Steady-state parallel plate flow of a third-grade fluid and a Newtonian fluid with temperature-dependent viscosity is considered. Approximate analytical solutions are constructed using the newly developed perturbation-iteration algorithms. Two different perturbation-iteration algorithms are used. The velocity and temperature profiles obtained by the iteration algorithms are contrasted with the numerical solutions as well as with the regular perturbation solutions. It is found that the perturbation-iteration solutions converge better to the numerical solutions than the regular perturbation solutions, in particular when the validity criteria of the regular perturbation solution are not satisfied. The new analytical approach produces promising results in solving complex fluid problems.
Bu çalışmada, Kilikya Bölgesi'nin önemli liman kentlerinden biri olan Soli Pompeiopolis'te 1999 ile 2018 yılları arasında Sütunlu Cadde'de gerçekleştirilen kazılar sonucunda bulunan Geç Hellenistik ve Roma Erken İmparatorluk Dönemi kırmızı astarlı seramik gruplarından olan Doğu Sigillata D grubu değerlendirilmiştir. Soli Pompeiopolis Doğu Sigillata D grubu seramikleri Kilikya Bölgesi'ndeki kazılar arasında şimdiye kadar bulunan en zengin Doğu Sigillata D grubunu oluşturmaktadır. Bu kadar zengin bir buluntu grubu beraberinde 14 farklı formdan oluşan geniş bir form repertuvarının oluşmasını sağlamıştır. Soli Pompeiopolis Doğu Sigillata D grubu seramiklerinin form repertuvarının oluşturulmasında, Doğu Sigillata D'lerin sofra kapları ya da bir başka ifadeyle yiyecek ve içecek servisinde kullanılan lüks servis kapları olarak bilinmesi de önemli bir çıkış noktası olmuştur. Bu sınıflandırmaya göre tabaklar, kaseler ve kraterler ana grupları oluşturmaktadır. Soli Pompeiopolis Sütunlu Caddesi'nde bulunan Doğu Sigillata D'ler MÖ 1. yüzyılın ikinci yarısı ile MS 1. yüzyılın sonu arasına tarihlenmektedir. Kentte bu grubun en yoğun görüldüğü tarih ise MS 1. yüzyıldır.
En çok bilinen ismi Thyateira ile yüzyıllar boyunca yerleşim gören ve böylece zengin bir tarihi geçmişe sahip olan Batı Anadolu'nun kadim kentlerinden birisidir Akhisar. Kent ve yakın çevresinde bulunan eserlerin özgünlüğü, çokluğu ve çeşitliliğinin yanı sıra bilimsel arkeolojik kazıların da başlaması, Akhisar'da bir müze kurulması fikrinin doğmasına neden olmuştur. Thyateira Antik kentinin hemen yanında yer alan, 1932 yılında yapılmış, bir kısmı öğretmen evi olarak kullanılan iki katlı bina, restorasyonu tamamlandıktan sonra 2012 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Bu kadar zengin bir kültürel birikime sahip olan kent ve yakın çevresinde bulunan birçok eser Manisa Arkeoloji Müzesi'nde koruma altındayken Akhisar Müzesi'nin açılmasıyla birlikte Akhisar'a nakledilmiştir. Bu çalışmanın konusunu oluşturan unguentariumlar da müzeye nakledilen bu eserler arasında yer almaktadır. Antik dönem pişmiş toprak vazo formları arasında çok uzun süre popülerliğini koruyan unguentariumların, Akhisar Müzesi'nde, iki ana forma ve bu formların türevlerine ait örnekleri bulunmaktadır. Akhisar Müzesi Unguentariumları, M.Ö. 4. yy. sonundan M.S. 2. yy. başlarına kadar giden geniş bir aralığa tarihlendirilmektedir. Akhisar unguentariumlarının büyük çoğunluğu, hem form hem de kil ve astar yapısı olarak özellikle Anadolu'nun farklı coğrafyalarında sıkça karşımıza çıkan örneklerle yakın benzerlik içindedir. Ayrıca örneklerimizin bazıları Batı Anadolu kökenli olmalıdır.
