Giriş: Covid-19 pandemi süreci birçok alanda olduğu gibi bireylerin gebelik ve çocuk sahibi olma düşüncelerini de etkilemiştir. Amaç: Bu araştırmada pandemi sürecinde gebelik öncesi dönemdeki bireylerin doğum korkusunu incelenmek amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma tanımlayıcı-kesitsel tiptedir. Araştırmaya üreme çağında (18-49 yaş) olan, çocuk sahibi olmayan ve gelecekte çocuk sahibi olmayı planlayan/isteyen 385 katılımcı dâhil edilmiştir. Veri toplama formunda katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile pandemi sürecinde gebelik ve çocuk sahibi olmayı planlamalarına yönelik sorular ve “Gebelik Öncesi Doğum Korkusu (GÖDK) Ölçeği” yer almaktadır. Bulgular: Katılımcıların %72.2’si gelecekte doğuma/eşinin doğumuna yönelik korku yaşamakta iken; %41’i pandemi sürecinde bu korkunun arttığını belirtmiştir. Katılımcıların toplam GÖDK ölçeği puan ortalaması 40.49 ± 11.10’dur. Doğum korkusunun cinsiyet, medeni durum, gelir getiren bir işte çalışma durumu ve gelir durumuna göre farklılaştığı saptanmıştır. Gelecekte doğuma/ eşinin doğumuna yönelik korku yaşayanların ve pandemi sürecinde doğuma/eşinin doğumuna yönelik korkusu artanların GÖDK ölçeği puan ortalamasının anlamlı olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç: Pandemi süreci bireylerin doğum korkusunun artmasına neden olmuştur. Katılımcıların çoğu pandemi sürecinde çocuk sahibi olmayı planlamadığını ifade etmiştir.
Amaç: Kadın hastalıkları ve doğum hemşireliği dersinin klinik uygulaması öncesinde, öğrencilerin teorik bilgi ve kendi kendine hemşirelik bakımı yönetme becerileri doğrultusunda yapılan simülasyon eğitimine yönelik yaşadıkları deneyimleri değerlendirmek hedeflenmiştir. Yöntem: Niteliksel tipte olan bu araştırma 20 Mart ile 01 Nisan 2019 tarihleri arasında Gülhane Hemşirelik Fakültesi öğrencileri üzerinde odak grup görüşmeleri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini; kadın hastalıkları ve doğum hemşireliği dersi simülasyon uygulamasına katılan, iletişim problemi olmayan ve odak grup görüşmesine katılmayı gönüllü kabul eden 32 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmada, 8 öğrenciden oluşan gruplar halinde, dört odak grup görüşmesi yapılmıştır. Bulgular: Öğrencilerle yapılan görüşmeler sonunda veriler iki ana kategori altında toplanmıştır. ‘Simülasyon deneyiminde duyguların tanımlanması’ kategorisi altında ‘özgüven’, ‘heyecan’, ‘korku ve kaygı’ temaları yer almaktadır. ‘Simülasyon eğitimine ilişkin öğrencilerin algı ve görüşleri’ kategorisi altında ise ‘kazanılan deneyimler’, ‘eğitim esnasında öğrencilerin gereksinim duyduğu konular’, ‘öğrencilerin simülasyon eğitiminin uygulamasına yönelik deneyimleri’ temaları oluşturulmuştur. Sonuç: Öğrencilerin kadın hastalıkları ve doğum hemşireliği dersi simülasyon eğitiminde çeşitli kazanımlar elde ettikleri, bireysel öğrenmeleri ve hemşirelik bakımında gereksinim duydukları uygulama becerilerine yönelik farkındalık kazandıkları değerlendirilmiştir.
Hemşirelik öğrencilerinin simülasyon eğitimi öncesi ve sonrası algıladıkları stres düzeyi ve bireyselleştirilmiş bakım verme algıları ile simülasyon eğitimi sonrası memnuniyet düzeylerinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Yarı-deneysel çalışma yöntemi kullanılarak yapılan bu araştırmanın örneklemini bir hemşirelik fakültesinde bulunan 148 öğrenci oluşturmuştur. Simulasyon eğitim öncesi ve sonrasında verilerin toplanması amacıyla sosyodemografik veri toplama formu, Hemşirelik Öğrencileri için Algılanan Stres Ölçeği, Bireyselleştirilmiş Bakım Skalası A (BBSA)-Hemşire Versiyonu ölçeği ile Öğrenmede Öğrenci Memnuniyeti ve Özgüven Ölçeği kullanılmıştır. Simülasyon eğitimi preeklemsi-eklemsi, postpartum hemoraji, gebelikte diyabet ve aile planlaması olmak üzere 4 vaka üzerinden yürütülmüştür. Bulgular: Simülasyon eğitimi sonrası öğrencilerin algılanan stres ölçeği puan ortalaması (60,88±31,07) eğitim öncesine göre düşük, eğitim sonrası BBSA-Hemşire Versiyonu puan ortalaması (4,43±0,68) ise yüksek bulunmuştur. Eğitim öncesi dönemde mesleği sevdiğini belirten öğrencilerin stres puan ortalamaları (69,00±28,46) düşük, BBSA-Hemşire Versiyonu puan ortalaması (4,33±0,64) yüksektir. Mesleği isteyerek tercih eden öğrencilerin eğitim öncesi BBSA-Hemşire Versiyonu puan ortalaması (4,30±0,86) diğer öğrencilerle karşılaştırıldığında yüksektir. Öğrencilerin simülasyon eğitimi sonrası Öğrenmede Öğrenci Memnuniyeti Ölçeği Puan Ortalamaları 22,21±3,01 olarak bulunmuştur. Sonuç: Gerçek hasta ile karşılaştıklarında olumlu deneyim yaşamalarını sağlayabilmek amacıyla verilen simülasyon eğitiminin öğrencilerin algıladıkları stres düzeyini azalttığı ve bireyselleştirilmiş bakım verme becerilerini arttırdığı görülmektedir. Aynı zamanda öğrencilere verilen simülasyon eğitimi ile öğrenciler üzerinde öğrenmede memnuniyet oluşturmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.