Nutrition is a basic need and is crucial for the persistence of good health. This awareness has increased since December 2019 during the pandemic that the world is still facing. The importance of nutrition in infectious diseases was emphasized but the relationship between the severity of symptoms and nutrition status of individuals was not examined. This study compared the nutrition status of patients with COVID-19 admitted to the emergency service and the clinical severity of the disease. Based on the nutrition status of the 337 patients included in the study, 87.2% (294) of the patients were in the low-risk group while 12.8% (43) were in the high-risk group in terms of malnutrition. In the analysis conducted to examine the effect of nutrition on the severity of disease, the relationship between NRS 2002 and dyspnea, cough, weakness, fever, and other symptoms was statistically significant. It was concluded that healthy nutrition is crucial during the pandemic, and it is necessary to consider nutrition improvement as a way to cope with emerging viral infections.

Sebzeler antioksidan bakımından oldukça zengin bir besin kaynağıdır. Pişirme antioksidan kapasitesinde değişliğe neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; pişirme süresini kısaltmada kullanılan basınçlı pişirme yönteminde süre değişikliğinin kaldirik bitkisinin antioksidan kapasite ve toplam fenolik madde miktarına etkisini incelemektir. toplam fenolik madde miktarı Folin-Ciocalteu yöntemi kullanılarak belirlenirken; antioksidan kapasite ölçümünde ise Demir İndirgeme Gücü Aktivitesi (FRAP), Bakır İndirgeme Gücü Aktivitesi (CUPRAC) ve DPPH (1,1 -difenil-2- pikrilhidrazil) radikal süpürme aktivitesi (IC50) kullanılmıştır. Çalışma sonucunda basınçlı pişirilen kaldiriğin 3 dk ve 10 dk pişirilmesi sonucu antioksidan kapasite ve fenolik miktarı birbirine benzer iken (p>0.05);5 dk pişirilen kaldiriğin antioksidan kapasitesi ve fenolik miktarı ikisine göre de düşük olduğu saptanmıştır (p

İleri glikasyon son ürünleri, çok çeşitli yapısal ve fonksiyonel özelliklere sahip, herhangi bir canlı organizmada oluşan ve enzimatik olmayan bileşiklerdir. İleri glikasyon son ürünleri reseptöre veya doğrudan hücre dışı matrikse bağlanır ve hücre dışı moleküllerin istenilen şekilde çalışmamasına yol açar. İleri glikasyon son ürünleri ve reseptör etkileşimleri inflamasyon, oksidatif stres, vasküler hiperpermeabilite ile sonuçlanarak vaskülatürde homeostatik bozulmaya neden olur. Oksidatif bozukluklar ve inflamasyon; gestasyonel diyabet, preeklemsi, erken doğum, erken membran rüptürü ve tekrarlayan gebelik kaybı gibi olumsuz gebelik sonuçları ile ilişkilidir. Literatüre bakıldığında inflamasyon fetal membranları zayıflatarak erken rüptüre ve erken doğuma sebep olabilmektedir. İleri glikasyon son ürünleri düzeyinin yüksek olması ve bozulmuş metabolik durumun gebelikte preeklemsinin fizyopatolojisine etki ettiği gestasyonel diabetes mellitus ve tekrarlayan gebelik kayıpları ile ilişkilendirildiği belirtilmektedir. Çalışmalar, gebelik ve AGE’lerin düzeyi arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. AGE’ler ve gebelik arasındaki nedensel ilişkiyi bulmak için daha iyi tasarlanmış çalışmalar yapılması literatür açısından önem taşımaktadır.