Amaç: Bu in-vitro çalışmanın amacı, kahvede bekletilerek renklendirilen üniversal bir kompozit rezinin renk değişimine ve yüzey pürüzlülüğüne beyazlatıcı ağız gargarasının etkisini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma kapsamında, 8 mm çapında 2 mm kalınlığında teflon kalıplar yardımıyla üniversal bir kompozit rezinden (Quadrant Universal LC, Cavex) toplamda 20 adet örnek hazırlandı. Örnekler, 24 saat distile su içerisinde bekletildikten sonra başlangıç renk ölçümleri bir spektrofotometre yardımı ile yapıldı. Kahvede 7 gün boyunca renklendirilen örnekler, kontrol grubu ve beyazlatıcı ağız gargarası (Listerine Advance White) uygulanmak üzere iki gruba ayrıldı (n=10). Başlangıç yüzey pürüzlülük (Ra) ölçümleri bir profilometre yardımı ile yapıldı. 24 saat ve 72 saat beyazlatıcı ağız gargarasında bekletildikten sonra renk ve pürüzlülük ölçümleri tekrarlandı. Renk değişiklikleri CIEDE2000 formulasyonu ile hesaplandı. Elde edilen veriler tek yönlü varyans analizi ve t testi ile istatistiksel analize tabii tutuldu (α=.05). Bulgular: Kahvenin kompozit örneklerinde klinik olarak fark edilebilir derecede renk değişimine neden olduğu gözlendi (ΔE00=3.10). Beyazlatıcı ağız gargarasının ΔE00 değerlerinde istatistiksel bir farklılık oluşturduğu belirlendi (p<0.05). Bekletme süresi, renk değişiminde istatistiksel bir faklılığa sebep olurken (p<0.05), pürüzlülük değerlerinde belirgin bir artışa neden olmadı (p>0.05). Sonuç: Kahve gibi renklendirici içecekler kompozit rezinlerde renk değişimine neden olabilmektedir. Beyazlatıcı ağız gargarası, kompozit rezin yüzeyinde belirgin bir pürüzlülük artışına neden olmadan kahve renklenmelerinin giderilmesinde etkilidir.
The objective of this study was to characterize the interface between dentin and MTA-Angelus (Angelus, Londrina, Brasil), Biodentine (Septodont, France) and BIOfactor MTA (Imicryl, Konya, Turkey) using scanning electron microscopy (SEM), energy disperse X-ray spectroscopy (SEM-EDS) and confocal laser scanning microscopy (CLSM). Fifteen dentin segments were obtained from previously extracted singlerooted human teeth. Canal lumens were instrumented with diamond burs and then randomly filled with MTA-Angelus, Biodentine or BIOfactor MTA and placed in distilled water or Hanks' Balanced Salt Solution (HBSS) for 28-days. The samples were examined with SEM and the thickness of the interfacial layer measured. SEM-EDS analysis was performed to determine principal elemental composition of the material, dentin, and interfacial area. The marginal adaptation of cements to dentin was assessed by confocal microscopy and the percentage of material penetration was calculated. An interfacial layer was evident in approximately 70% of SEM images in both MTA-Angelus and BIOfactor samples. The thickness of interfacial layer was significantly higher in HBSS than in distilled water for all groups. MTA Angelus resulted in the thickest interfacial layer in distilled water while Biodentine had the thickest interfacial layer in HBSS. Calcium levels within the BIOfactor MTA-dentin interface were higher than both dentin and cement. Dentin penetration was higher in BIOfactor MTA and silicon was evident in all material-dentin interfaces. All calcium silicatebased materials promoted the formation of an interfacial layer. BIOfactor MTA exhibited promising characteristics with its good marginal adaptation even though it presented a moderately thick interfacial layer. Research Highlights• A distinguishable interfacial layer was observed in most of the samples within the BIOfactor MTA, MTA-Angelus and Biodentine groups.• The elemental constitution of the interfacial layer was different from that of the calcium silicate based materials.
