This article addresses theories and studies related to the effect of media violence on aggressive behaviors in the children and adults. According to social learning theory, people can learn aggression by observing and imitating violence on the mass media. Observational learning contribute to both the short-and the long-term effects of media violence on aggressive behaviors in the children. Children make inferences from repeatedly observing the violent behaviors and they can develop schemas about a hostile world and normative beliefs that more approving of aggression. The experimental studies indicated that the children who watched the violent film exhibited physical, verbal and indirect aggression. The longitudinal studies found significant correlations between frequent viewing to violence on the media in childhood and physical, verbal and indirect aggression during young adulthood for both men and women later in life. Often exposure to violent on television during childhood can promote aggression in later childhood, adolescence and young adulthood.
Bu makale yoksulluğun ve ekonomik güçlüğün sosyalleştirme süreçleri ve çocukların ve ergenlerin bilişsel gelişmesi, bilişsel becerileri ya da okul başarısı üzerindeki etkisini ele almaktadır. Ekonomik güçlük ile ilgili aile stres modeli, yoksulluk ve ekonomik güçlüğün ekonomik baskıya yol açtığını ve ekonomik baskı yüksek olduğunda annelerin-babaların moral bozukluğu, endişe, kızgınlık ve yabancılaşma gibi duyguları hissederek üzüntüyü yaşama yönünde artan bir riskte olduğunu ileri sürmektedir. Yoksulluk ve ekonomik güçlük, annelerin-babaların onların iyi olmasına yarar ve katkı sağlamak için çocukları ile etkileşme ve onları sosyalleştirme yeteneğini azaltmaktadır. Düşük gelir ve yoksulluk, annelerin-babaların duygularını, davranışlarını ve ilişkilerini kötü olarak etkilemekte ve annelerin-babaların sıcaklığını, duyarlılığını ve gözetimini azaltarak ve ailede anne-baba-çocuk ilişkilerinde ve etkileşimlerinde çatışmayı, ilgi göstermeyen ve tutarsız sosyalleştirme uygulamalarını ve sert ceza kullanımını arttırarak ailenin işlevine, işlerliğine ve sosyalleştirme süreçlerine zarar vermektedir. Araştırmacılar yoksul ve morali bozuk annelerin-babaların okumada ve verimli, bol, zengin konuşmada çocuklarla meşgul olma ya da ev ödevinde çocuklara yardım etme gibi çocuklarında bilişsel becerilere ve okul başarısına katkı yapan bilişsel olarak teşvik eden çocuk yetiştirme uygulamaları ve etkinliklerle aktif olarak daha az meşgul olduklarına işaret etmektedir. Ekonomik güçlükle ilgili aile stres modeli, aileleri yoksulluğu ve ekonomik güçlüğü yaşadıklarında çocukların ve ergenlerin düşük zeka puanları, düşük bilişsel beceriler, düşük eğitimsel kazanım, düşük okul başarısı gibi olumsuz sonuçlara sahip olma yönünde artan riskte olduğunu ileri sürmektedir.
Bu makalenin amacı, anne-babanın eğitime ilgisi ile çocukların akademik başarısı arasındaki ilişki üzerine yapılmış araştırma literatürünü incelemektir. Araştırmacılar, anne-baba ilgisinin hem anaokulu, ilkokul, ortaokul hem lise öğrencilerinin akademik performansını etkilediğini ileri sürmektedir. Annebaba ilgisi, evde çocukları sosyalleştirme ve yetiştirme süreci ya da disiplin, anne-babaların çocuklarının eğitimi ve akademik başarısı için istekleri ve beklentileri, okulla iletişim, okul hakkında tartışmalar ve okul etkinliklerine katılım gibi çeşitli faktörler bakımından tanımlanmaktadır. Anne-babalar, çocuklarının daha iyi akademik performansını sağlamak amacıyla çocukları ile okul etkinliklerini tartışmakta, onların ev ödevini izlemekte, kontrol etmekte ve yardım etmekte, öğretmenlerle iletişim kurmakta, okul işlerine, etkinliklerine ve anne-baba-öğretmen toplantılarına katılmaktadır. Onlar çocuklarının daha çok eğitimsel kazanıma ve daha yüksek akademik başarıya sahip olmalarını beklemekte ve istemektedir. Anne-babaların bu eğitimsel beklentileri ve istekleri, çocukların akademik başarısı ile olumlu biçimde ilişkili olmaktadır.
Theorists and researchers have been discussing the relationship between social class background and differences observed in cognitive ability test points of children from lower social class families and their middle or upper SES peers. It has been discussed that for a more detailed understanding of these cognitive inequalities, it appears necessary to move beyond boundaries of psychology and consider sociological conditions or contexts as well. It has been asserted that social class background characteristics affect general cognitive ability over time. The present study introduces research exploring the impact of social class background on cognitive abilities of children. In Britain, the 1958 National Child Development Survey (NCDS), the 1970 British Cohort Study (BCS70) and more recently, the Millennium Cohort Study (MCS 2000) conducted at the start of the 21st century are particularly relevant and nationally representative broad-based studies for exploring the impact of social class background on general cognitive abilities of children. It was observed that they provided scaled data and emphasized the impact of social class, particularly the role of parental education as an indicator of social class in surveys. Social class affected children’s cognitive abilities as early as primary school years and led to inequalities in their cognitive performance. Children from lower social class and lower socioeconomic status (SES) families suffered a clear disadvantage. Poor and disadvantaged conditions of the lower social class adversely impacted and impaired the cognitive ability of children. Given the fact that cognitive abilities play a role especially in later life, adverse impacts and impairment of cognitive abilities are regarded as alarming and undesirable situations in childhood.
This chapter addresses the socialization processes for the development of empathy, sympathy and prosocial behaviors in children and adolescents. Democratic or authoritative socialization practices contribute to prosocial development. Parental support, warmth and sensitivity, parental induction and inductive reasoning, parental demandingness and control have been associated with empathy, sympathy and behavior in children and adolescents. Parental warmth/responsiveness can develop a secure attachment between the parent and the child. Securely attached children tend to be responsive to parental controls and more eager learners and prosocial during the socialization process. Parents may foster behavior in children by modeling and concerning for the needs of others. Parents may induce perspective-taking, empathy and sympathy in their children and adolescents by pointing out the beneficial or harmful consequences of their actions through inductive reasoning and explanations. Parental inductive reasoning and explanations can lead to empathy-based guilt in them by highlighting consequences of the deviating behavior in the children and adolescents for the victim. Children and adolescents can attend to and care about parental messages, internalize prosocial values of their parents, socialize to acquire prosocial behavior when parents behave warmly, responsively and supportively and use inductive reasoning and explanations for their children and adolescents in socialization practices.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.