Türk müzik folkloru, üzerinde yeterince çalıĢmanın yapılamadığı alanlardan biri olarak durmaya devam etmektedir. Türk müzik kültüründe Ģiir ile musikinin birlikteliği meselesi de doğal olarak çok fazla irdelenmemiĢtir. Türk kültür tarihine bakılınca bu birlikteliğin, Ģaman denilen dinî-mistik Ģahsiyetlerin törenleriyle ilk kez baĢladığı görülecektir. Bu birliktelikte ayrıca üçüncü bir unsur daha vardır ki; o da danstır. ġamanlara ait rakslar bu birlikteliğin aslında üçüncü ayağını oluĢturmaktadır. ġamanlar, incelendiğinde görülecektir ki; Türk tarihinin en eski Ģairleri olmanın yanında ayrıca musikiĢinasları ve halk dansçılarıdır da. ġiirin, musikinin ve raksın bir arada icra edildiği o eski icra geleneği, Türklerin Ġslamiyet"i kabul etmesiyle bozulmamıĢtır. Bu tarihten itibaren Ģaman veya kam törenlerindeki Ģiirin, musikinin ve raksın birlikteliği son bulmamıĢ aksine mahiyet değiĢtirerek icrasına devam etmiĢtir. Türk -Ġslam dünyasında özellikle on üçüncü asırdan sonra Mevlevilik ve Alevi-BektaĢilik gibi tasavvufi ekollerin sayılarının artması sonucu, bu üçlü birliktelik daha farklı bir mecraya sürüklenerek devam etmiĢtir. Tasavvufi gelenek çerçevesinde Ģiir, musiki ve raks, Mevlevilik adabına uygun olarak "Mevlevi Semâ" Töreni"ni oluĢtururken; Alevi-BektaĢi geleneği çerçevesinde ise Ģiir ve musikiye "Alevi-BektaĢi Semâh Töreni" eĢlik etmiĢtir. XVI. Asırdan itibaren ise tasavvufi cereyana ek olarak âĢıklar ortaya çıkmıĢ ve âĢıklık geleneği çerçevesinde din dıĢı konularda yazdıkları Ģiirleri sazları ile icra etmeye baĢlamıĢlardır. ÂĢık sanatında farklı olarak sadece Ģiir ile musikinin birlikteliğinden bahis olunabilmektedir. Ritüellerin zayıflaması ile Ģiir ile musiki üçlü birliktelikten ayrılarak raksın dıĢında bir bütün vücuda getirmiĢlerdir.
Öz: Ekonomik değeri yüksek bir ürün olan Cevizin (Juglans regia L.), özellikle süt cevizi denilen olgunlaşmamış dönemleri özel fitokimyasalların doğal kaynağı olarak eczacılık ve kozmetikte kullanılmakta, ayrıca bazı geleneksel gıdaların üretiminde de yer almaktadır. Bu çalışmada, Van Gölü çevresinde 3 farklı ilçeden (Van Merkez, Edremit ve Gevaş), 4 ayrı dönemde (1 Haziran, 15 Haziran, 30 Haziran ve 15 Temmuz) toplanan yeşil cevizlerin fenolik bileşimi ve antioksidan aktiviteleri araştırılmıştır. Yeşil cevizlerin toplam fenolik madde miktarı, DPPH ve ABTS analizi sonuçları sırasıyla 6907.83-17842.26 mg GAE/kg, 49.03-208.8 ve 66.97-208.48 mmol TE/g aralıklarında bulunmuştur. Elde edilen sonuçlara göre yeşil ceviz örneklerinde fenolik bileşiklerden juglon, gallik asit, neoklorojenik asit ve rutin tespit edilmiştir. Hasat edilen yeşil cevizlerde 1 Haziran döneminde toplam fenolik madde miktarı ile antioksidan aktivite miktarının en yüksek olduğu saptanırken, en yüksek juglon miktarı 30 Haziran dönemine ait örneklerde olduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda yeşil cevizlerin çalışma dönemi içinde başta juglon olmak üzere yüksek fenolik madde içeriğine ve antioksidan aktiviteye sahip oldukları ancak bunların cevizlerin hasat edildiği döneme göre farklılıklar gösterdiği belirlenmiştir.
In this study, the quality characteristics of pear slices dried in vacuum-combined infrared dryer equipped with a two-way infrared heating (100-300 W infrared power) and convectional dryer (40-70 °C) were comparatively investigated. Increasing infrared power in vacuum-combined infrared dryer decreased the drying time. However, the differences between vacuum pressures (100 mmHg and 250 mmHg) were generally negligible. Drying process at 200 and 300 W IP under vacuum was approximately 2- and 2.5-times shorter than conventionally drying at 55 and 70 °C, respectively. Although a very low amount of HMF in dried pear slices by the conventional dryer was detected only at 70 °C after 300 min, high amounts of HMF was detected at 300 W after 120 minutes. The rehydration rate of pear slice dried with vacuum-combined infrared dryer was higher than those of pear slice dried with conventional dryer. Syringic, chlorogenic and ellagic acids were identified in dried pear samples. Chlorogenic acid was found to be the most among phenolic compounds in dried pears. While the ellagic acid was not detected in fresh pear, dried pears had ellagic acid content (8.14-16.93 mg/kg d.m.). It was found that total phenolic content, ABTS and DPPH values of dried pears by vacuum-combined infrared dryer was lower than those of dried sample by conventional dryer. The pear slices dried at 300W and 250 mmHg had the highest sensory scores. The results show that the vacuum-combined infrared drying provided a shorter drying time and better sensory quality for dried pear compared to conventional drying.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.