Bu çalışmanın amacı, geleneksel veya katılım bankalarına ihtiyaç kredisi için başvuran kişilerin, kredi talepleri anında finansal okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesidir. Bu amaca ulaşmak için, Sivas ilinde faaliyet gösteren geleneksel ve katılım bankalarına ait 38 şubeye, bireysel ihtiyaç kredisi için başvuran 150 kişi üzerinde 29 Mart-8 Temmuz 2021 tarihleri arasında anket uygulanmıştır. SPSS paket programı kullanılarak verilere ait frekans, aritmetik ortalama, standart sapma, Anova ve çoklu karşılaştırma analizleri yapılmıştır. Araştırma sonucunda, bireylerin kredi talebi anında genel olarak finansal okuryazarlık düzeylerinin yüksek olmadığı; ancak bankaların kredi tahsis uygulamalarına ait bilgi düzeylerinin yüksek olduğu; %82’sinin daha önce de ihtiyaç kredisi kullandığı; bu bireylerin %74’ünün geleneksel bankaları, %8’inin ise katılım bankalarını tercih ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca, kadınların finansal okuryazarlık düzeylerinin erkeklerin finansal okuryazarlık düzeylerine göre daha yüksek olduğu ve lisansüstü eğitim alan bireylerin finansal okuryazarlık düzeylerinin ilköğretim ve lise düzeyindeki bireylere göre anlamlı derecede daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu çalışmanın amacı; ülkemizde birçok sorunla karşılaşan ve düzene oturtulamayan bağımsız denetim kavramının 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yayınlanması ile birlikte yeniden düzenlenmesinin bağımsız denetime etkilerini, bağımsız denetimin önemini, kalitesini, sağladığı faydaları ve bağımsız denetçileri nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Çalışma kapsamında, Ertaş (2018) tarafından geliştirilen ve veri toplama aracı olarak kullanılan anket formu TR 72 bölgesinde faaliyet gösteren bağımsız denetim kuruluşlarına bağlı 63 bağımsız denetçiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler üzerinden frekans, yüzde, ortalama ve standart sapma hesaplanmış ayrıca Ki-Kare Bağımsızlık Testi kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analizi sonucunda; yapılan denetim kapsamının işletme yönetimi tarafından bilinmediği, denetim firmaları arasında yüksek bir rekabetin olduğu, bağımsız denetim kapsamında verilen mesleki eğitim ve yeterliliğe yeteri kadar önemin verilmediği belirlenmiştir. Ayrıca, denetime ilişkin düzensizliklerin var olduğu ve diğer mevzuat hükümleri ile denetim standartlarının birbiri ile uyum içinde olmadığı, uyumlu hale getirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Futbol kulüplerinin elde ettikleri sportif başarılarının yanı sıra finansal başarıları da en az onun kadar önemlidir. Futbol endüstrisinin ulaştığı bütçe ve içinde birçok paydaşının bulunması sebebiyle finansal performansının devamlı analiz edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada amaç 2010-2018 yıllarını kapsayan dönemde Borsa İstanbul'a (BİST) kote dört büyük futbol kulübünün (Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor) finansal performansı ile sportif başarısı arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Bu amaçla çalışmada, finansal performans değerlemesinde Standard Deviation (SD) ve MultiAtributive Ideal-Real Comparative Analysis (MAIRCA) gibi iki çok kriterli karar verme (ÇKKV) yönteminden, finansal performans ile sportif başarısı arasındaki ilişkinin belirlenmesinde ise Korelasyon analizinden faydalanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre Türkiye'deki dört büyük futbol kulübünün finansal performans sıralaması ile sportif başarı sıralaması arasında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur.
Muhasebe hilelerinin gerçeği yansıtmayan bilgiler içermesi, muhasebe bilgi kullanıcılarını yanıltarak çeşitli olumsuzluklar oluşturmaktadır. Bu olumsuzlukların önüne geçmek ve ekonomik etkinliği artırmak önemli görülmektedir. Muhasebede hileye yol açan eğilimlerin doğru bir şekilde tespiti ile yapılacak hileli faaliyetlerin önlenmesine yönelik yaptırım gücü oluşturulabilir. Bu çalışmanın amacı, Sivas’ta faaliyet gösteren muhasebe meslek mensuplarının hile bilincine yönelik görüş ve tutumlarını belirlemektir. Çalışma kapsamında veri toplamı aracı olarak kullanılan anket formu Sivas’ta faaliyet gösteren 99 muhasebe meslek mensubuna uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi sürecinde betimsel istatistiklerle birlikte ilişkisel istatistiklerden yararlanılmıştır. Betimsel verilerin yorumlanmasında yüzde, frekans, standart sapma ve ortalama değerleri kullanılmıştır. Elde edilen toplam puanların cinsiyet yönünden 2 düzeyli değişkenin farklılık gösterip göstermediğini belirlemek istenmiştir. Elde edilen puanlar normal dağılıma uymadığı için (p:0,001) cinsiyet non-parametrik test olan Mann-Whitney U testi uygulanmıştır. Diğer değişkenler için Kruskall- Wallis testi kullanılmıştır. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesi ile de muhasebe meslek mensuplarının hileye yönelik algıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmanın başlıca bulgularına göre, katılımcı meslek mensuplarının çoğunun kişisel özellikleri arasında etik değerlere önem vermedikleri, yine çoğunun muhasebe eğitimi alırken hile bilincinin oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca, katılımcıların çoğu (%85,9) Sivas’taki işletmeler için hilenin bir sorun oluşturmadığını düşünmektedirler. Bu sonuçta, işletmelerin hileyi önemli bir araç olarak görmedikleri yönünde fikir oluşturmaktadır.
Bu çalışmanın amacı 2010-2019 dönemi için BIST Kimya, İlaç, Petrol, Lastik ve Plastik Ürünler sektöründe faaliyette bulunan firmalar açısından maliyet yapışkanlığı teorisinin geçerliliğinin ampirik olarak test etmektir. Çalışmada firmaların maliyet davranışlarını temsil etmek için satışların maliyeti, genel yönetim giderleri ve pazarlama, satış ve dağıtım giderleri gibi üç alternatif maliyet değişkeni kullanılmıştır. Çalışmada firma büyüklüğü değişkeni kontrol edildikten sonra, uygulanan iki yönlü statik panel veri regresyon analizi çerçevesinde ulaşılan bulgular örneklemde yer alan firmaların giderlerinin (maliyetlerinin) asimetrik bir davranış sergilediğine işaret etmektedir ki bu da incelenen sektör açısından maliyet yapışkanlığı teorisinin geçerli olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, Bu çalışmanın ampirik bulguları maliyetlerin simetrik olarak hareket ettiğini varsayan geleneksel maliyet davranışı görüşünden ziyade, maliyetlerin asimetrik olarak hareket ettiğini savunan asimetrik maliyet davranışı (maliyet yapışkanlığı) görüşünü desteklemektedir. Dolayısıyla, bu çalışmanın sonuçları sektörle ilgi tüm paydaşlar açısından önem taşımaktadır. Sonuç olarak, firmalar açısından maliyet davranışının daha iyi anlaşılması, hem firmalarda daha etkin bir maliyet planlamasının yapılmasına hem de firma karlılığı ve değerinin artmasına katkı sağlayabilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.