European catfish (Silurus glanis L.) is a fish that has a high economic value due to its rapid growth and delicious flesh. In this study, the growth performance of European catfish was investigated in freshwater and 5‰ salinity in recirculating system. The study was carried out using fish with an average weight of 507±13.02 g and an average total length of 42.85±0.45 cm in freshwater (Y1, Y2, Y3) and 5‰ salinity of ground water (T1, T2, T3) designed as three replications for three months. Fish were fed with 3% of the total weight two meals a day. The mean body weight gain, total lenght increase, amount and percentage of feed consumption, specific growth rate (SGR) and feed conversion rate (FCR) were higher in group Y (P<0.05). No statistical difference was observed between the survival rates of the groups (P>0.05). As a result, it is concluded that this species can be reared in both fresh water and 5‰ saline water.

This study was done to assess the effect of the colouration of the red zebra cichlid (Maylandia estherae), using beet root red (Beta vulgaris ruba) and henna (Lawsonia inermis). The fish with an average weight of 1.21 ± 0.69 g was placed in 12 aquariums. Fifteen fish were placed in each aquarium. The fish were fed with diets which were without carotenoid supplement (AK), containing astaxanthin (AA), beet root red (AP) and henna (AI). Except the AK, each group contained 50 mg/kg carotenoid additives. As a result of the experiment, total carotenoid values between groups were not significant (p > .05). The redness (a*) value of groups was significant (p < .05), and the values of brightness (L*) and yellowness (b*) were not significant (p > .05). Samples were kept in the freezer at −20°C for 120 days to see whether the fish kept their colour. All groups decreased compared with the 50th day. This difference in groups except the AP was significant (p < .05). The FCR, SGR and weight gain% was not significant (p > .05). The survival was 97.28%, and it was the same in all groups. The study concluded that natural carotene sources with lower costs had similar effects with astaxanthin.

No abstract

ÖZSu ürünleri, mevcut doğal kaynak potansiyeli ve yetiştiricilik faaliyetleri açısından önemli bir sektör konumundadır. Sürdürülebilir su ürünleri üretimi ve avcılığının yanı sıra işleme sektöründe de sürdürülebilirlikten bahsetmek mümkündür. İşleme alanındaki sürdürülebilirlik su ürünleri işleme atıklarının değerlendirilmesi ile sağlanabilir. Su ürünlerinin işlenmesi sonucunda deri, kemik (kılçık), kabuk ve iç organlar gibi farklı atık maddeler ortaya çıkmaktadır. Bu atıkların değerlendirilmesi sürdürülebilirlik açısından büyük önem arz eder. İşleme sonrası balık atıkları, balıkların içerdiği protein ve esansiyel amino asitleri de ihtiva etmektedir. Bu atık-lardan fermantasyon yöntemiyle besin değeri açısından zengin soslar üretmek mümkün olmaktadır. İç organ atıkları; balık silajı ve balık yemi üretiminde kullanılabilmektedir. Ayrıca, bu atıklardan kitin-kitosan üretimi, biyo-paket ve yenilebilir filmlerin üretimi gerçekleştirilebilmektedir. Karides işleme atıkları ise karatenoprotein ve astaksantin pigmenti eldesinde kullanılabilmektedir. Bunun yanı sıra çift kabuklu işleme atıkları tarımda, inşaat sektöründe, yem üretiminde ve su arıtımında değerlendirilmektedir. İşleme tesisi atıkları değerlendirilmeden denize döküldüğünde insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkilemekte olup, atıkların değerlendirilmesi sürdürülebilirlik ve ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır.Anahtar Kelimeler: Balık atıkları, değerlendirme, kitin-kitosan, balık silajı, yenilebilir film ABSTRACT Sustainable seafood products could be achieved by considering sustainability in the seafood processing industry in addition to the measures to be taken in aquaculture and catching. For achieving sustainability in the seafood processing industry, assessment of the processing waste is necessary because seafood product processing results in waste materials such as skin, bones, shell, and internal organs. Fish wastes contain proteins and essential amino acids as those in the fishes. Therefore, these waste products can be considered as a rich nutrient source in terms of the nutritional value provided by fermentation methods. Fish waste can be used as fertilizer, fish silage, and for feed production. Similarly, shrimp processing wastes can be used for the production of astaxanthin and carotenoid pigment, and bivalve processing wastes can be used in agriculture, building trade, animal feed production, and water treatment. The most important issue regarding the assessment of seafood processing waste products is biopackaging and the evolution of edible films of chitin-chitosan through the components obtained from these wastes. Dumping the seafood processing wastes into the sea has a negative effect on both human health and the environment. Hence, assessment of these wastes is important in terms of sustainability and economical value. GİRİŞDünya nüfusundaki artış, toprağa dayalı gıda kaynaklarında daralmaya yol açarken, alternatif gıda üretimini de zorunlu kılmaktadır. Son yıllarda artan nüfusa bağlı olarak meydana gelen açlık ya da yetersiz beslenme ...

Bu çalışmada, Ulva lactuca ekstraktlarının Gram pozitif (Staphylococus aureus ve Bacillus cereus) ve Gram negatif (Escherichia coli, Eschericha coli O157:H7, Salmonella enteritidis, Vibrio parahaemolyticus, Aeromonas hydrophila) bakterilere karşı antibakteriyal aktivitesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, U. lactuca, aseton, etanol, metanol, hekzan, kloroform ve distile su gibi farklı çözücüler ile ekstrakte edilmiştir. Antibakteriyal aktivitenin belirlenmesi amacıyla disk diffuzyon metodu kullanılmıştır. Araştırma sonunda, en yüksek antibakteriyal aktivite etanol ekstresinde saptanmıştır. Gram pozitif bakterilerin Gram negatif bakterilere kıyasla daha duyarlı olduğu belirlenmiştir. En yüksek inhibisyon zonu S. aureus (26 mm) ve B. cereus'ta (21 mm) tespit edilmiştir. Kloroform ekstresinin E. coli ve A. hydrophila'ya, hekzan ekstresinin ise S. enteritidis'e karşı yüksek düzeyde antibakteriyal etki gösterdiği tespit edilmiştir. Aseton ve su ekstrelerinin ise test edilen bakteri türlerine karşı etkili olmadığı saptanmıştır. Bu bulgular, U. lactuca'nın etanol ekstresinin, gıda ve farmasötik endüstrisinde doğal koruyucu madde olarak kullanılma potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir