Student-to-student practice is the one of the most common preclinical training method for local anesthesia education in dentistry. However, the complications in this modality are relatively less known. This study aimed to evaluate the rate and types of complications and the perception of student-to-student local anesthesia education during dental education. Material and Methods: This prospective, single-center study was conducted on fourth-year dental students. As part of their clinical education, students performed inferior alveolar block anesthesia on each other at the oral surgery department. Two days after the training, local and systemic complications linked to local anesthesia were assessed. Overall perception and satisfaction level of the students related to the practice and education modality were also evaluated. Results: The study included 44 participants [median age, 22 years; female, 26 (59%)]. The rate of any local complication was 72.7%. Pain and burning on the injection site (65.9%) and trismus (15.9%) were the most common complications. Hematoma, soft tissue injury, facial paralysis, subluxation, and syncope were also observed (2.3%). All participants recommended the practice for future applications, while 88.6% were willing to access advanced educational modalities such as simulation. Also, 97.7% agreed that the student-to-student local anesthesia education improved their empathy level toward patients. The overall satisfaction level was 87.5% (70%-90%). Conclusion: Local complications were common after student-to-student inferior alveolar block anesthesia. On the other hand, the students were overall satisfied by this unique educational practice.

The outbreak of this global pandemic has caused significant limitations in the public's access to routine dental and medical care. 3 Insufficient coordination of health services re-

Günümüz diş hekimliğinde etkin ve güvenli lokal anestezi uygulaması ağrısız diş hekimliği prosedürlerini gerçekleştirmek için gerekli bir şart olup, bir çok diş tedavisi işlemi için ön koşuldur. Diş hekimliğinde inferior alveolar sinir blokajı için çoğunlukla standart teknik tercih edilmekle birlikte, yapılan çalışmalarda Vazirani-Akinosi kapalı ağız anestezi tekniği; anestezi başlangıç süresi, anestezinin başarısı ve düşük pozitif aspirasyon riski kriterleri doğrultusunda başarılı bulunmuştur. Bu teknik notta kullanım oranı düşük olduğu bilinen bu değerli yönteme ilişkin bilgi verilmesi amaçlanmaktadır.

Odontomalar benign özellikte, agresif olmayan lezyonlardır ve çene kemiklerinin en fazla görülen odontojenik tümörleridir. Dental dokulardan köken alırlar, radyolojik ve histolojik özelliklerine göre kompound ya da kompleks odontoma olarak sınıflandırılırlar. Kompleks odontomalar daha az sıklıkla görülürler ve genellikle radyolüsent halo ile çevrelenmiş küçük radyoopak kitle olarak rutin radyolojik muayenede saptanırlar. Benign tümörler olmalarına rağmen çenelerde kırık/enfeksiyona yatkınlık oluşturacak şekilde fasiyal asimetriye ve kemik yoğunluğunda azalmaya neden olabilecek büyük hacimlere ulaşabilirler. Bu olgu sunumunda orta yaşlı bir kadın hastada mandibula sağ ramus bölgesindeki odontomanın cerrahi tedavisinin güncel literatür bilgileri ışığında sunulması amaçlanmaktadır.

Rekürrent aftöz stomatitis ağız mukozasının en yaygın hastalıklarından biri olup, toplumun %5-25'ini etkilemektedir. Lezyonlar her yaşta kadın ve erkeklerde, tüm coğrafi bölgelerde ve ırklarda meydana gelebilmektedir. Rekürrent aftöz stomatitis eritematöz hale ile çevrelenmiş, nekrotik merkeze sahip, yuvarlak şekilli ülserasyon alanları olarak tanımlanmaktadır. Ülserasyonların ağrılı yapısı nedeniyle günümüz tedavi yaklaşımları ağrının giderilmesi ve fonksiyonel bozukluğun planlanmasına yöneliktir. Birçok çalışmada rekürrent aftöz stomatitis patogenezinde; genetik, immünolojik, mikrobiyal faktörlerin, lokal ve sistemik durumun rolü olabileceği ifade edilmiştir. Bununla birlikte ülserasyonların etiyolojisi, patogenezi ve küratif tedavi yaklaşımları hala büyük ölçüde belirsizdir. Bu derlemenin amacı klinisyenleri güncel literatür ışığında rekürrent aftöz stomatitis etiyolojisi, patogenesizi ve tedavi yaklaşımları konusunda bilgilendirmektir. Anahtar kelimeler: Ağız hastalıkları; Etiyoloji; Stomatit, aftöz; Tedavi GİRİŞ Aftlar insanoğluna tarih boyunca rahatsızlık veren bir sağlık sorunu olmuş, ilk defa Hipokrat (M.Ö 460-370) tarafından ağız bölgesindeki rahatsızlıkları tanımlamak amacıyla 'aphthai' teriminden yararlanılmıştır. 1 Aftöz stomatitisler için ilk geçerli klinik tanımlama ise, 1888 yılında Mikulicz ve Kummel tarafından gerçekleştirilmiştir. 2 Rekürrent aftöz stomatitis (RAS) ağız mukozasının tekrarlayıcı yapıda, yuvarlak veya ovoid şekilli, belirgin sınırlı, sarı-gri tabanlı, eritematöz hale ile ABSTRACT Recurrent aphthous stomatitis is one of the most common oral mucosal disease that affects 5-25% of the general population. Lesions occur in women and men of all ages, geographic regions and races. Recurrent aphthous stomatitis characterized by a round shape ulceration area with necrotic center and surrounded by an eryhematous halo. Owing to painful nature of the ulcerations, the goal of current treatment approaches includes releaving of pain and management of functional impairment. Several studies releaved that genetic, immunological, microbial factors, local and systemic conditions may play a role in pathogenesis of recurrent aphthous stomatitis. However; etiology, pathogenesis and curative treatment of this ulcerations have largely remain unknown. The aim of this review is to inform the clinicians about etiology, pathogenesis and treatment approaches of recurrent aphthous stomatitis in the light of the current literature.