Objectives: This study aimed to determine the demographic and clinical features of gardening injuries in an agricultural city and to provide some suggestions to reduce the incidence of agricultural injuries. Methods: This study assessed 419 gardening injuries that were admitted to the emergency department of Giresun University Prof. Dr. Ilhan Özdemir Training and Research Hospital between June 30, 2015 and November 1, 2015. We retrospectively examined all the documents, x-rays, tomographies, and tomography reports related to the cases. Results: Falls from a height (19.3%), falls (31.5%), foreign body crashes (FBCs) (14.8%), sharp-penetrating object injuries (SPOIs) (29.8%), and motorized/motorless device injuries (MMDIs) (4.5%) were the major categories of gardening injuries. Most of the falls from a height were from a tree (86%), primarily fig trees (54.3%). SPOIs primarily affected the hand-wrist area with 82 cases (65.6%); the most common sharp tools that caused injury were sickle-scythes (47.2%) and axes (35.2%). FBCs frequently affected the eyes (48.4%) and head region (17.7%), and tree branches were the most common foreign bodies causing such crashes (38.7%). MMDIs were caused primarily by haymaker harvester machines (42%). Three cases died (0.7%), and 305 cases (72.8%) were discharged after emergency treatment. Additionally, 115 cases (27.5%) were hospitalized, 11 cases underwent urgent surgery, and 63 cases underwent elective surgery. Using uncuttable gloves, socks, and knee-guards could prevent 88% of SPOIs. Furthermore, eyewear and head guards could prevent 60.1% of FBC injuries.The usage of fall arrest equipment particularly for only fig and pear tree types could prevent 68.6% of the falls from a tree. Conclusions: Gardening injuries are significant traumas in agricultural regions. By implementing simple and cheap security measures, we can prevent destrucitive traumas.
Bu çalışmanın amacı özellikle HDV ile enfekte hastalarda HEV enfeksiyonunun epidemiyolojik, biyokimyasal ve virolojik özelliklerini açığa çıkarmaktır. Ayrıca HDV enfeksiyonunun HEV seroprevalansı üzerine etkisini, her iki hastalığında endemik olduğu Van ilinde araştırdık. Materyal ve Metot:2015 Mayıs ve 2018 Mayıs ayları arasında 3.basamak hastanemize başvuran 198 vakaretrospektif olarak incelendi. Epidemiyolojik veriler, biyokimyasal, serolojik ve virolojik testlerin sonuçları kaydedildi. Bulgular: Araştırmamızda kronik HDV enfeksiyonlu hastalarda kronik HBV enfeksiyonlulara göre hem anti-HEV IgG hem de anti-HEV IgM düzeyleri daha yüksekti(sırasıyla % 77'ye karşı %44, p=0,001 ve %23'e karşı %6, p=0,003). Ayrıca Kronik HDV enfeksiyonlu hastalarda kronik HBV enfeksiyonlulara göre daha yüksek AST (49±34'e karşı 26±12 U/L, p=0,005) ve ALT (45±27'ye karşı 28±15, p=0,001) seviyeleri ile daha düşük trombosit (159000±91000'e karşı 223000±69000/mm 3 , p<0,001) ve serum albumin (3,8±0,8'e karşı 4,2±0,3 mg/dl, p<0,001) seviyeleri gözlemlendi. Sonuç: Aynı çevresel koşullardan ötürü HDV enfeksiyonunun bulunuşu HEV enfeksiyonu yayılımı için major bir risk faktörüdür. Biz bozulmuş karaciğer durumuna bağlı olarak hastalığın yayılımında HDV enfeksiyonlu hastaların hatrı sayılır bir rolü olduğu sonucunu çıkarıyoruz. Ek olarak delta hepatiti özellikle 45 yaş üstü hastalarda önemli bir halk sağlığı problemi olarak devam etmektedir. Hastalığın tedavi başarısına yön vermesi için daha geniş ölçekli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Introduction: Previous studies showed that refugee status have been associated with various deteriorated effects on human health including higher prevalence of hepatitis B, C and HIV infections. In this study we aim to bridge the gap between Afghan immigrants and naive Turkish population by identifying HBV, HCV and HIV profiles. In addition, a large number of laboratory parameters was collected for all participants, including hematologic and biochemical test results.Materials and Methods: We performed a retrospective review of laboratory records at a tertiary center in Northern Turkey from January 1, 2018, to April 15, 2018. Our population based study comprising hospital data of 403 Afghan refugees and 400 naive Turkish citizens. Results: Afghan refugees had higher anti-HIV seropositivity than Turkish citizens (p < 0.05). There were no difference between the two groups according to HbsAg and anti-HCV seropositivity. Also Afghan refugees had statistically lower ALT levels, higher hemoglobin levels and higher mean TSH level (p < 0.05). Mean T4 level did not show significant difference between the two groups. Conclusion:We need further investigations to find out the risk of infections that originated from immigration.
Ülseratif kolit (ÜK), kolon mukozasının kronik immün aracılı enflamasyonu ile karakterizedir. ÜK'nin ciddiyetini tanımlamak için Truelove ve Witts (TW) kriterleri kullanılmıştır. Diğer taraftan, ÜK'li yüksek riskli hastaların daha iyi tanımlanabilmesi için daha basit bir laboratuvar aracına ihtiyaç vardır. Çalışmanın amacı, özellikle acil servis uygulamalarında, hastanın semptomatik tedaviden sonra hastaneye yatırılması gerekliliğini öngörebilen ve hastalığın ciddiyetini kolayca ve hızlı bir şekilde tahmin edebilen bir biyobelirteç olarak serum osmalalitesinin yararlılığını belirlemektir. Materyal ve Metot: Bu tek merkezli, retrospektif kohort çalışmasında ÜK'li 62 hastanın demografik özellikleri ve kan örnek sonuçları değerlendirildi ve veriler toplandı. Serum osmolalitesi ile birlikte hastaların Truelove ve Witts (TW) skorları hesaplandı. Data analizinde stata 14.0. paket programı kullanıldı. P < 0,05 istatiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışma sonunda, yüksek osmolaliteli hastaların daha yüksek olasılıkla şiddetli ülseratif kolite, yüksek TW skoru, sahip oldukları görülmüştür. Sonuç: Sonuç olarak, serum osmolalitesi hastalığın ciddiyetini göstermek için yararlı bir belirleyici olarak düşünülebilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.