Bu çalışmada, Metropolis antik kentinin önemli yapılarından birisi olan Aşağı Hamam Palaestra'da (Han Yıkığı) gerçekleştirilen kazılar sonucunda ele geçen Doğu Sigillata B grubu seramikleri değerlendirilmiştir. Yapıda bulunan seramiklerin değerlendirilmesi sonucunda Doğu Sigillataları arasında en yoğun bulunan grubun 127 örnekle Doğu Sigillata B grubu seramikleri olduğu tespit edilmiştir. Bu gruba giren seramikler J. Hayes'in tipolojisinden hareketle DSB 1 ve DSB 2 olmak üzere iki alt gruba ayrılmıştır. Bu kadar zengin bir buluntu grubu beraberinde 17 formdan oluşan geniş bir form repertuvarının oluşmasını sağlamıştır. Bu geniş form çeşitliliği bazı formların varyasyonlarının ve imitasyonlarının varlığını göstermesi açısında da oldukça önemlidir. Bu 17 formdan Mtr Aşağı Hamam Palaestra Form 1-8 arası DSB 1 grubunda ele alınırken, Mtr Aşağı Hamam Palaestra Form 9-17 arası ise DSB 2 grubunda değerlendirilmiştir. Aşağı Hamam Palaestra'da ele geçen Doğu Sigillata B grubu örnekleri arasında en erken örnek MS I. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir. Bu gruba giren en geç örnek ise MS III. yüzyıla aittir. Yapıda bu grubun en yoğun görüldüğü tarih ise MS I. yüzyıldır. Elde edilen bu veriler sonucunda, Metropolis'in, bu grubun üretim yerleri arasında olduğu kabul edilen Tralleis ve Ephesos gibi kentlerle söz konusu tarih aralığında güçlü ticari ilişkilerinin olduğu görülmektedir.
Bu çalışmada, Ovalık Kilikya Bölgesi’nin önemli bir liman kenti olan Soli Pompeiopolis’te bulunan Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri değerlendirilmiştir. Kentte, 1999-2019 yılları arasında Sütunlu Cadde, nekropolis ve Soli Höyük’te gerçekleştirilen sistematik kazılar ile ortaya çıkarılan Geç Roma seramikleri arasında Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri, en yoğun ikinci grubu oluşturmaktadır. Bu seramik grupları yoğun olarak Sütunlu Cadde’de bulunmuştur. Bu gruba giren 109 parça seramik saptanmıştır. Bu kadar yoğun bir grup beraberinde 20 farklı formdan oluşan bir repertuvarın oluşmasını sağlamıştır. Grubun form repertuvarının oluşturulmasında genel olarak Hayes’in tipolojisi örnek alınmıştır. Hayes’in tipolojisinde olmayan bir form ise Mackensen’nin tipolojisine göre değerlendirilmiştir. Tespit edilen formların tamamı yiyecek servisinde kullanılan tabak, kâse ve kapaklardır. Söz konusu grupta saptanan formlara işlevsel açıdan bakıldığında, Afrika Kırmızı Astarlı Seramikleri arasında bulunan kapalı kapların yerine farklı ebatlarda tabak, kâse ve kapakların tercih edildiği görülmüştür. Bu kap repertuvarı, gelir düzeyi düşük halkın bu kap kacakları tercih ettiğini göstermektedir. Ayrıca barbotine, aplike veya kalıpta yapılan kabartmalı bezemelerin görüldüğü daha nitelikli kapların eksikliği de, Soli Pompeiopolislilerin hayat standartları açısından da fikir vermektedir. Üretildikleri süreçte metal kaplara gerek formları gerekse bezemeleriyle de öykünen bu seramikler; Kuzey Afrika’da Tunus’un merkezi ile kuzeyinde bulunan atölyelerde MS 1. yüzyıl ortalarından MS 7. yüzyıl sonlarına kadar üretilmişlerdir. Soli Pompeiopolis’te tespit edilen Afrika Kırmızı Astarlı grubu MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında sınırlı sayıdadır. Bu veriler, kentin MS 1. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Kuzey Afrika ile ticaret ilişkisinin olduğunu göstermektedir. Kentte, Afrika Kırmızı Astarlıları sayısının ve form çeşitliliğinin artmaya başladığı tarih MS 5. yüzyılken; en yoğun görüldüğü tarih MS 6. yüzyıldır. MS 7. yüzyıldan itibaren ise Afrika Kırmızı Astarlılarının sayısında ciddi oranda bir düşüş görülür. Bu olumsuz etkinin nedeni MS 7. yüzyılda bölgeyi etkisi altına alan Arap akınları olmalıdır. Bu veriler, kentin MS 7. yüzyıldaki Arap akınları sırasında var olduğunu ve de belli bir süre daha varlığını devam ettirdiğini; limanının aktif bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.