CC genotipleri taşıyan kronik HCV enfeksiyonlu hastalarda yüksek oranda KVC alınmaktadır. Ancak bölgemizde kronik HCV enfeksiyonlu hastalarda CC genotipleri düşük oranda taşınmakta, KVC'ın daha düşük oranda olduğu diğer genotipler ise yaygın bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı, bölgemizde kronik HCV enfeksiyonlu hastalarda tedavinin planlanmasında ve takibinde IL28B (rs12979860) CC genotiplerin düşük oranda olduğunun dikkate alınmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Anahtar kelimeler: Kronik HCV enfeksiyonu, IL28B poliformizmi, peginterferon-ribavirin tedavisi ABSTRACT The Distribution of IL28B Polymorphism (rs12979860) and its Effect on the Response to Treatment in Patients with Chronic Hepatitis C Virus in Aydın ProvinceObjective: Hepatitis C virus (HCV) infections have become increasingly chronic and the patients with chronic hepatitis C infections are given dual or triple antiviral drug combinations. However many factors are described affecting the response of the patients to treatment. One of them is the relationship between sustained virological response to treatment and IL-28B polymorphism. In this study, we aimed to investigate the relationship between the distribution of IL-28B (rs12979860) polymorphism. Material and Methods:This study was conducted with chronic HCV patients undergoing peginterferon-ribavirin treatment. HCV RNA was investigated at the 12 th week of the ...
Background: Cervical cancer is the most common malignancy in Indian women and approximately 130,000 women fall prey to cervical cancer every year. HPV DNA testing can be used as an adjunct to cytological screening of cervical samples of above 30 year old women and can be used as an optional test for follow-up in women who have slightly abnormal Pap test results. The aim of the study was to assess the HPV 16 and 18 status in cervical cancer patients and in healthy women visiting JIPMER, Pondicherry.Methods & Materials: This study was approved by JIPMER Institute Ethics Committee. 171 biopsies from cervical cancer patients and 152 cytobrush samples from healthy women were collected. DNA was extracted using QIAamp DNA mini kit. The quality and quantity of the extracted DNA was determined by a spectrophotometer. The integrity of genomic DNA was checked by amplifying a 248-bp product of the human beta-globin housekeeping gene. A nested multiplex PCR was standardized and carried out to detect 2 high risk types, HPV 16 and HPV 18, further representative positive PCR amplicons were sequenced for confirmation.Results: Out of 171 cervical cancer cases, 149 (87%) patient samples tested positive. Overall HPV-16 and18 occurrence was found to be 87% in which HPV-16 was 64%, HPV 18 was 3% and mixed infection was 23%. Out of 152 healthy women cases, 78 samples were positive. Overall HPV-16 and18 occurrence was found to be 51% in which HPV-16 was 22%, HPV 18 was 5% and mixed infection was 25%. Sequencing results were analyzed in NCBI BLAST to reconfirm the HPV genotype. Conclusion:In our study, HPV -16 found to be the most common genotype in our region. Our study suggests that the HPV 16 and 18 mixed infection could be due to the consequence of poor genital hygiene and unsafe sexual behavior. In healthy women cases, it may be too early to come to a definitive conclusion about the HPV positivity because women under 30 who are sexually active are likely to have an HPV infection that will disappear on its own in future. But those women may need regular follow up.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.