Both epidural and general anesthesia can impair thermoregulatory mechanisms during surgery. However, there is lack of information about the effects of different methods of anesthesia on newborn temperature. The purpose of this study was to determine whether there are differences in newborn rectal temperature related to type of anesthesia. Sixty-three pregnant women were randomly assigned to receive general or epidural anesthesia. Maternal core temperature was measured three times with a rectal probe just before anesthesia, at the beginning of surgery and at delivery. In addition, umbilical vein blood was sampled for pH. The rectal temperatures of the babies were recorded immediately after delivery, and Apgar scores were determined 1, 5, and 10 min after birth. The duration of anesthesia and the volume of intravenous fluid given during the procedure (833 ± 144 vs 420 ± 215 mL) were significantly higher in the epidural group than in the general anesthesia group (P < 0.0001). Maternal rectal temperatures were not different in both groups at all measurements. In contrast, newborn rectal temperatures were lower in the epidural anesthesia group than in the general anesthesia group (37.4 ± 0.3 vs 37.6 ± 0.3°C; P < 0.05) immediately after birth. Furthermore, the umbilical vein pH value (7.31 ± 0.05 vs 7.33 ± 0.01; P < 0.05) and Apgar scores at the 1st-min measurement (8.0 ± 0.9 vs 8.5 ± 0.7; P < 0.05) were lower in the epidural anesthesia group than in the general anesthesia group. Since epidural anesthesia requires more iv fluid infusion and a longer time for cesarean section, it involves a risk of a mild temperature reduction for the baby which, however, did not reach the limits of hypothermia.
Amaç: Bu metodolojik çalışma, 2001 yılında Zacharatos tarafından geliştirilen "Yüksek Performanslı Çalışma Sistemleri Ölçeği"nin Türkçe formunun ülkemiz hemşireleri için geçerli ve güvenilir bir araç olup olmadığını incelemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışma, Kasım 2016-Ocak 2017 tarihleri arasında İstanbul'da beş hastanede çalışan 450 hemşire ile yürütüldü. Araştırmanın verileri "Tanımlayıcı Özellikler Formu" ve 51 maddeden oluşan "Yüksek Performanslı Çalışma Sistemleri Ölçeği" ile toplandı. Bulgular: Ölçek, uluslararası ölçek uyarlama standartları dikkate alınarak İngilizceden Türkçeye çevrildi. Kapsam geçerlik indeksi ,97 olarak bulundu. Madde-toplam korelasyon katsayısı ,25'in altında olan 9 madde ölçekten çıkarıldı. Ölçeğin zamana karşı güvenirlik testi için 30 hemşireden 15 gün ara ile yapılan iki ölçüm arasında anlamlı fark bulunmadı. Açıklayıcı faktör analizinde faktör yükü <,40 altında olan 5 madde çıkarıldı ve kalan maddelerin altı alt boyutta yer aldığı belirlendi. Doğrulayıcı faktör analizinde maddelerin kendi boyutu ile olan yol katsayıları ,31 ile ,84 arasında bulundu ve model uyum iyiliği değerleri kabul edilebilir düzeyde saptandı. Ölçeğin ve alt boyutlarının Cronbach alfa katsayısı tüm ölçek için ,88, alt boyutları için ise ,56 ile ,85 arasında bulundu. Sonuç: Çalışma sonuçları, bu ölçeğin ülkemiz hemşireleri için kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir araç olduğunu göstermektedir. Yönetici hemşireler ve araştırmacılar, kurum performansını değerlendirmede bu ölçekten yararlanabilir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.