The results of our study show that suicide risk is significantly higher in young people with depression, anxiety, negative self-perception and hostility symptoms. In this regard, we suggest the relevance of assessing the suicide risk of young people seeking a psychiatric clinic, with thorough attention to those who have high potential for suicide.

Amaç: Ameliyat sonrası dönemde hastaların hemşirelik bakımını değerlendirmektir. Yöntem: Tanımlayıcı türde olan araştırma, bir üniversite hastanesinin cerrahi kliniklerinde yatan 526 hastayla yürütüldü. Veriler; tanıtıcı özellikler formu ve “Hemşirelik Bakım Değerlendirme Envanteri (HBDE)” ile toplanıp; kategorik ölçümlerde sayı ve yüzde olarak, sayısal ölçümlerde ortalama ve standart sapmayla değerlendirildi. Bulgular: Alt boyutlardan güvenlikte komplikasyon durumuna; fizyolojikte cinsiyet, eğitim durumu ve ameliyat deneyimine; psikososyalde eğitim durumu ve ameliyat deneyimine göre HBDE puan ortalamaları arasındaki fark anlamlıydı (p

ÖZETAmaç: Kesici-delici tıbbi alet yaralanmaların en fazla hemşirelerde görülmesi, onların daha çok farkındalıklarının artırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Çalışmamızda Eğitim ve Araştırma Hastanesinde (EAH) görev yapan hemşirelerin kesici-delici tıbbi aletleri (KDTA) güvenli kullanımlarına ilişkin farkındalıklarının ölçülmesi ve bu konu ile ilgili yapılması planlanan eğitim programına temel oluşturması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Çalışma Hitit Üniversitesi EAH görev yapan (N=365) hemşirelerde tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılmıştır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, çalışmanın yapıldığı tarihler arasında (15.02/15.05.15) görev yapan hemşireler araştırmanın örneklemini (n=259) oluşturmuştur. Araştırma verileri hemşirelerin tanımlayıcı özelliklerini belirlemeye yönelik ve "Sağlık Çalışanlarının KDTA Güvenli Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği" sorularını içeren anket formu kullanılarak toplanmıştır. Araştırma verileri uygun istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmiştir. p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin "Sağlık Çalışanlarının KDTA Güvenli Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği"nden aldıkları toplam puan 70.26±11.65'dur. Araştırmaya katılan > 5 yıl çalışan hemşirelerin bilişsel, duyuşsal ve davranışsal alt ölçek puan ortalamalarının ≤ 5 yıl çalışanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiş olup, bu farkın istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı olduğu (p<0.01) görülmüştür.Sonuç: Araştırmadan elde ettiğimiz sonuçlar doğrultusunda, hemşirelerin neredeyse tamamının (93.1%) "KDTA yaralanmaları ile ilgili eğitim" aldığı görülmüştür. Fakat ≤ 5 yıl çalışan personelin ölçek puan ortalamalarının düşük çıkması, onların daha sık ve düzenli eğitim almasının önemini ortaya koymaktadır. Ülkemizde hasta ve çalışan güvenliği konusunun gelişmesinde önemli rol oynayan kesicidelici tıbbi aletlerin güvenli kullanımına yönelik çalışmalara gereksinim bulunmaktadır. ABSTRACTObjective: The fact that sharp-edged medical instrument injuries are mostly seen among nurses demonstrates the importance of increasing their awareness about this topic. With this present study it is intended to measure the awareness regarding safe use of sharpedged medical instrument of nurses working in Training and Research Hospitals and to create the basis for the training program planned to be provided on this topic.Method: This descriptive and cross-sectional type study was conducted on nurses (N=365) working in the Training and Research Hospital of Hitit University. No sample selection was made, the sample consisted of nurses (n=259) working during the dates of the study (15.02/15.05.15). Research data has been collected through an "Attitude Scale of Health Care Workers to Safe Use of Sharp-Edged Medical Instrument" questionnaire and characteristics of participants defining questions. Research data has been evaluated with appropriate statistical methods. p<0.05 has been accepted as statistically significant.Results: The total score obtained by nurses from the "Attitude Scale of Health Care Workers to Safe ...

Bu çalışma ile IV kateter uygulanan 7-12 yaş grubu çocuk hastalarda uygulama öncesi verilen eğitimin, onların ağrı ve fizyolojik parametreler üzerindeki etkilerini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma, deney-kontrol çalışması olarak planlanmıştır. Araştırmanın evrenini çalışmanın yapılacağı Nisan-Haziran 2016 tarihleri arasında Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çocuk servisine yatan 7-12 yaş grubundaki çocuk hastalar oluşturmuştur. Araştırmada veriler, “Çocuğu Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Wong Baker Yüz Ağrı Skalası” ve “Çocukların İşlem Öncesi-Sonrası Fizyolojik Parametreleri İzlem Formu” ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Independent-samples t-test, Paired sample t-test, Wilcoxon signed rank test, Mann Whitney U test, ANOVA, Kruskal-Wallis testi ve Ki-kare testi kullanılmıştır. Araştırmada çalışma ve kontrol grubundaki çocukların Wong Baker Yüz Ağrı Skalası’na göre ağrı puanları karşılaştırıldığında; kontrol grubundaki çocukların ağrı puan ortalaması çalışma grubundaki çocuklara göre daha yüksek olup, aralarındaki fark anlamlıdır (p