One of the most important tasks of societies to maintain sustainable development is to ensure that children develop a positive attitude towards the environment and have knowledge about it. In early childhood, it is believed that the attitudes of children towards the environment and the values they learn will form the basis of the desired behaviors in their future lives. The comprehensive presentation of the studies in the area of pre-school environmental education is important in terms of presenting ideas to the teachers who will train children on this subject and to the researchers who will work in this field. The aim of this study is to review research carried out on environmental education in the pre-school period in Turkey between the years of 2012-2022. The study was conducted within the framework of descriptive content analysis. When the objectives of the studies were examined, it was seen that they mostly sought to understand attitudes towards the environment. Participants in the study were primarily pre-service teachers. It has been determined that scales were frequently employed as a data gathering instrument in studies that are generally carried out using the survey method. From this point of view, it is clear that majority of the studies are based on the quantitative approach. Quantitative approaches are mostly used to specify a universe's attributes. Quantitative approaches also display to reveal how the subject is distributed according to one or more variables. On the other hand, it is possible to propose that qualitative research methodologies be incorporated into the studies in order to provide in-depth information and providing a rich data source regarding the examined issue.
Bu çalışmada 2000-2020 yılları arasında ULAKBİM’ de ulusal dergilerde yaratıcı düşünme ile ilgili yayınlanmış araştırmaların amaç, araştırma grubu, araştırma modeli, veri toplama araçları, veri analiz yöntemleri ve sonuçları bakımından sınıflandırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla 38 çalışma incelenmiştir. Elde edilen bulgular, farklı yöntem ve tekniklerin yaratıcı düşünme üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlayan çalışmaların çoğunlukta olduğunu, sıklıkla araştırmalarda deneysel yöntemin kullanıldığını ve çalışmaların çoğunun öğretmen adaylarıyla gerçekleştirildiği, öğretmenlerle gerçekleştirilen çalışmaların az olduğunu göstermektedir. Çalışmalardan elde edilen sonuçlar probleme dayalı öğrenme yaklaşımı, yaratıcı düşünme etkinlikleri, portföy geliştirme, yaratıcı düşünme temelli fen laboratuvarı uygulamaları gibi yöntem ve tekniklerin yaratıcı düşünme becerilerinin gelişiminde etkili olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda incelenen çalışmaların sonuçlarına bakıldığında yaratıcı düşünmenin bireyler tarafından yeterince iyi anlaşılmadığı ortaya koyulmuş ve öğretmenlerin yaratıcılığı geliştirmede hangi yöntemlerin kullanılabileceği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları belirlenmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlardan yola çıkarak ve yaratıcı düşünmenin önemi gittikçe arttığı göz önünde bulundurularak bu alanda daha fazla çalışma yapılması önerilebilir.
Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının fen öğretimi laboratuvar uygulamaları dersi kapsamında pedagojik alan bilgilerini geliştirmeye yönelik olarak yürütülen YaYiM (yaratıcı öğretim teknikleri, yansıtıcı uygulamalar ve içerik gösterimleri ile zenginleştirilmiş mikro öğretim) uygulamalarını değerlendirmektir. Çalışma örnek olay yöntemi çerçevesinde yürütülmüştür. Çalışma grubunu ise 18 üçüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Öğretmen adaylarına içerik gösterimi, yaratıcı ve yansıtıcı düşünmeye yönelik eğitimler verilmiş ve bu süreçte her hafta öğretmen adaylarına araştırmacılar tarafından verilen kazanımları göz önünde bulundurarak ders planları hazırlamışlar ve bu ders planları içerisinde o hafta eğitimi verilen yöntem ve teknikleri kullanmışlardır. Süreçte öğretmen adayları her hafta yansıtıcı günlük yazmıştır. Öğretmen adaylarının tutukları günlükler ile uygulamanın üçüncü ve son haftası öğretmen adaylarıyla gerçekleştirilen mülakatlar veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Veriler betimsel olarak analiz edilmiştir. Öğretmen adayları gerçekleştirilen uygulamaların mesleki becerilerini geliştirdiğini ifade etmişlerdir. Aynı zamanda öğretim yöntem ve teknikleri konusundaki eksik bilgilerinin bu süreçte tamamlandığını, laboratuvar hakkında bilgi sahibi olduklarını ve öğretim programını daha iyi kavradıklarını belirtmişlerdir. Genel olarak değerlendirildiğinde ise içerik gösterimi ders planı hazırlama, yaratıcı düşünmeyi geliştiren yöntem ve teknikler ve yansıtıcı düşünmeye yönelik verilen eğitimler konusunda olumlu görüş bildirdikleri ortaya koyulmuştur. Çalışma kapsamında bu tür uygulamaların ‘Fen Öğrenme ve Öğretim Yaklaşımları’ dersleri ile de bütünleştirilmesi önerilmektedir.
