The demand for energy increases day by day. Traditional energy supply methods contribute to the worldwide ecological crisis mostly. Therefore, the tendency towards using renewable energy (RE) is increasing tremendously. Turkey meets most of its energy demand from fossil fuels and is highly dependent on imported sources. This scheme shows that RE potentials prove very important. Istanbul, the home city for a significant part of Turkey's population and economic activities, also imports most of its energy sources and cannot benefit from RE sufficiently. Therefore, this study aims to develop policy recommendations to increase RE use in Istanbul. For this purpose, current regulations and actors in the sector, primary sources, and the best practices were examined, and open-ended semi-structured interviews were conducted with the municipal and private sector representatives. The results show that to increase RE use in Istanbul; it is recommended to (i) implement regulations and plans that highlight the city's needs, (ii) make action plans compatible with national energy policies, (iii) make legal arrangements to promote coordination between the central and local governments, (iv) enhance the infrastructure and electricity grid system to adapt the new technologies and resources, (v) measure the RE potential and sharing it with the public.
Hızla artan enerji talebini çevre dostu teknolojilerle karşılamak, sürdürülebilir enerji üretimi için bir çözüm önerisidir ve bu teknolojilerin yaygın kullanımına bağlıdır. Yayılmanın kolaylaştırılabilmesi için politikalarla desteklenmesini öneren çalışmamızın temel amacı yenilenebilir enerji teknolojilerinin yaygıngınlaştırılması için politikalar tasarlanmasıdır. Bu bağlamda, Türkiye örneğinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar ve güneş enerjisine dayalı elektrik üretim teknolojilerinin yayılma süreci, piyasa henüz oluşmaya başladığı dönemde incelenmiştir. Analiz birimi, bu konuda çalışan uzmanların fikirleri, bakış açıları ve algıları olarak ele alınmış ve veri kaynağı olarak niteliksel yarı yapılandırılmış mülakatlarla toplanmış uzman görüşlerine başvurulmuştur. Yer aldıkları sektör yapısı ve bu sektördeki iktisadi faaliyetleri göz önünde bulundurularak Türkiye’de özel sektör ve/ya özel sektör dışında üretim, denetim, danışma veya tedarik faaliyetlerini yürüten uzmanlarla görüşmeler yapılmıştır. Ampirik analiz sonucu; politika amacı, politika aracı ve politika hedefi olmak üzere üç ayak üstüne oturan bir politika tasarım modeli geliştirilmiştir. Bu modelle, veri analizinde saptanan “artan ithalata bağımlılık” ve “yönetişimde aksaklıklar” politika sorunlarını çözmek için mikro, mezo ve makro düzeyde politika önerileri tasarlanmıştır. Çalışmamız, söz konusu teknolojilerin Türkiye’de henüz yaygın kullanılmaya yeni başladığı 2014-2016 döneminde yapıldığı için, sektörün oluşumuna dair başlangıç aşamasında yapılan öncü çalışmalardandır. Sonucunda yazına; veriye dayalı bir politika tasarım modeli geliştirerek metodolojik ve politika öneriler geliştirerek ampirik katkılar yapmıştır.
Hidrojen teknolojileri araştırmaları; hidrojenin petrol rafinerilerinde, çelik üretimi ve kimyasal üretim gibi sanayi üretiminde ve çeşitli kaynaklarla yakıt elde edilmesinde kullanılması, güç kaynağı olarak sistemi güçlendirmesi, suyun elektrolizi yoluyla elde edilmesi, enerji taşıyıcısı olarak sisteme dahil olması, depolama, taşıma ve ulaşım, havacılık ve uzay, evsel kullanım, risk ve güvenlik sorunları konularının etkileştiği bir araştırma alanıdır. Toplumsal gerçekliğe ve doğanın kendisine içkin olan bu karmaşık yapı, hidrojen teknolojileri araştırmalarının disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle çalışmanın amacı, hidrojen araştırmalarının disiplinlerarası bu yapısında toplumsal bilimler alanlarının rolünü ve katkısını belirlemektir. Bu amaçla ilgili kavramlar yardımıyla hidrojen teknolojileri araştırmaları alanında 1975-2021 yılları arasında Web of Science (WoS) Sosyal Bilimler Atıf Endeksinde dizinlenmiş 379 makale analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre son 10 yılda hidrojen teknolojileri araştırmaları alanında yayın sayısı ve atıf sayısı hızla artmaktadır. Yayınların yarısından fazlasının birden fazla yazarlı olması, bu alanda yazarlar arasındaki etkileşim ve işbirliğinin yoğun olduğunu göstermektedir. Hidrojen teknolojileri alanındaki bu araştırmalar, “Teknik ve Sistemsel Bağlam”, “Enerji taşıyıcı olarak Hidrojen”, “Politik Arkaplan”, “Ulaşım ve Davranışsal Faktörler” ve “Altyapı ve Tasarım” olarak isimlendirilen beş tematik kümede toplanmıştır ve bu kümelerin birleşimini bütüncül bir toplumsal-teknik sistem olarak ele almak mümkündür. Anahtar kelime analizi, zaman geçtikçe alandaki araştırmaların toplumsal boyutlarının ve etkilerinin daha detaylı incelendiğini göstermektedir. Tematik konu haritası ise, hidrojen teknolojileri sisteminin bir bütün olarak tüm boyutlarıyla ele alındığı göstermektedir.
