With the digital age social media has become increasingly ahead of traditional media among news sources, resulting in new problems in the field of information and news reliability. The problem of fake news and misinformation is recognized as an important information problem focusing on governments, media and civil society all over the world.
With the onset of digitalization in communication the production, distribution and consumption patterns of news are undergoing a radical change. While traditional media is losing power day by day, new media, a media designation to cover the internet and social media, has led the consumer to become the producer and distributor of news at the same time. The shake-up of the professional and classical understanding in the production processes has revealed significant problems in news reliability. Misinformation and fake news have become major problems due to the disruption of the news control mechanism. The content produced in new media reaches the consumer directly and this information and news whose accuracy cannot be controlled causes the "contortion" of the truth.The aim of this study was to determine the views and behaviors of university students regarding the use of new media, their attitudes towards misinformation, the production, circulation and consumption of misinformation or fake news.At the end of the field survey, students of communication faculty found traditional media biased, consumed news from social media and websites, while avoiding news sharing on social media, showed more interest in closed messaging applications. "Avoidance of research" and "political polarization" are cited in the reasons for believing fake news while most doubt politics and security news.
Dünyanın karşılaştığı önemli kriz dönemlerinden biri olan Covid-19 pandemisi, insanların sağlıklarıyla ilgili kaygı düzeylerini arttırırken, politik, sosyal ve ekonomik açıdan algı ve alışkanlıklarda önemli değişikliklere neden olmuştur. Dijital araçların bilgiye ulaşmada öncelikli tercih haline gelmesi nedeniyle pandemi döneminde özellikle sosyal medyada "İnfodemi" olarak tanımlanan aşırı enformasyon akışı ortaya çıkmıştır. Bu yanlış bilgi salgınının içinde aşı karşıtı iddialar önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada Türkiye'deki internet ve sosyal medya kullanıcılarının pandemi dönemindeki iletişim pratikleri ve siyasi kimlikleri ile aşı tutumu ve karar alıcıların şeffaflığına yönelik algısı arasındaki ilişki araştırılmıştır. Aşı uygulamaları başlamadan önce ve aşıların etkisi, güvenilirliği ve üretim yöntemleriyle ilgili tartışmaların yoğun olduğu 2020 yılı Ocak ayında yapılan saha araştırması sonunda, katılımcıların Koronavirüs aşısı yaptırma konusunda büyük ölçüde kararsız ve negatif tutum sahibi olduğu görülmüştür. Kendisini muhafazakâr/dindar ve milliyetçi olarak tanımlayan kullanıcıların aşı yaptırma tutumunun daha düşük olduğu belirlenmiştir. Kendisini laik olarak tanımlayan katılımcılar hükümetin vaka sayılarını gizlediğine yönelik yüksek tutuma sahipken muhafazakâr/dindar olarak tanımlayan katılımcıların bu konudaki tutumunun daha düşük olduğu görülmüştür.
Kişiler arası ve kitle iletişiminde internetin ortaya çıkmasıyla birlikte yaşanan büyük değişim, enformasyon ekosisteminde yeni sorunları beraberinde getirmiştir. Sosyal medyanın merkezini oluşturduğu yeni medyada kullanıcıların içerik üretimi sürecine dahil olması, haber ve bilgi güvenilirliği açısından tarihi bir kırılmaya neden olmuştur. Doğru bilgiye ulaşma ve teyit süreçlerinin büyük ölçüde ortadan kalkması ve enformasyon yoğunluğunun görülmemiş şekilde artması, haber tüketicilerinin doğru bilgiye ulaşmasını zorlaştırırken, yanlış bilgi ve dezenformasyon sorunu kullanıcıların hakikatle olan bağlarına zarar vermiştir. Bilgiye ihtiyacın arttığı ve doğru bilgiye ulaşmanın zorlaştığı, bu nedenle bilgi açığı oluşan kriz dönemleri, yanlış bilgi ve sahte haberlerin en çok yayıldığı dönemler olarak dikkat çekmektedir. Savaşlar da, özellikle propaganda amaçlı sahte haberlerin üretildiği ve dezenformasyon faaliyetlerinin arttığı önemli krizlerdir. İkinci Dünya savaşı ve sonrasında yoğun şekilde görülen ancak profesyoneller (devletler, istihbarat örgütleri vb) tarafından yapılan ve kasıtlı olarak, zarar verme amacıyla üretilen mesajlar olarak tanımlanan dezenformasyon, yeni medyada kullanıcılar tarafından daha kolay yapılmakta ve daha büyük kitlelere, daha hızlı ulaştırılmaktadır. Bu çalışmada, Ukrayna-Rusya Savaşı bağlamında yanlış bilgi ve sahte haberlerin Türkiye’de ne ölçüde dolaşıma girdiği, dezenformasyon süreçlerinde aktörlerin kimler olduğu belirlenmesi amaçlanmıştır. Türkiye’deki doğrulama platformlarının ortaya koyduğu doğrulama analizlerin incelenmesi sonucunda, savaşın ilk döneminde yoğun şekilde yanlış bilgi ve sahte haberin sosyal medyada dolaşıma girdiği, ağırlıklı olarak sıradan kullanıcıların bu bilgileri yaydığı, sahte haber türlerinden en fazla, farklı tarih ve bağlama ait görsel ve videoların yaygınlaştırıldığı, Türkiye’de dolaşıma giren iddiaların Ukrayna’dan çok Rusya’yı hedef aldığı belirlenmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.