Reflection is recognized as a learning tool and an inseparable part of professional practice (Plack, Driscoll, Blissett, McKenna, & Plack, 2005). Teachers need to reflect on themselves as a teacher in order to understand the real meaning of a situation related to their teaching (Korthagen, 2004). Developing reflective thinking skills of teachers is important not only to increase the quality of their teaching (Cengiz & Karataş, 2016), but also to enable their students to acquire reflective thinking skills (Duban & Yelken, 2010). For this reason, studies evaluating the quality of teachers' and pre-service teachers' reflections are important in determining the current situation. Reflective writing and journals are the most commonly used reflection tools (Chan, Wong, & Luo, 2021). When the literature is examined, it is seen that content analysis studies on reflective thinking have been carried out in recent years. Beveren, Roets, Buysse, and Rutten (2018) conducted a literature review on why reflection is used in higher education. Eğmir (2019) examined the studies conducted in Turkey on reflective thinking practices in teacher education. Marshall (2019), conducted a literature review to determine how the concept of reflection is explained in professional practices. Eğmir, Beycan, and Dede (2020) analyzed the postgraduate theses examining the effect of reflective thinking practices. Ustabulut (2021), investigated the trends of research on reflective thinking practices in Turkish teaching. However, there is no study in the literature that compiles studies investigating reflective thinking levels of teachers and pre-service teachers. For this reason, within the scope of this study, the articles published in the journals in the ERIC database were scanned and it was aimed to examine the articles on the reflection levels. The study was carried out within the framework of descriptive content analysis. Descriptive content analysis includes the evaluation of disposition and results of all studies conducted within the framework of a determined subject (Jayarajah, Saat & Rauf, 2014; Lin, Lin & Tsai, 2014). In this framework, the relevant database was searched with the keywords "reflection level", "level of reflection" and "reflective thinking level". 16 articles were included in the study. The articles were analyzed using the content analysis method. The basic approach in content analysis is to gather similar data within the framework of certain themes and categories, and to analyze and interpret them (Yıldırım & Şimşek, 2006). The publication year, sample group, reflection level models, reflection levels and suggestions of the studies included in the review were combined together and each dimension was grouped within itself according to their similarities. Each of the researchers analyzed the data separately, then a comparison was made and consistency was provided. Findings from the study showed that studies on reflectivity levels tended to increase from 2018 to 2021. The increase in the demand for reflective educators by educational institutions in the world today (Krishnaratne, White, & Carpenter, 2013) may be the reason for the increase in the number of studies. Pre-service teachers were mostly preferred as the study group. The reason for preferring to conduct studies with pre-service teachers may be because of the importance of determining the education applied in education faculties is whether sufficient at graduating reflective teachers (Duban & Yanpar Yelken, 2010). It was determined that there were 10 different models utilised to analyse the reflection levels of the writingsThe most preferred model was the model developed by Lee (2005) and Kember (2009). When the studies examined it was seen that the participants of the studies could not reflect at a high levels of reflection. Cengiz (2020) asked pre-service teachers to write free and then structured reflective journals. The result of the study showed that the pre-service teachers write descriptively in their independent journals, but they can reflect in the structured journals. Prompt questions enable pre-service teachers to evaluate their time efficiently and focus better on the subject that they need to write (Wilson, Roberts, Gill, Ross & Åkerlind, 2014). When the suggestions of the researches included in the studies were examined, it was determined that the most emphasised suggestion was to include reflective thinking programs to the scope of the teacher training program.
Bu çalışmanın amacı, fen bilgisi öğretmen adaylarının mesleğe özgü yaratıcılıklarının gelişimini incelemektir. Boylamsal araştırma yöntemi ile yürütülen bu araştırmaya üçüncü sınıfta öğrenim gören 83 fen bilgisi öğretmen adayı katılmıştır. Akademik dönem süresince öğretmen adaylarından dört farklı çalışma yaprağı tasarlamaları istenmiştir. Bahsi geçen çalışma yaprakları ortaokul fen bilimleri dersi öğretim programında yer alan yaşam becerilerini geliştirmeye yönelik verilen görevlerdir. Adaylar veri toplama aracı olarak kullanılan çalışma yapraklarını yaşam becerilerine yönelik verilen eğitim süresince geliştirmişlerdir. Çalışma yaprakları adayların mesleğe özgü ürünleri olarak kabul edilmiştir. Çalışma yapraklarının bölümleri (dikkat çekme, etkin uğraşı, değerlendirme) özgünlük, akıcılık, esneklik ve kavramsal uygunluk açısından ayrı ayrı analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda adayların mesleğe özgü yaratıcılıklarının geliştiği belirlenmiştir. Adayların çalışma yapraklarından aldıkları esneklik ve özgünlük değerlerinin akıcılık ve kavramsal uygunluk değerlerinden daha düşük olduğu ortaya çıkan bir diğer araştırma sonucudur. Aynı zamanda üçüncü sınıf fen bilgisi öğretmen adaylarının mesleğe özgü yaratıcılıkta çalışma yapraklarının dikkat çekme ve etkin uğraşı bölümlerinde değerlendirme bölümüne göre daha çok problem yaşadıkları tespit edilmiştir. Eğitim politikacılarının fen bilgisi öğretmen adaylarının mesleğe özgü yaratıcılıklarını geliştirecek şekilde lisans ders içeriklerini güncellemeleri önerilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.