Objective: Epidural anaesthesia (EA) is the most efficient method of pain reduction and its total elimination during delivery. The aim of this study was to establish an influence of EA on the first and the second part of delivery process and the effect of EA on the newborn and mother. Method : A total of 153 primiparas in our hospital were selected and divided into two groups according to whether they accepted epidural labor analgesia, including 90 cases in the study group and 63 cases in the control group. Both groups had vaginal delivery. As anaesthetic, Bupivacain (0,25% or 0, 125%) +2µg/ml fentanyl was used by the 18 G catheters. Level of application was L2-L3 part of spine. Dilatation and efesman level, duration of the first, second and third stages of labor, the abnormal situation and complications of primiparas were evaluated. Result: As a result of the analysis the birth weight of the babies of the pregnant women in the the study group was significantly higher than the control group (p
Aim: The present study aims to examine the effects of zinc deficiency on maternal and fetal outcomes during pregnancy. Material-method: The study was carried out in a secondary care hospital between 2020 January and 2020 December. Demographic data of all patients, zinc, hemoglobin (Hb), hematocrit (Hct) levels at birth and adverse pregnancy outcomes such as oligohydramnios, preterm delivery, preeclampsia, preterm premature rupture of membranes (PPROM), intrauterine growth retardation (IUGR) were recorded. Maternal serum zinc levels of
Amaç: GnRH antagonist protokollü IVF-ICSI sikluslarında, olguların hCG günü hemogram değerlerinin OPU ve IVF-ICSI başarısına, implantasyon ve klinik gebelik oranlarına etkisini araştırmak amaçlandı. Yöntemler: İkinci basamak bir merkezde, 2019-2020 yılları arasında kontrollü ovaryan stimülasyon (KOS) sonrası ICSI tedavisi uygulanan IVF-embriyo transferi (ET) siklusu yapılan hastalar retrospektif olarak tarandı. Olguların hCG günü CBC parametrelerinden Hgb, HCT, Plt, WBC, P-LCR, PDW, RDW-CV, RDW-SD ve MPV değerlerindeki farklılıkların; OPU sonrası elde edilen toplam oosit (immatür (M1)+matür (M2)+ germinal vezikül (GV)) ve M2 oosit sayıları, IVF-ICSI sonrası fertilize oosit (iki pronükleus (2PN)) sayıları, implantasyon ve klinik gebelik oranlarına etkisi korelasyon analizleri ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışma süresince 171 hasta değerlendirildi. Olguların Hgb, HCT, WBC, P-LCR, PDW ve MPV değerleri ile OPU sonrası aspire edilen follikül sayısı, toplam oosit ve M2 oosit sayısı arasında; IVF-ICSI sonrası elde edilen 2PN ve freeze embriyo sayısı, implantasyon ve klinik gebelik oranları arasında anlamlı korelasyonlar bulunamadı (p>0.05). Platelet sayısı ile OPU sonrası aspire edilen follikül sayısı arasında negatif yönde, düşük veya önemsiz derecede kuvvetli istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon (r=-0.160 ve p=0.037) tespit edildi. Olguların RDW-CV değeri ile IVF-ICSI sonrası elde edilen 2PN ve freeze embriyo sayısı arasında negatif yönde, düşük veya önemsiz derecede kuvvetli istatistiksel olarak anlamlı korelasyonlar olduğu görüldü (sırasıyla r=-0.164, p=0.032 ve r=-0.224, p=0.004). Ayrıca, RDW-SD değeriyle OPU sonrası aspire edilen follikül sayısı, toplam oosit, M2 oosit sayısı; IVF-ICSI sonrası elde edilen 2PN ve freeze embriyo sayısı arasında negatif yönde, düşük veya önemsiz derecede kuvvetli istatistiksel olarak anlamlı korelasyonlar saptandı (sırasıyla r=-0.247 ve p=0.001; r=-0.24 ve p=0.003; r=-0.220 ve p=0.004; r=-0.219 ve p=0.004; r=-0.229 ve p=0.003). Sonuç: Sonuç olarak, kadınların hCG günü Hgb, Hct, WBC, P-LCR, PDW ve MPV değerleri ile OPU sonuçları veya IVF-ICSI başarısı arasında anlamlı bir ilişki saptanamayıp, bu değerlerin tedavi sürecinde öngördürücü olmadığı görüldü. Hemogram parametrelerinden hiçbirinin tedavi sikluslarındaki implantasyon veya klinik gebelik oranlarını etkilemediği tespit edildi. Artan Plt veya RDW-SD değeriyle OPU sonuçlarının kötüleştiğini; artan RDW-SD ve RDW-CV değerleri ile fertilizasyon başarısının düştüğünü tespit etsek de bu korelasyonların gücü zayıftı.
Amaç: GnRH antagonist protokollü IVF-ICSI sikluslarında hCG günü çalışılan serum estradiol ve progesteron değerlerinin tedavi sürecini, implantasyon ve klinik gebelik oranlarını nasıl etkilediğini araştırmak amaçlandı.Yöntemler: İkinci basamak bir merkezde, 2019-2020 yılları arasında kontrollü ovaryan stimülasyon (KOS) sonrası ICSI tedavisi uygulanan IVF-embriyo transferi (ET) siklusu yapılan hastalar retrospektif olarak tarandı. Hastalar, hCG uygulandığı güne ait serum östradiol (E2) seviyesine göre üç gruba ayrıldı: Grup A (<2000pg /ml), Grup B (2000-4000 pg/ml) ve Grup C (>4000 pg/ml). Ayrıca, hCG uygulanan güne ait serum P4 seviyesine göre de <1ng/ml (Grup X) ve ≥1 ng/ml (Grup Y) olarak iki gruba ayrıldı. OPU sonrası elde edilen toplam oosit (immatür (M1)+matür (M2)+ germinal vezikül (GV)) ve M2 oosit sayıları, IVF-ICSI sonrası fertilize oosit (iki pronükleus (2PN)) sayıları, implantasyon ve klinik gebelik oranları açısından gruplar birbiriyle karşılaştırıldı.Bulgular: Çalışma süresince 171 hasta değerlendirildi. Grup C'deki kadınlarda OPU sonrası aspire edilen follikül sayısı, toplam oosit sayısı, M2 oosit sayısı, IVF-ICSI sonrası elde edilen 2PN sayısı ve freeze embriyo sayısının medyan değerlerinin; Grup B ve Grup A'daki kadınlara göre daha yüksek olduğu bulundu (p<0.001). Grup B'de ise Grup A'daki kadınlara kıyasla bu parametrelere ait değerler yine istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek tespit edildi (p<0.001). Grup Y'deki kadınlarda OPU sonrası aspire edilen follikül sayısı, toplam oosit sayısı, M2 oosit sayısı, IVF-ICSI sonrası elde edilen 2PN sayısı ve freeze embriyo sayısının medyan değerlerinin; Grup X'deki kadınlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı (p<0.001).Sonuç: Sonuç olarak, hCG uygulaması sırasında daha yüksek serum E2 seviyelerinin daha fazla sayıda oosit elde edilmesini öngördüğünü ve devam eden gebelik olasılığının da plato E2 değerinde (2000-4000 pg/ml) daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Buna karşın, hCG günü yüksek P4 değeri OPU ve ICSI sonuçlarını iyileştirse de devam eden gebelik oranını azaltmaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.