Özet: Adli raporda, yaralanmanın "yaşamsal tehlikeye" neden olup olmadığı yargılama için önem taşır. Bu çalışmada, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'na yansıyan, adli travmatoloji ile ilgili olaylarda, yaşamsal tehlike durumunun değerlendirilmesi ve verilerin literatürle paylaşılması amaçlanmıştır. 2013 ile 2017 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'na başvuran olgulardan yaşamsal tehlikesi olan olgular retrospektif olarak incelendi. Olguların rapor içerikleri ve demografik verileri değerlendirildi. Çalışma kapsamında değerlendirilen 3009 adli olgunun 355'inde (%12) yaşamsal tehlike olduğu belirlendi. Yaşamsal tehlikesi olan olguların % 79,7'sinin erkek olduğu, en sık 21-30 yaş grubunda oldukları, olgulardan % 45,1'inin trafik kazası nedeniyle yaralandığı, yaşamsal tehlikeye neden olan yaralanmanın en sık (n=130, % 36,6) baş bölgesinde olduğu belirlendi.Çalışmada elde edilen veriler literatürle uyumlu bulundu. Özellikle acil servis hekimlerinin, adli rapor düzenleme konusunda daha özenli davranmaları ve bu konudaki hizmet içi eğitimlerin önemli olduğu düşünüldü.

Ensest, geleneksel olarak akrabalığı olan aile bireyleri arasındaki ilişki olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, 2015-2019 yılları arasındaki 5 yıllık dönemde adli makamlar tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan adli rapor istenilen ensest olgular çalışma kapsamına alınmıştır. Olgular yaş, cinsiyet, mağdur-sanığın eğitim ve iş durumu, ikamet edilen yer, mağdur sanık arasındaki ilişki, eylemin gerçekleştiği yer, hamilelik durumu, ilk başvuru süresi, eylemin aşaması açısından değerlendirilmiştir. 2015-2019 yılları arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Ana Bilim Dalı’nca rapor düzenlenen 661 cinsel saldırı olgusunun 64’ünün ensest olduğu belirlenmiştir. Olguların 9’unun (% 14,1) erkek, 55’inin (% 85,9) kadın olduğu saptanmış olup mağdurların en küçüğünün 8, en büyüğünün 32 yaşında olduğu ve yaş ortalamalarının 15.4±5.1 olduğu belirlenmiştir. 17 mağdurun (% 26,6) ise 12 yaşını doldurmadığı belirlenmiştir. Sunulan çalışmada Adli Tıp Ana Bilim Dalımıza yansıyan ensest olgularının özelliklerinin literatürle uyumlu bulunmuştur. Ensest ile ilgili daha fazla makale sunulması gerektiği düşünülmüştür.

In the forensic report, whether the injury includes "vascular injury" or not, the life-threatening situation is important for the investigation. In this study, it was aimed to evaluate the vascular injury status and share the data with the literature in cases related to forensic traumatology, which were reflected in the Forensic Medicine Department of Eskişehir Osmangazi University Faculty of Medicine. In the 5-year period between 2015 and 2019, the cases with vascular injury, who applied to the Eskişehir Osmangazi University Faculty of Medicine, Department of Forensic Medicine, were retrospectively analyzed. Report contents and demographic data of the cases were evaluated. It was determined that 52 (1.2%) of 4378 forensic cases evaluated within the scope of the study had vascular injury. 90.3% of the patients with vascular injury were male, they were most frequently in the 19-29 age group, 69.3% of the cases were stab wounds, and the most commonly injured vessel was a.femoralis and its branches (n=11, %21.2). The data obtained in the study were found to be compatible with the literature. It was thought that in-service trainings on this subject were important, especially for emergency room doctors to be more attentive in issuing forensic reports, to take necessary measures to prevent them from being held responsible in cases of vascular injury and other forensic cases, to protect the legal rights of victims.

No abstract

Özet: Göz travmaları adli travmatolojide sıkça karşımıza çıkan olgulardır. Göz travmaları kişi ve kurumlar üzerinde yaratacağı sosyal, ekonomik ve psikolojik yük açısındann önem arz etmektedir. Devam edebilecek hukuki sürece esas oluşturacak adli rapoların nesnel verilerle düzenlenmesi, hak kayıplarının önüne geçecek önemli bir faktördür. Çalışmamızda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalımıza başvuran adli nitelikli göz travma olgularını incelemek ve literatürle paylaşmak amaçlanmıştır. 2017-2019 yılları arasındaki 3 yıllık dönemde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalımıza başvuran adli nitelikli göz travmaları retrospektif olarak değerlendirildi. Olgular yaş grupları, cinsiyet, olayın oluş şekli, yaralanmanın niteliği, yarattığı komplikasyon, yaşamsal tehlike ve işlev zayıflaması veya yitimi yaratıp yaratmadığı yönleriyle değerlendirildi.Veriler SPSS paket istatistik programı aracılığıyla değerlendirildi, ki-kare, pearson ki-kare ve yüzde analizleri yapıldı. Göz yaralanması olan olguların en küçüğünün 2, en büyüğünün 79 yaşında olduğu, yaş ortalamalarının 34.21±1.47 olduğu görüldü. Erkek olguların %79.7 si etkili eylem sonucu adli nitelikli göz yaralanması yaşarken, kadınlar da bu oran %75 olarak bulundu. Olguların 15 inde işlev zayıflaması/yitimi olduğu belirlendi. Yaralanma türü ile işlev zayıflaması/yitimi arasında anlamlı bir farklılık olduğu görüldü. Penetran yaralanmaların %54.5 inde işlev zayıflaması ya da yitimi olduğu, künt yaralanmalarda ise bu oranın %4.8 olduğu görüldü. Adli nitelikli göz yaralanmaları sebep olduğu tedavi ve bakıcı masrafları, engellilik hali, psikolojik yük dolayısıyla kişi ve kurumlar için önemlidir. Devam edebilecek hukuki sürece esas oluşturacak adli raporların nesnel ve nitelikli olması için ve kişinin hak kayıplarının önüne geçebilmek adına, göz yaralanmaları göz hastalıkları uzmanları ile adli tıp uzmanlarının multidispliner değerlendirmesi gereken önemli bir adli travmatoloji konusudur.