Summary Background Obesity causes many health problems and affects the quality and duration of life negatively. We aimed to investigate the relationship between sex steroids, insulin resistance and body compositions in obese women. Methods This study was carried out on a sample of 150 premenopausal women who were referred to the Outpatient Clinic of Family Medicine between 2014–2015. A survey about their socio-demographic characteristics was carried out, and anthropometric parameters were measured. LDL-C, HDL-C, total cholesterol, triglyceride, glucose, insulin, sex hormone binding globulin (SHBG), estradiol, dehydroepiandrosterone sulfate (DHEA-S), total/free testosterone levels were measured in the blood. Body compositions were assessed with a bioelectrical impedance device. For insulin resistance, Homeostasis Model Assessment (HOMA-IR) was calculated. Results In our study, a significant association was found between high glucose, total cholesterol, LDL-C, TG, insulin, insulin resistance and low HDL-C, SHBG, DHEA-S levels with obesity (p<0.05). There was no statistically significant relationship between estradiol, total/free testosterone and obesity (p>0.05). Conclusions In our study, high glucose, total cholesterol, LDL-c, TG, insulin, insulin resistance and low HDL-C, SHBG, DHEA-S levels were associated with obesity. This relationship leads to many diseases, especially diabetes mellitus and cardiovascular disease. Therefore, obesity is a disease that needs to be monitored closely, frequently and treated properly.
Bu çalışmada tanı almamış tip 2 diyabet için bir tarama metodu olarak Fin Diyabet Risk Anketinin (FINDRISK) uygulanabilirliğinin araştırılmasını amaçladık. Gereç ve Yöntem:Kesitsel tipteki bu analitik araştırma Aile Hekimliği Polikliniğine başvuran 479 kişide yapıldı.Tip 2 diyabet gelişme riski FINDRISK kullanılarak değerlendirildi. Hastaların 10-12 saat açlık sonrası alınan kanlarında LDL-c, HDL-c, total kolesterol, trigliserid, glukoz ve insulin düzeyleri ölçüldü. İnsülin direnci için açlık plazma glukozu ve insülin düzeyleri kullanılarak HOMA IR hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya katılanların %73,9'u (n=354) kadın %26,1'i (n=125) erkek, yaş ortalamaları 35,14±10,77 yıl idi. Evlilik, düşük eğitim seviyesi, işsizlik, obezite ve sedanter yaşam tarzı ile diyabet riski artmaktadır. Diyabet riski yüksek ve çok yüksek olan grupta; yaş, beden kütle indeksi (BKİ), bel çevresi, kalça çevresi, sistolik ve diyastolik kan basıncı ortalamaları anlamlı derecede daha yüksekti (p<0.001). FINDRISK puanı ile AKŞ, insülin, total kolesterol, LDL-c, trigliserid arasında pozitif yönde, HDL-c arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulundu (p<0.001). Orta riskli grupta insülin direnci daha sık görülmekteydi, bu fark istatistiksel olarak çok önemli idi (p<0,001). Sonuç: Tip 2 diyabet tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok önemli bir sağlık sorunudur. FINDRISK erişkinlerde diyabet açısından yüksek risk taşıyan bireyleri tespit etmek için basit ve non-invaziv bir tarama aracı olarak kullanılabilir.
Objectives: Obesity is a health problem with gradually increasing prevalence and directly contribute to the development of cardiovascular disease (CVD). We aimed to investigate the relationship between atherogenic index of plasma (AIP) and major risk factors of CVD in obese and non-obese individuals. Methods: This analytical case-control study was carried out on 501 individuals. Obese patients were included in the case group and normal-overweight individuals were included in the control group. The groups were similar in terms of ages and gender. Detailed medical background of the participants was recorded and antropometric parameters were measured. High-density lipoprotein-cholesterol, low-density lipoproteincholesterol, total cholesterol, triglyceride, fasting blood glucose (FBG) and insulin were measured. AIP risk categories were created according to published epidemiological data: AIP < 0.1 is associated with low risk, 0.1-0.24 with moderate risk, and > 0.24 with high risk. Results: There was a statistically significant relationship between obesity, male gender, older age, smoking, insulin resistance, high waist circumference, elevation of the blood pressure, FBG and high CVD risk (p < 0.005). CVD risk in males were 6.254 times more than in females [OR = 6.254, 95% CI; (2.287-17.107)], CVD risk in obese was 3.436 times more than in none-obese and CVD risk in individuals with insulin resistance was 5.560-fold increase than individuals without insulin resistance [OR = 5.560, 95% CI; (3.069-10.070)] (p < 0.001). Conclusions: Our findings showed that increasing in AIP is associated with obesity and other cardiovascular risk factors. Therefore, AIP can be used as a simple, economic and non invasive marker to identify for CVD risk.
