Türkiye Türkçesinin en önemli zenginliklerinden biri olan ağızlar, bünyelerinde barındırdıkları farklı birçok ses ve şekil özellikleriyle Türkçe kelimelerin değişim ve gelişim çizgisini ortaya koymada belirleyici bir rol oynamaktadır. Yazı dilinde olmayan birçok ses, şekil ve kelimeye ağızlarda rastlamak mümkündür. Gümüşhane ili ve yöresi de köklü geçmişi ve bölgede yaşayan halkın yapısı itibariyle zengin ağız bölgelerimizden biridir. Bu çalışmada Gümüşhane ili ve yöresi ağızlarında varlığını sürdüren Eski Türkçe kelimeler ortaya konulacaktır.Eski Türkçe, Türk yazı dilinin tarihî dönemlerinden ilki olup bu dönemde ortaya konulan yazılı eserler Türkçeye kaynaklık etmektedir. Bu döneme ait Köktürkçe ve Uygurca metinlerde kullanılan söz varlığı konuştuğumuz Türkçenin temelini oluşturmaktadır. Eski Türkçeye ait söz varlığının birçoğu çeşitli nedenlere bağlı olarak (zaman, din değişikliği, göç hareketleri vb.) ya ses ve/veya şekil değişikliğine uğramış ya da unutulmuştur. Bugün bu söz varlığına ait kelimelerin bir kısmı yazı dilinde olmamasına rağmen ağızlarda yaşamaya devam etmektedir. Zengin kültürümüz içerisinde önemli bir yeri olan bu kelimelerin ortaya konulması unutulup kullanımdan düşmelerini engelleyecektir.
Sound is the smallest building block that forms the language. The sounds come together and the syllables and syllables combine to form words. Changes, sounds, or distortions in sounds may occur at the beginning, middle, or end of the word. This situation may cause the words to be said differently and may be written differently over time. Turkish is one of the languages in which sound changes, falls and descents occur. Because Turkish is one of the rare languages of its history, which is rooted in very large geographies. This spread and the inherent nature of language, being a living entity, has been the basis for the differentiation of the language characteristics of Turkish. The story of the fall of the beginning of the word phoneme is one of the important sound events encountered in Turkish from the old Turkish to the present. In this study, Turkey Turkish examining the fall event of mainstay accepted Old Anatolian Turkish period monuments from years at the beginning of words in Kâbûs-nîme phoneme in terms of language structure of the mouth, are reflected in these events in Turkey Turkish dialects will be determined. In addition, half of the phoneme words that fall to be examined in Turkey Turkish dialects group and will focus on the use of this word in the historical Turkish dialects.
The aim of this study is to compare the modal suffixes in the works of Behcetü'l Hadâik and Kıssa-yı Yusuf, which are called mixed-language, with the modal suffixes in Karahanlı, Harezm, Kıpçak and Old Anatolian Turkish and to examine the verb conjugations in these works based on these modal suffixes. Mixed-language works are the works that include the characteristics of Eastern Turkish and Western Turkish together. Behcetü'l-Hadâik and Kıssa-yı Yusuf are also mixed-language works. Although many studies have been conducted on these works, comparative language studies have not been conducted. In this context, modal suffixes in Behcetü'l-Hadâik and Kıssa-yı Yusuf were analysed and it was seen that those modal suffixes used in Karahanlı, Kharezm and Kipchak Turkish were used in these Works, as well. It is also revealed that some modal suffixes in these works are used in Karahanli, Kharezm, Kipchak Turkish and Old Anatolian Turkish.
Toplumların sosyokültürel yapılarını yansıtmada atasözleri önemli bir yere sahiptir. Tarih sahnesinde yer almış, özellikle köklü bir geçmişe sahip milletlerin hayat tarzlarının ve anlayışlarının atasözlerine farklı biçimlerde yansıdığı görülmektedir. Milletler, tarihleri boyunca karşılaştıkları olaylar neticesinde elde ettikleri tecrübeleri, gözlemleri sonraki kuşaklara etkili ve özlü sözlerle aktarırlar. Uzun süre sözlü gelenekte yaşayan bu sözler, daha sonra yazılı metinlerde de kullanılmaya başlar. Birçok Türk boyunu oba oba gezip o boylarda yaşayan sözlü gelenek ürünlerini 11. yüzyılda Dîvânu Lugâti't-Türk eseriyle yazıya geçiren Kaşgârlı Mahmud, eserinde bu nitelikteki sözlere de yer vermiştir. Bu sözlerden bazıları bugün Özbek Türkçesinde de yaşamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Dîvânu Lugâti't-Türk'teki atasözlerinin hangilerinin bugün Özbek Türkçesindeki atasözleriyle ortaklaştığını tespit etmek ve bu atasözlerini anlam bakımından incelemektir. Bu bağlamda, Orta Asya'da yaygın bir konuşma alanı bulunan Özbek Türkçesine ait atasözlerinde, Dîvânu Lugâti't-Türk ile aynı anlam özelliklerini devam ettiren birçok atasözünün olduğu görülür.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.