The aim of this case report is to draw attention to the frequent occurrence of metoclopramide-induced movement disorders. We report a case of an acute dystonic reaction to metoclopramide in a patient treated for hepatitis A. Metoclopramide can cause severe adverse events, such as an acute dystonic reaction, and should be used with caution in patients with infectious diseases. Key Words: Metoclopramide, Oculogyric crisis, Dystonic reaction ÖzetBu olgu sunumunun amacı metoklopramidin indüklediği hareket bozukluklarına dikkat çekmektir. Hepatit A nedeniyle tedavi edilen hastada metoklopramid kullanımına bağlı gelişen akut distonik reaksiyon olgusu sunulmaktadır. Metoklopramid akut distonik reaksiyon gibi ciddi yan etkilere sebep olduğundan infeksiyon hastalıklarının destek tedavisinde dikkatle kullanılmalıdır.

Objective Homocysteine is a sulfur containing amino acid that is formed during methionine metabolism. Patients under long-term antiepileptic drug treatment often have hyperhomocysteinemia. These patients have low levels of serum folate, vitamin B12 and vitamin B6, all of which are associated with homocysteine metabolism. We have investigated the effects of valproic acid and new generation antiepileptic drugs (lamotrigine and levetiracetam) on plasma levels of homocysteine and aminothiols as well as serum vitamin B12 and folic acid. Materials and methods Forty-seven idiopathic epileptic patients on antiepileptic drugs were compared with 38 age-matched healthy controls. Commercial immunoassay methods were used for vitamin B12 and folic acid analyses. Homocysteine, cysteine, cysteinylglycine and glutathione levels were determined by high performance liquid chromatography. Results There was no significant difference in patient and control values in terms of vitamin B12, folic acid and homocysteine. Valproic acid and lamotrigine seemed to effect aminothiol redox status. Glutathione levels of epileptic patients receiving valproic acid and lamotrigine were higher than controls. Conclusion Our results suggest that redox homeostasis may be impaired and glutathione synthesis increased in response to the oxidative stress caused by antiepileptic drug use.

Amaç: Çalışmamızda migren tanısı konmuş hastalar ile sağlıklı kontrol grubu arasında oksidatif stres, damar fizyopatolojisi ve enflamasyon biyobelirteçleri açısından bir fark olup olmadığının araştırılması amaçlandı.Materyal ve Metod: SBÜ Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi Nöroloji Polikliniğine başvuran, 18 - 49 yaş arasında olup migren tanı kriterlerine uyan ve sistemik herhangi bir hastalığı olmayan 27 hasta ile 27 sağlıklı kişiden kan ve idrar örnekleri alındı. İdrarda malondialdehit, eritrositlerde glutatyon, glutatyonla ilgili enzimler, süperoksit dismutaz, katalaz, malondialdehit ve protein karbonilleri, plazmada malondialdehit, bilirubin, ürik asit ve albümin gibi oksidatif stres biyobelirteçlerine, damar fizyopatolojisi biyobelirteçlerinden trombosit ve fibrinojene, enflamasyon biyobelirteçlerinden ise interkökin (IL) 1β, IL6, IL10, tümör nekrozis faktör (TNF) α, c reaktif protein (CRP) ve ferritin düzeyleri ölçüldü.Bulgular: Hasta grubunda glutatyon ve glutatyonla ilgili enzimlerin yanında süperoksit dismutaz ve katalaz değerleri kontrol grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düşük (p<0,001) bulundu. Plazma albümin düzeylerinde gruplar arasında istatistiksel fark görülmedi. Ürik asit ve total bilirubin düzeylerinde ise hasta grubundaki düzeyler istatistiksel olarak anlamlı yüksek (p<0,001) bulundu. Benzer şekilde oksidatif hasar belirteçleri olan protein karbonilleri ile plazma, eritrosit ve idrar malondialdehit düzeyleri hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı yüksek (p<0,001) bulundu. Damar fizyopatolojisi belirteçlerinden trombosit sayısı ve fibrinojen düzeylerinin hasta grubunda anlamlı olarak arttığı (p<0,001) gözlendi. Enflamasyon belirteçlerinden IL1β, IL6, IL10 ve TNFα düzeyleri hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı yüksek (p<0,001) bulunurken, CRP ve ferritin düzeyleri düşüktü.Sonuç: Migren hastalarında oksidatif stres, damar fizyopatolojisi ve enflamasyon belirteçleri birlikte değerlendirildiğinde, hastalardaki baskılanan ve azalan antioksidan düzeylerinin oksidatif stresi arttırdığı dolayısıyla enflamasyon ve damar fizyopatolojisi değişikliklerine neden olduğu sonucuna varıldı.