This study revealed that the frequency of RLS among chronic hemodialysis patients is 18.6% and RLS leads to physical life quality disturbances.
Contraceptive method usage according to women's socio demographic characteristics and the reasons for choice of methods ÖzetAmaç: Bu araştırmanın amacı 18-49 yaş grubu evli kadınların sosyodemografik özelliklerine göre kontraseptif yöntem kullanma durumları ve bu yöntemleri tercih nedenlerini belirlemektir.Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki bu araştırma 2 Ekim -2 Kasım 2012 tarihleri arasında Konya il merkezinden rasgele seçilen 3 Aile Sağlığı Merkezinde yapılmıştır. Çalışma bu zaman diliminde Aile Sağlığı Merkezlerine herhangi bir nedenle başvuran 416 evli kadında yapılmıştır. Standart bir ankette katılımcıların sosyodemografik özellikleri ve kontraseptif yöntem ile ilgili deneyimleri sorgulandı. Bulgular:Katılımcıların yaş ortalaması 30,7±6,9, ortalama çocuk sayısı 2,2±1,4, ortalama evlilik süresi 10,1±7,2 ve evlenme yaşı 20,6±2,5 yıl idi. Katılımcıların %11,1'i okuryazar değil, %22,4'ü okuryazar, %34,6'sı ilkokul, % 8,2'si ortaokul, % 13,7'si lise ve %10,1'i üniversite mezunu idi. Yüzde 66'sı (s=252) şehir merkezinde yaşıyor, %80,8'i ev hanımı ve tamamı evli idi. Katılımcıların %71,4'ü (s=297) modern bir yöntem, %13,5'i (s=56) geleneksel yöntem kullanıyor, %15,1'i (n=63) ise herhangi bir yöntem kullanmıyordu. En sık kullanılan yöntemler kondom (%42,3), rahim içi araç (RİA) (%17,1) ve hap (%8,9) idi. İlkokul ve üzeri eğitim sahibi olmak, şehirde yaşamak ve eşin eğitimi ile modern yöntem kullanımı anlamlı olarak artarken (p<0,001); yaş, gravida, ekonomik statü, aile tipi ve eşinin mesleği ile bir ilişkisi yoktu (p>0,05).Sonuç: Kadınlar arasında aile planlaması yöntemleri kullanma oranı oldukça yüksekti. Çalışmamızda hem kadınların hem de eşlerinin eğitim seviyeleri yükseldikçe modern aile planlaması yöntemlerinin kullanımının arttığı görülmüştür.Anahtar sözcükler: Kontraseptif yöntem, sosyodemografik özel-likler, kadın. SummaryObjective: The aim of this study was to evaluate the affecting factors for contraceptive method usage among reproductive aged women.Methods: This descriptive, cross-sectional study was carried out between 2 October -2 November 2012 at three primary health care units selected randomly, in Konya. This study consisted of 416 married 18-49 aged women who applied to these primary health care units with any complaints during this study period. In a standardized questionnaire, their socio-demographic characteristics and experiences with contraceptives were asked. Results:The participants had a mean age of 30.7 years (SD±6.9), 2.2 children (SD±1.4), 10.1 years of marriage duration (SD±7.2), and marriage age 20.6 (SD±2.5). Of the respondents, 11.1% were illiterate, 22.4% literate and 34.6% had primary school education, 8.2% secondary school, 13.7% high school, 10.1% university degree. 60.6% (n=252) were living in the city, 80.8% were housewives and never employed and all of them were officially married. Of all the participants and 71.4% (n=297) were using a modern contraceptive method where as 13.5% (n=56) natural family planning, while 15.1% (n=63) were not using any contraceptive method. Th...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.