, ilk olarak Çin'de solunum yolu belirtileri gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda tanımlanan bir virüstür. Bu çalışma, COVID-19 pandemi döneminin özel gereksinimli çocuk annelerinde anksiyete ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Özel gereksinimli çocuğu olan, yaş ortalaması 39,3 ± 8,94 yıl olan 87 anne çalışmaya dahil edildi. Çalışmada demografik veri formu, COVID-19 ve pandemi dönemine ait hazırlanan soru formu, Nottingham Sağlık Profili (NSP) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Annelerin %83,9'u (n=73) COVID-19 hakkında bilgisinin olduğunu, %57,5'i (n=50) çocuklarının ruh sağlığının bu süreçten etkilenmediğini ve %63,2'si (n=55) kendi ruh sağlıklarının bu süreçte etkilendiğini ancak %60,9'u (n=53) bu süreçte anne olarak kendini tükenmiş hissetmediğini bildirmiştir. Çocuğun ruh sağlığı ile annenin NSP alt parametresi olan sosyal izolasyon puanı arasında anlamlı fark bulunmuştur. Annenin ruh sağlığı ile NSP alt parametresi olan emosyonel reaksiyon ve sosyal izolasyon puanları arasında anlamlı fark bulunmuştur. Annenin tükenmişlik durumu ile NSP alt parametresi olan emosyonel reaksiyon, uyku, sosyal izolasyon, NSP toplam ve BAÖ puanları arasında anlamlı fark bulunmuştur. Sonuç: COVID-19 özel gereksinimli çocuğa sahip annelerin anksiyete ve yaşam kalitelerini etkilemektedir. Bu nedenle literatürde bu alanda daha geniş popülasyonların dahil edildiği çalışmalara ihtiyaç vardır.

Objective: To contribute to the literature by investigating the frequency of low back pain in pharmacy workers and its relationship with personal, occupational, and psychosocial risk factors affecting low back pain. Methods: This study included a total of 200 participants (124 females, 76 males) working at pharmacies. A questionnaire consisting of four separate sections was applied. In the first part of the questionnaire; age, gender, in the second part; occupational risk factors, in the third part; psychosocial risk factors, in the fourth part; the characteristic of low back pain. Occupational life, income status, workplace satisfaction, and pain level of participants were evaluated with the Visual Analogue Scale. Results: One hundred twenty-six participants stated that they experienced low back pain. Low back pain in females was found to be 68.5% and 53.9% in males. Thirty-one people who were satisfied with their income status stated that they did not experience low back pain in 41.9%, whereas the income satisfaction of people with low back pain was 15.9%. Family history was the most effective risk factor for the presence of low back pain. Conclusion: In order to decrease the incidence rate of low back pain, necessary regulation should be made, postural alignment, regulation of working conditions, and preventive rehabilitation should be expanded.

Giriş: Boyun ağrısı, günümüzde önemli bir sağlık sorunu haline gelmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri de teknolojik gelişmeler ile birlikte akıllı telefonların kullanımın artmasıdır. Çalışmamızın amacı ev hanımlarında akıllı telefon kullanımının boyun ağrısına olan etkisini incelemektir. Materyal-Metot: Çalışmaya Denizli ilinde yaşayan 25-50 (38,22 ± 7,24 yıl) yaş aralığında ve boyun ağrısı olan toplam 169 ev hanımı dahil edildi. Çalışmaya katılan ev hanımlarından demografik veri formu, Akıllı Telefon Bağımlılık Ölçeği (ATÖ), Boyun Özürlülük İndeksi (BÖİ), Bournemouth Boyun Anketi (BBA)’nden oluşan anket formunu cevaplamaları istendi.Bulgular: Ev hanımlarının %42’sinin 6-10 yıldır akıllı telefon kullandığı, günlük telefon kullanım süreleri incelendiğinde ev hanımlarının %53,3’ünün günlük 2-5 saat akıllı telefon kullandığı tespit edildi. Katılımcıların %96,4’ü son 12 ayda en az 1 kez boyun ağrısı yaşadığını belirtirken, %82,8’inin uzun süre akıllı telefon kullanımı sonrası boyun ağrısı yaşadığı kaydedildi. Sonuç: Son yıllarda vazgeçilmez hale gelen akıllı telefonların kullanım süresinin uzun olması, akıllı telefon bağımlılığının fazla olması ev hanımlarında boyun özrüne ve boyun özür şiddetinin artmasına sebep olmaktadır. Toplum sağlığı açısından daha kapsamlı çalışmalar ile akıllı telefon kullanımının boyun ağrısı üzerindeki etkisinin farklı değerlendirmeler ile ele alınarak incelenmesi gerektiğini düşünmekteyiz