İnsanlar diğer canlılardan farklı olarak hayatlarını çalışarak devam ettirebilmektedir. İnsanların yerleşik hayata geçmesi ve farklı meslekler edinmelerinin sonrasında Sanayi Devrimi ile makineleşme de artmıştır. Bu olaylar üretimin artışına ve insanların daha uzun saatler çalışmasına sebep olmuştur. İnsanlar için fiziksel sağlık, ruhsal ve sosyal sağlık çok önemlidir. Çalışanların işyeri ortamlarında karşılaştıkları güvensiz ve sağlıksız koşullar sebebiyle sağlıklarını tehdit eden birden çok olumsuz şartlara maruz kalmaktadır. Maruz kaldıkları olumsuz şartlar maruziyet süresi arttıkça insanlara hastalık olarak geri dönmektedir. Sanayileşmenin ilk yıllarında meslek hastalığı terimi olmadığı için çalışanların geçirdikleri hastalıklar normal hastalık sınıfında değerlendiriliyordu. Fakat hekimlerin meslek hastalığı terimine dikkat çekmeleri üzerine tedbirler alınmaya başlanmıştır. Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği konularında yapılan çalışmalar çok yeni olmakla birlikte 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte İş Sağlığı ve Güvenliği konuları daha fazla önem kazanmış olup çalışana ve işverene farklı sorumluluklar yüklemiştir. Her sektörde çalışma koşulları işçinin yaşam koşullarına uygun şekilde düzenlenmelidir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda yer alan kriterlerin sağlanmaması durumunda iş kazaları ve meslek hastalıkları daima olmaya devam edecektir. Daha güvenli ve sağlığa elverişli iş ortamlarının yaratılması konusunda bir sürü araştırma yapılmış olup hala yapılmaya devam etmektedir. Bu çalışmada 1989-2022 yılları arasında yapılan ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) veri tabanından bulunan yüksek lisans, tıpta uzmanlık ve doktora tezleri “meslek hastalığı ve meslek hastalıkları” terimiyle aratılmıştır. Bu terimlere göre çıkan sonuçlar bibliyografik analiz yöntemi ile incelenmiştir. Bibliyografik analiz yapılırken “tezlerin yılı ve türü, tezlerin konusu, üniversite, enstitü, ana bilim dalı, bilim dalı, sayfa sayısı, tezlere erişim izni” konularında incelemeler yapılmıştır.
Madencilik, zaman dilimi ve mekân değişse bile tüm insanlık için önem teşkil etmiş sektörlerin başında gelmektedir. Sanayi ve üretimin bulunduğu her yerde hammadde ihtiyacı bulunmaktadır. Hammaddeye ulaşabilmek için ise yeraltı kaynaklarının çıkarılması gerekmektedir. Bu noktada madencilik ortaya çıkmıştır. Madencilik sektöründe ise insan sağlığı kesinlikle ihmal edilemeyecek kadar önemlidir. Günümüzde teknolojinin de ilerlemesi ile birlikte geçmişe nazaran daha az kazalar görülse de hala ölümle sonuçlanan kazalar meydana gelmektedir. Bu sebeple ülkeler iş sağlığı ve güvenliği konusunda çeşitli mevzuat ve yönetmelikler belirlemişlerdir. İşverenler, mevzuat ve belirlenen kurallar doğrultusunda, herhangi bir kaza veya kayıp olmadan önce risklerin tespit edilip giderilmesini sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır. Yapılan bu çalışmada Türkiye'de maden sektöründe iş sağlığı ve güvenliği önemi ve mevzuatımıza göre bu konuda neler yapılması gerektiği ile ilgili bilgiler verilecektir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.