Amaç: Bu kesitsel çalışma Konya il merkezinde toplumun sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusundaki görüş ve tutumlarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma Konya ilinde ikamet eden 420 gönüllü katılımcı ile gerçekleşmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından literatürden yararlanılarak hazırlanan ankette; sosyo-demografik soruların yanı sıra katılımcıların sağlık çalışanına şiddet konusundaki düşüncelerini değerlendiren sorular yer almaktadır. Çalışmada SPSS 25.0 paket programından yararlanılarak veriler üzerinde tanımlayıcı nitelikte istatistikler yapılmıştır. Bulgular ve Sonuç: Katılımcıların %45’i 18-29 yaş aralığında, %50,2’si kadın, %63,8’i evlidir. Katılımcılardan %63,3’ü sağlık çalışanlarına yönelik herhangi bir şiddet olayına tanıklık etmediğini %36,7’si sağlık çalışanına yönelik olarak gerçekleştirilen şiddete şahit olduklarını belirtmişlerdir. Sağlık çalışanlarına şiddet sebebi olarak ilk üç sırada “çalışanların hastalarla ilgilenmemesi”, “hastaların sabırsızlıkları” ve “çalışanların hastalara kötü davranmaları” gelmektedir. Katılımcıların %6’sı sağlık çalışanına şiddet uyguladığını, uyguladıkları ve şahit oldukları şiddet türünün çoğunlukla (%91) sözel şiddet olduğunu belirtmiştir. Toplumda sağlık çalışanına yönelik şiddeti onaylamayan bir tutumunun olduğu, şiddetin önlenebileceğine inandıkları ve şiddeti bir hak arama yöntemi olarak görmedikleri belirlenmiştir. Sağlık kurumlarında şiddetin nedenlerinin araştırılmasında toplumun görüşlerine de yer verilmesi şiddeti önlemeye yönelik girişimlerin başarısı açısından önemlidir.
This study aims to adapt “the Challenge-Hindrance Demands Scale for Nursing Professional” developed by Mahaverachartkul and Sooraksa; regarding “how nurses who are under heavy workload and stress as well as intense and tiring working hours perceive many stressful situations in the working environment as challenges or hindrances” to Turkish language and bring it to the use of national literature. In terms of method, the research was designed within the scope of the quantitative research model. Data collected from 450 nurses were used in this study. The research data were analyzed in SPSS 26.0 and AMOS 24.0 statistical programs. The validity of the scales used in this study was evaluated with exploratory factor analysis (EFA) and confirmatory factor analysis (CFA). According to the EFA findings of the Challenge Demands Scale, when the KMO value (0.919) and the Bartlett sphericity test value (X2 (78) = 4121.203; p = 0.001 ) were examined, it was seen that the data were suitable for analysis. When the CFA findings of the Challenge Demands Scale were examined, it was seen that the fit indices were at an acceptable level (X2 (60) = 223.912; p = 0.001 ; CMIN/df = 3.732; CFI = 0.960; TLI = 0.948; RMSEA = 0.078; SRMR = 0.039). According to the EFA findings of the Hindrance Demands Scale, when the KMO value (0.947) and the Bartlett sphericity test value (X2 (78) = 5263.056; p = 0.001 ) were examined, it was seen that the data were suitable for analysis. When the CFA findings of the Hindrance Demands Scale were examined, it was seen that the fit indices were at an acceptable level (X2 (61) = 208.794; p = 0.001 ; CMIN/df = 3.423; CFI = 0.972; TLI = 0.964; RMSEA = 0.073; SRMR = 0.032). In conclusion, the Challenge-Hindrance Demands Scale for Nursing Professionals with 13 items and four dimensions developed to measure the stress, hindrance, and challenge levels of nurses in their professional life in Turkey may be used in future studies.
Araştırmanın amacı, eczacıların iş stres düzeyleri ve duygusal emek kullanımı ile işe bağlılıklarının değerlendirilmesidir. Araştırma evrenini Konya’nın Meram, Karatay ve Selçuklu İlçelerinde bulunan 488 eczacı oluşmaktadır. Çalışma 248 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma da Duygusal Emek Ölçeği, İş Stresi Ölçeği ve Utrech İşe Bağlılık Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya katılan eczacıların %54’ü kadın olup %69.4’ü evlidir. Yaş olarak incelendiğinde %45.2’si 36-50 yaş aralığına sahiptir. Medeni durum açısından duygusal emek arasında anlamlı farklılık olduğu belirlenmiştir ve evli olan eczacıların duygusal emek kullanımları bekarlara göre daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Yaş ile işe bağlılık ve duygusal emek kullanımı arasında anlamlı farklılık belirlenmiştir. Katılımcıların mesleki tecrübeleri ile işe bağlılık, duygusal emek kullanımı arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık vardır. Araştırmaya dahil olan eczacıların duygusal emek kullanımı ile işe bağlılık arasında pozitif yönlü, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Eczacıların yaşları ve buna bağlı olarak meslekte geçirdikleri süre artıkça duygusal emek kullanımları artmaktadır. Eczacılık mesleğine yeni başlayanlar ile 50 yaşın üstünde olan eczacıların işe bağlılık düzeyleri daha fazladır. Serbest eczane eczacılarının duygusal emek kullanımlarının işe bağlılıkları üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunduğu ve duygusal emek kullanımı artıkça işe bağlılık düzeylerinin de arttığı sonucuna ulaşılmıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.