Bulgular: MS tanısı almış bireylerin logoterapi öncesi ve sonrası depresyon anksiyete, affektif sinir bilim ve yaşam kalitesi puan ortalamaları karşılaştırıldığında, logoterapi sonrası, öncesine göre depresyon ve anksiyete bulguları arasında anlamlı fark belirlenmiştir (p<0.05). SF-36 öntest ve son test sonuçlarından fiziksel fonksiyon, ağrı, sosyal fonksiyon ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşmüştür (p<0.05). Müdahale öncesi ve sonrası arasında, affektif sinir bilim değerlendirmesinde öfke ve oyun puanlarında anlamlı bir düşüş tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuçlar ve Öneriler: Varoluşçu Logoterpinin MS tanılı kadınlarda depresyon, anksiyete ve öfke ve oyun düzeylerini azalttığı ve yaşam kalitesini arttırdığı belirlenmiştir. Logoterapinin MS tanılı kadınlarda etkili bir yöntem olması nedeniyle tedavi ve bakıma eklenmesi önerilebilir.
Bu çalışma Multiple Skleroz hastalarında tamamlayıcı ve bütünleşik yöntem (TBY) kullanımının hasta memnuniyetine etkisini belirlemek amacıyla, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Polikliniğinde kayıtlı ayaktan tedavi gören MS hastaları ile yapılmıştır. Kayıtlı 1500 MS hastasından örneklem seçilme yoluna gidilmeden, nöroloji polikliniğine ayaktan tedavi için başvuran anketteki soruları anlama ve işbirliği yapabilecek durumda olan, 20-80 yaş arasında, TBY yöntemini en az bir kere kullanmış olan, çalışma hakkında bilgi verildikten sonra kendi rızası ile çalışmaya katılmayı kabul eden 225 MS hastası ile çalışma tamamlanmıştır. Verilerin toplanmasında soru formu ile TBY uygulamalarına yönelik kontrol listesi verilmiştir. Sonuç olarak; TBY kullanımı ile memnuniyet arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. TBY kullanımı arttıkça memnuniyet artmaktadır.
The study aimed to perform a projective assessment of surgery drawings created by children with and without surgery. The study had a descriptive design and included 40 children aged 7-12 years and followed in pediatric surgery clinic of a hospital in Turkey. Out of 40 children, 20 had surgery and 20 did not have surgery. Both qualitative and quantitative data collection and assessment techniques were used. Data were gathered with a child descriptive characteristics form and surgery drawings. The drawings were evaluated by using projective analysis. The projective analysis of the drawings revealed three themes, i.e., fear, perceived body integrity and surgical room image. Perceived body integrity had a significant relation with having the experience of surgery (P<0.05); a higher rate of the children undergoing surgery had negative perceptions about the body integrity (50%). A lower rate of the children undergoing surgery was afraid of surgery (45%) and a higher rate of the children undergoing surgery had a negative surgical room image (61%), though experiencing surgery did not have relation with fear of surgery and surgical room image (P>0.05). In this study, the surgery drawings created by the children with and without the experience of surgery were examined through projective assessment and their perceptions about surgery were compared. The children undergoing surgery were found to have less fears but more negative perceptions about the body integrity and negative surgical room image.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.