Health biotechnology (HEB) and renewable energy (RES) are emerging and promising research areas for developing countries and Turkey. Science and Technology (S&T) policies can potentially be exploited to eradicate the unbalances in S&T capacity building for developed and developing countries. Nonetheless, policy-making in these sectors is seen as ambiguous and unsettled in Turkey due to the developing nature of the technologies, the dynamic environment in which technologies are used and changing circumstances depending on the actors' problems and needs. Policies in HEB are loose compared to policies in RES. Nonetheless, these two sectors are distinct and unique in their peculiarities; responses to the policy problems are converging due to the common motivation of political intervention, namely uncertainty in decision-making. This joint structural response makes them search for illegal or auxiliary solutions for their sectoral problems and needs. Therefore, here the main examination unit is the 'uncertainty' in policy-makers' actions that make the actors behave in parallel despite structural differences. In this context, we discuss the socioeconomic impacts of the political intervention of the Turkish policy-makers in HEB and RES. For this purpose, two qualitative data sets are elaborated, and the joint and separate patterns behind the policy-making were examined with interview data from HEB and RES. In other words, we discussed the "character" sitting under the sword of Damocles. Is it a "policy-maker", "researcher", or the "firm owner"? Or are they inseparable, and so are they feeling the same fear?
ÖzEnerji talebinin hızlı artışı ve enerji kaynaklarının bu artışı karşılamakta göreceli olarak yetersiz kalması, enerjinin sürdürülebilir olarak üretilmesini gündeme taşımaktadır. Ülkemizde enerji kaynaklarının büyük bir kısmının ithal ediliyor olması, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanılmasının yaygınlaştırılmasını daha da önemli hale getirmektedir. Gelişmekte olan teknolojiler olarak adlandırılan rüzgar ve güneş enerjisine dayalı elektrik üretim teknolojileri, (hidroelektrik üretim teknolojileri gibi) diğer yenilenebilir enerji türlerine nazaran daha az kullanılan teknolojilerdir. Bu sebeple, elektrik üretiminde bu kaynakların kullanımının artması konusundaki engellerin ve desteklerin belirlenmesi ve tahlil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretimi ile doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olan aktörlerden 57 temsilci ile açık uçlu sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Çalışmada açık kodlama yöntemiyle 40 adet destekleyici faktör, 40 adet engelleyici faktör belirlenmiştir. Bu faktörler, ekonomik, fiziksel, kurumsal, psikolojik, teknolojik, siyasi ve yönetimsel olmak üzere yedi ayrı başlık altında gruplanmıştır. Elde edilen bulgularda, ekonomik, kurumsal, yönetimsel ve siyasi faktörlerin daha çok ön plana çıktığı gözlenmiştir. Ülkemizde doğrudan kar amacı güden özel sektör ve kar amacı gütmeyen diğer sektörlerdeki aktörlerin gözünden derlenen bu faktörler analiz edildiğinde, kar amacı güden sektörlerdeki aktörler için daha çok siyasi faktörlerin, yönetimsel faktörlerin ve kurumsal faktörlerin belirleyici olduğu; kar amacı gütmeyen aktörler için ise daha çok ekonomik faktörlerin belirleyici olduğu görülmüştür. Siyasi faktörler ve yönetimsel faktörler içinde en çok öne çıkan faktörler destek ve teşvikler, mevcut alt yapı ve bürokratik uygulamalar ile ilgili olurken, Kurumsal faktörler içinde iş birliği ve koordinasyon mekanizmaları belirleyici unsur olmuştur. Ekonomik faktörler en çok maliyet ve yatırım kaynaklı mekanizmalar, destekler ve engeller bağlamında değerlendirilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.