Amaç: İdeal bir kök kanal materyali, kemik ve diş gibi anatomik yapılardan ve diğer dental materyallerden ayırt edilmesine izin verecek kadar yeterli seviyede radyoopak olmalıdır. Bu çalışmada Angelus MTA, Biodentine ve yeni bir kalsiyum silikat esaslı materyal olan BIOfactor MTA’nın radyoopasitesi alüminyum basamaklı blok yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntemler: Kalsiyum silikat esaslı materyaller olan Angelus MTA, Biodentine ve BIOfactor MTA üretici firmanın talimatları doğrultusunda karıştırıldı ve standart bir teflon kalıba yerleştirildi. Başlangıç sertleşmelerini tamamlayan materyaller kalıptan çıkarılarak 37°C'de, %95 nemli ortamda 48 saat inkübe edildi. Her gruptan alınan birer numune ve saf alüminyumdan yapılan oniki basamaklı merdiven şeklindeki blok, fosfor plak üzerine yerleştirilerek radyografisi çekildi. Dijital görüntüler bir yazılım kullanılarak bilgisayara aktarıldı. Numunelerin radyografik yoğunlukları Image J programı kullanılarak belirlendi ve değerler bir denklem kullanılarak milimetre alüminyum (mmAl)’a dönüştürüldü. İstatistiksel analiz için One-way ANOVA ve post-hoc Tukey testleri yapıldı. Bulgular: Ortalama radyoopasite değerleri Angelus MTA’nın 3.66, Biodentin’in 2.43 ve BIOfactor MTA’nın 4.41 mmAl idi. Sonuç: Biodentine en düşük radyoopasite değerini gösterirken, BIOfactor MTA en yüksek radyoopasite değerini gösterdi. Angelus MTA ve yeni bir materyal olan BIOfactor MTA’nın radyoopasitesi standarta uygundu.
Kanal dolgu patlarının cam fiber postun bağlanma dayanımına etkisi Amaç: Bu çalışmada cam fiber postun kök dentinine olan bağlanma dayanımına, iRoot SP, MetaSEAL ve Sealapex kanal patlarının etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu deney için tek köklü 40 adet diş kullanıldı. Dişlerin kronları su soğutması altında mine sement sınırından kesildikten sonra çalışma uzunluğu belirlenerek kökler ProTaper döner aletleri ile F5 nolu eğeye kadar genişletildi. Her eğe arasında 2 ml % 0.5'lik sodyum hipoklorit (NaOCl) kullanıldı. Kök kanal enstrümantasyonu tamamlandıktan sonra 2 ml % 17'lik etilendiamin tetraasetik asit (EDTA) ile kök kanalları yıkandı. Örnekler rastgele dört deney grubuna ayrıldı (n=10). Grup1: Kontrol grubu; kanallar F5 güta perka ile dolduruldu, kanal patı kullanılmadı; Grup2: iRoot SP ve F5 güta perka; Grup3: MetaSEAL ve F5 güta perka; Grup4: Sealapex ve F5 güta perka ile kanal dolguları tamamlandı. Cam fiber post, Panavia F 2.0 simanla, hazırlanan post boşluğuna yapıştırıldı. Örnekler 1 hafta 37 °C ve % 100 nemli koşullarda bekletildi ve elmas separe kullanılarak köklerin koronal kısmından uzun eksene dik 0.6 mm kalınlığında kesitler alındı. Elde edilen disklere Universal test cihazında, 1 mm/dk hız ile bağlantıda başarısızlık oluşana kadar kuvvet uygulandı. Elde edilen mukavemet değeri Newton (N) olarak kaydedildi. One-way ANOVA testi kullanılarak istatistiksel analizleri yapıldı. Bulgular: Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). iRoot SP, MetaSEAL ve Sealapex benzer sonuçlar gösterdi. Sonuç: Rezin simanla yapıştırılacak olan cam fiber postların uygulanacağı dişlerde çalışmamızda kullanılan kök kanal dolgu patları kullanıldığında, rezin simanın bağlantısını etkilememektedir. ANAHTAR KELİMELER Bağlantı dayanımı, cam fiber post, kanal patları
Knowledge and Perception of Oral and Dental Health Program Students and Dental Assistants in New Coronavirus (COVID-19)Background: The new coronavirus (COVID-19) is a viral pandemic that spreads worldwide. Droplets and aerosols formed by dental procedures are risky for patients and healthcare professionals in terms of spread of the disease. In this study, it was aimed to evaluate the knowledge and perception levels of dental assistants and students of Oral and Dental Health Program about COVID-19. Methods:Our survey was conducted with NEU Vocational School Oral and Dental Health Program students and dental assistants working in the Dentistry Faculty clinics. A questionnaire consisting of 22 questions was prepared using Google Forms to collect the data. The questionnaire included 5 questions about demographic features, 11 questions to determine the level of knowledge of COVID-19 and 6 questions about determining COVID-19 perceptions. The questions were sent to the participants via online communication app. The data were analyzed with SPSS 22 program. Results:The survey was completed by 78 % female and 22 % male of 118 respondents between the ages of 18-47. In general, more than 90% of the participants were aware of the symptoms of the disease, the routes of transmission and the precautions to be taken and they believed that COVID-19 was dangerous and fatal. Conclusion:Although the level of knowledge of dental assistants and students about COVID-19 is sufficient, it has been determined that they are not sufficient in terms of perception.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.