Energy is one of the most important catalysts in wealth generation, economic growth, and social development in all countries. Buildings have a significant share in total energy consumed globally; therefore, they have a profound impact upon the environment. Energy is used in every stage of building life cycle (these stages are choice of locality, architectural design, structural systems and material selection, building construction, usage and maintenance, demolition, reuse-regain-recycle, and waste disposal). According to World Watch Institute data, buildings are responsible for the annual consumption of 40% of the world's energy. Energy consumption of buildings can be reduced significantly in every stage of a building life cycle. This study investigated the energy-efficient methods in building life cycle. In this context, we give information about the life cycle of building and explain energy-efficient guiding principles in life cycle stages.

After the civil war in Syria, many refugees sought refuge to Turkey. It brought along many environmental problems such as sudden population growth and resource shortage. It is thought to design an ecological settlement that can produce its own energy and be self-sufficient as a solution due to the limited natural resources, in order to meet the need for shelter quickly in emergency situations. With this in mind, in order to create an ecological settlement, a sample and literature search was conducted and sustainable ecological settlement criteria were determined. As a place operation, the position is preferred in Turkey and that provides employment and by day increasing the number of refugees residing Kocaeli been selected. In line with the ecological settlement criteria, a survey was conducted to understand the accommodation problems and environmental awareness of Syrian refugees living in Kocaeli. Ecological living units are designed in line with the environmental, climatic and sociological data obtained. The units are placed in accordance with the physical environmental conditions of the plot chosen for ecological settlement. In the conclusion part, the applicability of the designed project has been evaluated in line with economic, sociological and ecological criteria and its positive and negative aspects have been discussed. In the sample area selected in this study, it is aimed to create an ecological residential area that provides energy, water and raw material conservation in accordance with environmental data, protects the ecosystem, and provides adequate comfort conditions for the users indoors. This study is intended to be a source for ecological settlement projects in order to create livelihoods for low-income groups and to stimulate agriculture, except in emergencies.

Sanayi devriminden önce yapı malzemeleri doğal ve yalın halleriyle yapılarda kullanılabilmekteydi. Sanayi devriminden sonra yapı malzemelerinin endüstride üretilmesi sürecinde, fabrikalarda kullanılan kimyasallar, yapıştırıcı ve vernikler nedeniyle uçucu organik bileşik, formaldehit gibi kullanıcının sağlığına zararlı bileşenler malzemenin yapısına işlenmektedir. Bu zararlı bileşenleri içeren yapı malzemelerinin yapılarda kullanılmasıyla iç mekan hava kalitesi bozulmakta ve insan sağlığı için risk oluşturmaktadır. Bununla birlikte hasta bina sendromu gibi bina ile ilişkili hastalıklar, kullanıcılarda ortaya çıkmakta ve çalışma verimliliğinin de düşmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda, iç mekan hava kalitesine etkileri nedeniyle yapı malzemelerinin özellikleri ve bu özelliklere göre seçimi önemli olmaktadır. Bu çalışmada yapı malzemelerinin iç mekan hava kalitesine etkisi üzerine bir araştırma yapmak amaçlanmaktadır ve yapılarda kullanıcı konforunun sağlanabilmesi için iç mekan hava kalitesinde yapı malzemelerinin rolü ele alınmaktadır. Bu makalede yapı malzemelerinin türlerine göre, iç mekan hava kalitesi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri belirlenmiştir. Malzemelerin içerisindeki toksik madde türüne, emisyon ve koku salınımına göre yapı ürünlerinin fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin iç hava üzerindeki rolü ortaya konulmuştur.

No abstract

Yapı sektörünün sosyal ve ekonomik gelişmede önemli bir rolü olmasına rağmen çevresel etkilerin oluşumunda da belirgin düzeyde etkili olduğu bilinmektedir. Bu etkilerin azaltılması yönünde uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel ölçeklerde ekolojik tasarım yaklaşımlarının tartışıldığı ve çeşitli yöntemlerin oluşturulduğu bilinmektedir. Türkiye’de ise, çok sayıda ve hızlı konut üretimi yapılmasına rağmen, konut üretiminde ekolojik yöntemlerin dikkate alınmadığı gözlenmiştir. Bu tespitler doğrultusunda çalışmanın amacı oluşturulan ekolojik performans değerlendirme modeli ile seçilen mevcut konut grubunu değerlendirmek ve ekolojik performansını tespit etmektir. Çalışma kapsamında öncelikle; etkin hammadde kullanımının, etkin enerji kullanımının, etkin su kullanımının ve çevre korunumunun ekolojik tasarımdaki etkileri üzerine literatür taraması yapılarak konut grupları için ekolojik tasarım kriterleri belirlenmiştir. Bu kriterlerden oluşturulan ekolojik performans değerlendirme modeli ile Kocaeli ili Darıca ilçesinde yer alan 30 adet konut grubu incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda örnek konut grupları etkin hammadde kullanımında %36, etkin enerji kullanımında %52, etkin su kullanımında %30 ve çevre korunumunda %27 performans göstermiştir.