Sultan III.Murad ve III.Mehmed dönemlerinde bâbüssaâde ağası göreviyle iç oğlanların yaşadığı ve eğitildiği Enderûn-ı Hümâyûn'u denetleyen ve hasodabaşı olarak padişah ve dış dünya arasındaki tek aracı olan Gazanfer Ağa, 16.yüzyıl sonu Osmanlı Saray'ının en güçlü simalarından biridir. III.Murad döneminde hadım kara ağaların (dârüssaâde ağalarının), hadım ak ağalarla (bâbüssaâde ağalarıyla) eşit duruma gelmesi, Saray’da kara ağa Habeşi Mehmed’e etkin bir siyasi rol kazandırır. Mehmed Ağa elde ettiği ayrıcalık konumla mimari ve kitap sanatı alanında da aktif bir hamilik sürdürür. İşte onun 1590’daki ölümünün ardından Gazanfer Ağa, Saray’ın sanatsal faaliyetlerine yön vermeye başlayarak ak ağaların üstünlüğünü geri kazanır. Gazanfer, hazırlanışında rol oynadığı tasvirli el yazmalar, baniliğini üstlendiği mimari eserler, himaye ettiği âlimler ve şairlerle, Osmanlı Saray kültürünün üst düzey üyelerinin, gücünü sanatla yansıtma davranışlarını tekrar eder. Yanına sadrazam Koca Sinan Paşa’nın desteğini de alarak inşa etmeye niyetli olduğu medresesine 1590’da bir müderris atanmasını sağlayan Gazanfer Ağa, öncelikle medreseye müderris seçimi ve seçilen adaya yaptırılan deneme dersini hikâye eden ve taslak halinde kalsa da tasvirli olmasının planlandığı anlaşılan bir elyazması hazırlatır. Yapımı 1593-1596 yılları arasında tamamlanan ve Nâdirî’nin Divan’ında sözlü ve görsel olarak betimlenen Gazanfer Ağa medresesi, merasim güzergâhı olan Divan Yolu'ndaki ayrıcalıklı konumu ve mimarisi ile göz önündedir. Bu çalışmada Gazanfer Ağa medresesine müderris tayini, medresenin inşası, eğitim süreci ve bir ak hadım olarak Gazanfer Ağa’nın eğitim hamiliği, Osmanlı görsel kültürüne yansıyan ipuçları çerçevesinde değerlendirilmiş ve medresenin yapım ve eğitim sürecini etkileyen, şekillendiren şartlar, ilişki ağları ortaya konmuştur.
ÖzetKelile ve Dimne'nin İslam dünyasındaki çevirilerinden haberdar olan müderris, hattat ve şair Ali Çelebi, eseri Türk diline de aktarmaya niyetlenir. Hümâyûnnâme olarak adlandırdığı çevirisini tamamladıktan sonra Kanuni Sultan Süleyman'a sunar ve eser padişahın büyük beğenisini kazanır. Hümâyûnnâme yazıldığı yüzyıl ve sonrasında sevilir, yüz dokuz kopyası hazırlanır. Bir kısmı sultani nitelikte tezhiplerle bezeli bu örneklerin dördü resimlidir ve 16.yüzyıl sonlarında Osmanlı yönetimindeki eyaletlerde hazırlanmışlardır. Batı kültürünün de ilgisini çeken eserin batı dillerine birçok tercümesi yapılır. İşte bu çalışmanın amacı Hümâyûnnâme'nin resimli ve sultani nitelikte kopyalarının ketebe ve ön kayıtlarından yola çıkarak üretildiği çevreleri, hami-alıcı kitlesini ortaya koymak, başka bir deyişle bu seçkin örnekler çerçevesinde eserin popülerlik kazandığı kitleyi saptamaktır. Yazmanın batı dünyasındaki algısı, sultani nitelikte tezhiplerle bezeli örneklerinin nerelerde ve hangi yüzyıllarda yoğunluk kazandığı ve tezhiplerin tasarım programı; resimli kopyaların üslup özellikleri ve ketebesi bulunmayan resimli nüshaların benzer örneklerle karşılaştırmalar çerçevesinde üretim yerlerinin saptanması yazının diğer kapsamını oluşturur. Ayrıca resimlerin ikonografik değerlendirmesiyle de yazmaların üretim yerleri konusundaki soru işaretleri aydınlatılmaya çalışılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.