The research aims to investigate the emotional response and protective behaviors of domestic tourists’ post-pandemic period and their holiday intentions or holiday avoidance behaviors. For this reason, understanding tourist behavior during and after significant tourism crises is critical for the recovery of the tourism industry. To achieve this aim, first, we examine the effects of perceived vulnerability and perceived severity factors in the threat appraisal of domestic tourists, the effects of the response efficacy, response cost, and self-efficacy factors in the coping appraisal, and the effects of fear and hope factors as the anticipatory emotion responses regarding protection motivation. Second, we measure the effect of protection motivation on the factors of taking a vacation and avoiding a vacation, which constitute behavioral intention. This study applies the health-related protection motivation theory to explore how domestic tourists’ behavioral intentions are influenced by Coronavirus disease (COVID-19) in the post-pandemic period. The study includes citizens residing in Türkiye who have had at least one-holiday experience in the last five years. Online questionnaire surveys were administered to 1391 domestic tourists. In the research, in addition to testing the validity and reliability of the scales, simple linear regression analysis was used to test the model based on the hypotheses experimentally. The results show that factors have internal consistency reliability, convergent validity, and discriminant validity. Response cost and hope variables are ineffective in predicting the protection motivation, and all other effect sizes (f2) are positive. All hypotheses have been supported. However, the response cost (β = −0.029, p > 0.05) has no effect on protection motivation, thus only one is rejected. As a result, domestic tourists would like to maintain the assurance of their health and safety during a holiday. An integrated model with protection motivation theory and different theories as theory of planned behavior should be implemented. As a result, this will provide a more comprehensive understanding of the complexity involved in the sustainable behavioral intentions in the post-COVID era.

In recent years, corporate social responsibility, which comprises economic, legal, ethical and philanthropic responsibilities, has become important concept to build good relations between business and stakeholders and to gain competitive advantage over its rivals. Moreover, it has a positive impact on stakeholder’s (for example; employees, customers, investors) attitudes and behaviors toward business. The main aim of this study is to determine opinions and perceptions of students who study management license toward corporate social responsibility. The research data is gathered from final year students of Alanya Alaaddin Keykubat University, Faculty of Management with a used scale. 251 surveys are used in the research. The findings obtained from research have put forth that management faculty students who are future manager candidates are in opinion and perception of covering respectively economic, philanthropic, legal and ethical responsibilities in their decision-making activities. In addition, the students have listed the company’s four most important stakeholders as community, customers, employees and shareholders. Also corporate social responsibility has been emerged by students as a definition of benefit society, compliance with ethical values, volunteer activities and respect for social values.

Araştırmanın amacı COVID-19 pandemi döneminde Konya bölgesindeki Turizm işletmesi belgeli otel işletmelerinin hangi pazarlama faaliyetlerinde bulunduğunu tespit etmektir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Evreni temsil edeceği düşünülen 12 otel derinlemesine araştırma yapmak üzere seçilmiş ve yüz yüze ve online yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Pandemi döneminde otellerin pazarlama faaliyetlerinde imkanları doğrultusunda ve zorunlu olarak farklı uygulamalar benimsedikleri sonucu elde edilmiştir. Bu uygulamalardan bazıları değişen pazar yapısına uygun satış ve pazarlama faaliyetlerinde bulunma, fiyatlamada yapılan değişiklikler, dijitalleşme, dağıtım kanalları ve Konya pazarının önemli bir oranını oluşturan sürekli müşterilere yapılan farklı uygulamalarla ilgilidir.

Türkiye’de Fakülte bünyesinde eğitim veren Turizm İşletmeciliği bölümü müfredatlar ının genelini temsil edecek düzeyde daha önce betimsel ve içerik analizin yapılmamış olması nedeniyle mevcut çalışmanın bu boşluğu doldurması hedeflenmekte ve Turizm İşletmeciliği bölümü müfredat derslerinin temalar aracılığıyla resmedilmesi amaçlanmıştır. Araştırma örneklemini Türkiye’deki 45 farklı üniversitedeki 54 Turizm İşletmeciliği müfredatı oluşturmaktadır.Araştırmada yorumlayıcı paradigma benimsenmiş ve doküman incelemesi ile toplanan toplam 5161 adet ders ve program detay bilgilerinin MAXQDA Analytics Pro 2022 programı aracılığıyla betimsel ve içerik analizi yapılmıştır. Yapılan analizler neticesinde ulaşılan sonuçlara göre lisans düzeyinde farklı fakültelerde verilen Turizm İşletmeciliği müfredat derslerinin standart bir yapıda olmadığı ve çok farklı ders ve modüllerden oluştuğu görülmüştür. Araştırmada hem devlet hem de vakıf üniversitelerinde en fazla “yönetim” temasıve yönetimin alt kodları içerisinde ise “genel yönetim” derslerinin yer almaktadır. Turizm İşletmeciliği bölümü %75’e yakın oranda daha çok Turizm Fakültesi bünyesinde yürütülmekte,program dili ve ders dilinin daha çok Türkçe olduğu tespit edilmiştir.