Katılım bankalarının finansman enstrümanlarından biri olan finansal kiralama klasik dönemde mevcut olmayıp son dönemlerde ortaya çıkan akit çeşitlerindendir. Kira süresinin sonunda mülkiyetin müşteriye nakli ile sona eren finansal kiralama; menfaatin temliki yönüyle kira akdini, malın bedelli ya da bedelsiz temliki yönüyle ise satış veya hibe akdini kapsamaktadır. Fıkhî tasavvuruna bağlı olarak farklı değerlendirmelere tabi tutulan finansal kiralama bazı yönleriyle tartışılmaya devam etmektedir. Bu tartışmalardan biri kazançtan elde edilecek kârın meşruiyetine etki eden risk faktörüdür. İslam hukukunun ilkelerini referans alan Katılım bankaları müşterilerine fon kullandırırken yani finansman sağlarken bunu salt finansal bir faaliyet değil, ticari bir faaliyet olarak gerçekleştirmektedirler. Dolayısıyla Katılım bankalarının fon kullandırma yöntemleri arasında yer alan finansal kiralamada riski üstlenmeleri önem arz etmektedir. Bu sebeple Katılım bankalarının finansal kiralama sözleşmelerinin bu yönüyle incelenmesi kayda değer bir konudur. Katılım bankalarının "Finansal Kiralama" sözleşmelerindeki risk faktörünü analiz ettiğimiz bu çalışmada, söz konusu bankaların risk faktörünü yüklenmedikleri sonucuna ulaştık.
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. / This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software.
The ijtihād, one of the most important concepts of the usûl al-fıqh, expresses the human effort in understanding, interpreting and applying the verses. The theoretical dimension of ijtihād is called ijtihād of istinbāt and its practical dimension of applying the results obtained is called ijtihād of taḥkīk al-manāṭ. The ijtihād of taḥkīk al-manāt is a method that enables the abstract or general propositions to meet with the actions that occur in the realm of existence as specific and concrete. With this method, the situation of each case is investigated and it is determined whether it falls within the scope of the general provision. Otherwise, the shar'i provisions are imprisoned in the minds in an abstract way, and the provisions pertaining to facts or individuals or an individuals or a society are equal to the general provision due to formal similarity. This means ignoring the essential and secondary necessity in the provisions. It is also contrary to the purpose of the provisions. On the other hand, among the ijtihād activities related to manāṭ, the ijthiād of taḥkīk al-manāṭ is derived from the ijtihād of tenḳīḥ al-manāṭ, which is “The method of separating the appropriate qualification that is mentioned in the naṣṣ and suitable for being an affliction from other qualifications related to the provision” or the ijtihād of taḫrīc al-manāṭ, which is "the method of determining the qualification that is suitable for the ruling in naṣṣ and ijma". This difference arises from the fact that the former is continuous. In this respect, taḥkīk al-manāṭ has been accepted as an essential method in ijtihād. So much so that all schools of fiqh, even those who oppose qiyas, have accepted this ijtihād activity that provides dynamism to fiqh. Taḥkīk al-manāṭ, which expresses the adaptation of the Shari'ah ruling to the facts, is also an intricate concept related to the concepts of fatwa and qada. The importance of taḥkīk al-manāṭ, which constitutes the touchstone of the fatwa and the cauldron and continues as long as the offer of the shariʻa continues, is felt more especially when creating judgments on current issues that take on a complex structure in all areas of life. Determining the existence or non-existence of manāṭ necessitates knowing the Shari'ah ruling and the event to be bound by the Shari'ah ruling. In today's world where everything changes rapidly, it is not easy to determine the nature of the event. In this respect, taḥkīk al-manâṭ jurisprudence makes interdisciplinary collaboration inevitable. The aforementioned ijtihād method; apart from being related to mujtahid, mufti and judge, it also has a special importance for all taxpayers. Therefore, it is worthwhile to conduct a study on what the ijtihād of taḥkīk al-manâṭ is, which functions to determine the appropriate judgment based on the taxpayer in one aspect and the event in the other. In this study, which deals with the ijtihād of taḥkīk al-manāṭ, after the conceptual framework is revealed, the types of manāṭ that help to determine the source of the differences in the issues, the criteria to be taken into account in the ijtihād of taḥkīk al-manāṭ and the points to be considered while making this ijtihād will be emphasized. Thus, it will be clarified what kind of method should be followed both when applying the texts to the case and when making a judgment about the issues that have no provision in the text.
¨ cumhuriyet ilahiyat dergisi'nde yayımlanan makaleler, en az iki hakem tarafından çift taraflı kör hakemlik değerlendirmesine tabi tutulur. Ayrıca intihal içermediği özel bir yazılım kullanılarak kontrol edilir. ¨ cumhuriyet ilahiyat dergisi uses doubleblind review fulfilled by at least two reviewers. In addition, all articles are checked by means of a program in order to confirm they are not published before and avoid plagiarism.
Son yılların yükselen değerlerinden biri olan Nörofizyolojik Öğrenme ya da diğer adıyla Beyin Temelli Öğrenme pek çok araştırmaya konu olmuştur. Bu araştırmaların bazılarında, beyin temelli öğrenmenin alt yapısını oluşturan bilişsel becerilerin ve duygusal durumların incelenmesi hedeflenir. Hafızlık Kur'an-ı Kerim'in tamamının ezberlenmesidir. Bizim çalışmamızda, hafızlık eğitiminin beyin üzerindeki ve beynin alt yapısının hafızlık üzerindeki etkisi incelendi. Amacımız, temel örgün öğretimi ve hafızlık eğitimi alan öğrencilerin aşağıdaki parametreler bakımından incelemek ve arasındaki ilişkileri analiz etmektir. Bu parametreler; Sürekli dikkat (COG), Seçici dikkat (SIGNAL), Muhakeme yeteneği (SPM), Görsel hafıza (TAVTMB), Tepki hızı-kalitesi (DT) gibi bilişsel yetenekler ile duygusal durumlar (CDI-ÇABTÖ)dır. Bilgisayarlı Viyana Test Sisteminde bulunan DT, SPM, COG, SIGNAL, TAVTMB testleri uygulanarak tepki verme hızı-kalitesi, nonverbal zekâ, sürekli dikkat ve seçici dikkatleri ölçüldü ve yine duygusal durumları anksiyete ve depresyon ölçekleri (ÇABTÖ ve CDI) ile değerlendirildi. Bulgular SPSS istatistik programı ile analiz edildi. Hafızlık eğitimini tamamlayanlarda eğitim sonrası DT, DT süre, SPM, SIGNAL süre ve TAVTMB değerlerinin eğitim öncesine göre anlamlı olarak yükseldiği saptandı (p<0,05). Sonuç olarak hafızlık eğitimi alan öğrencilerin Kur'an-ı Kerim'i ezberleme sonrasında beynin kognitif becerilerinin yükselmiş olduğu tespit edildi. Bu yükselmenin nörofizyolojik öğrenme ile ilişkili olduğu ve hafızlık eğitiminin diğer bilişsel yeteneklere olumlu etki gösterdiği düşünüldü.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.