Today, growing and changing competitive conditions, products, and services, free movement of labor, and businesses with the information they develop strategies that create value to obtain a competitive advantage. Now, final buyers have the convenience of purchasing the products they demand with the features and conditions they want and at the price they accept. In such an environment, businesses use their supply chain and logistics activities more effectively and efficiently than their competitors. Today, achieving a strategic superiority in a global market where the content and quality of the products are the same is only possible by delivering the desired products to the customer at the desired price, at the desired time, in the desired amount, through the right channel, as quickly as possible and without any damage. In such a situation, the desire to focus on the main activities of the enterprises, the need for effective logistics operations, etc. logistics outsourcing has increased rapidly for reasons. Businesses can carry out logistics activities requiring expertise thanks to third party logistics (3PL) service providers in the field such as transportation, storage, customs clearance, without investing in logistics. For logistics outsourcing to be beneficial, a correct logistics service provider must be selected under the needs of the business. Selecting the right logistics service provider is important in increasing the benefit of outsourcing. In this study neutrosophic AHP was used to prioritize the factors.

No abstract

Son yıllarda yaĢanan teknolojik geliĢmeler ve artan rekabet koĢulları sonucunda dünya büyük bir değiĢim içine girmiĢtir. YaĢanan geliĢmelerin sonucunda bireylerin ihtiyaç ve beklentileri de değiĢmiĢtir. Bu bağlamda her sektörde olduğu gibi konut sektöründe de değiĢimler yaĢanmıĢtır. Konut sektöründe yaĢanan bu değiĢimler karĢısında rekabet avantajı elde etmek isteyen inĢaat iĢletmeleri için de müĢteri ihtiyaç ve beklentilerini belirleyip bu doğrultuda ürün ve hizmetleri oluĢturmaları önemli hale gelmiĢtir. Özellikle konut sektöründe rekabet ortamından sıyrılabilmenin yolu müĢteri ihtiyaçlarının iyi bir Ģekilde anlaĢılabilmesi ve müĢteri odaklı stratejilerin benimsenmesinden geçmektedir. Her hane halkının aile yaĢam döngüsünün bir aĢamasında konut tercihi ile ilgili belli kararlar alması olasıdır. Hane halkı konut kararları aslında taĢınma kararını ve yeni bir konut seçimini içermesine rağmen, bu kararların alınması süreci çok karmaĢıktır. Zira değiĢken koĢullar çok fazla sayıda farklı konut kararlarını ortaya çıkarabilir. Konut satın alınabilirliği, sadece ekonomik uygulanabilirlik açısından değerlendirilmemesi gereken karmaĢık bir konudur. YaĢam kalitesini ve toplumun sürdürülebilirliğini arttırmak için konutun çevresel ve sosyal unsurları da dikkate alınması gerekir. Bu çalıĢmada, çeĢitli ekonomik, çevresel ve sosyal kriterleri göz önünde bulundurularak konut tercihini etkileyen kriterlerin ağırlıklandırılması amaçlanmıĢtır. Bu amaçla belirlenen kriterlerin ağırlıklandırılması AHP yöntemi kullanılarak yapılmıĢtır. Yapılan AHP sonuçlarına göre en önemli ana kriterin "Konutun Konumu" olduğu tespit edilmiĢtir. Diğer taraftan konut seçimi kriterlerlerine en az etkisi olan ana kriter ise "Konutun Çevresel Sürdürülebilirliği" olmuĢtur.

No abstract

The deterioration of environmental factors, economic and technological development, the formation of complexity in societies, the rise of complex structures have made the environment and green management practices more important. Especially value-creating green approaches are considered as critical components in both public and private sector applications and defined as indicators of success in terms of sustainability. On the other hand, green marketing strategies are also important practices that have a positive impact on the environment and should be carefully emphasized for the inheritance of nature to future generations. Recently, it has been on the agenda quite a lot and it is understood for all sectors.In this study, it is aimed to determine the criteria for value-creating green approach practices in logistics companies operating in the TR A1 region due to the above mentioned importance and to choose the most ideal green marketing strategy. In solving this problem, Multi Criteria Decision Making (MCDM) methods, which are a complex decision-making method, have been used. According to the results of the research, it was determined that the most important criterion in value creating green approach applications as Environmental Focused Strategic Decisions (C3), and the least important criterion as Environmental Life Cycle Analysis (C2). It has been determined that the most ideal green marketing strategy is Green Innovation (A1). Accordingly the importance of the environmental based strategic decisions is revealed in terms of creating green marketing strategy for companies.