ÖZ1990'lardan beri mimarlık eğitiminin uzaktan verilebilmesine dair çalışmalar yapılmıştır; ancak bu çalışmalar, eğitimin tasarım stüdyosu ve teorik kısmıyla kısıtlı kalmıştır. Uygulamalı derslerde, dünya genelindeki mimarlık eğitiminde yüz yüze eğitime devam etme eğilimi bulunmaktadır. Tasarım stüdyosu derslerindeki kritiklerde öğrenciler, son proje taslaklarını ders yürütücüsüne sunar, ders yürütücüsünün önerileriyle öğrencinin kritiği tamamlanır. Teknik derslerdeyse ders yürütücüleri çeşitli yöntemlerle anlatım yaparak öğrencilerin bu konuda bilgilenmesini sağlar ve öğrencilere çizim çalışmaları yaptırılarak konunun pekiştirilmesi amaçlanır. COVID-19 nedeniyle Mart 2020'de uzaktan eğitime geçilmesiyle birlikte, mimarlık eğitimi tüm derslerini çevrimiçi ortamlara taşımak durumunda kalmış ve uygulamalı dersler de toplantı uygulamaları aracılığıyla eş zamanlı gerçekleşmeye başlamıştır. Mimarlık bölümlerindeki uygulamalı derslerde uzaktan eğitim sisteminin, şartların normale dönmesiyle birlikte kısmen veya tamamen devam etmesi, mimarlık eğitiminde uzaktan eğitimin uygulamalı derslerdeki sürdürülebilirliği ile alakalıdır. Bu konu, mimarlık eğitiminin bundan sonraki sürecini yakından etkileyecektir. Mimarlık eğitiminde uzaktan eğitimin avantajları, dezavantajları, tehdit ve fırsatları, eksik veya geliştirilebilecek yönlerinin saptanması ve çeşitli altyapı yeterliliklerinin incelenmesi bu bağlamda önemli olmaktadır. Bu şartlar altında çalışmada, mimarlık öğrencileri ve ders yürütücüleriyle yarı yapılandırılmış anket çalışması yapılarak, Türkiye'deki üniversitelerdeki mimarlık eğitiminde uzaktan eğitimin uygulamalı derslerdeki sürdürülebilirliğinin araştırılması amaçlanmaktadır.
Ağaçlar insanoğlu var olduğundan bu yana yaşamış olan pek çok medeniyet tarafından kutsal kabul edilmiştir. Bu saygınlığın ve kutsallığın en önemli sebepleri; ağacın yerin altına kadar inen kökleri, buna tezat olarak da göğe doğru yükselen gövdesi ve her mevsim kendini yenilemesidir. Bu çalışma üç aşamalı olarak yürütülmüştür. Antik dönemden günümüze ağaçların insanoğlu için ifade ettiği anlam antik kaynaklar ve arkeolojik buluntular ışığında incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda, hurma ağacı (Phoenix dactylifera L.) seçilerek tanıtım fişi hazırlanmış, Türklerde saygınlığı ve kutsallığı ortaya çıkarılmıştır. Bu ağaç için mitoloji ve semboller araştırılarak günümüze yansımaları örneklerle açıklanmıştır. •
Antik kentlerin arkeolojik sit alanı ilan edilmesiyle bu bölgeler koruma altına alınmıştır. Arkeolojik alanlarda kazılar sırasında ortaya çıkarılan değerli buluntular, taşınabilir olduklarında müzelerde hem sergilenip hem de koruma altına alınmaktadır ancak mimari buluntuların yerinde korunması gerekmektedir. Arkeolojik alanlarda kazılar sonucu ortaya çıkartılan mimari eserlerin bir süre sonra olumsuz çevresel etkenlerden korunması ihtiyacı doğmaktadır. Kent içi arkeolojik sit alanları, zamanla kentte değer verilmeyen atıl alanlara dönüşmektedir. Bu arkeolojik alanların kent içindeki varlıklarına devam etmesi kültürel mirasın korunması açısından çok önemlidir. Ülkemizde inşaat temeli kazıları sırasında arkeolojik kalıntılara son yıllarda özellikle de çok katmanlı yerleşimlere sahip illerde sıklıkla rastlanılmaktadır. Bu çalışmada; ülkemizde Hatay ve Antalya illerinde ortaya çıkan iki büyük arkeolojik kalıntılar ve sonrasında korunması için yapılan mimari yapılar ele alınmıştır. İnşa sırasında ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar sonucunda bu alanlara yapılacak projeler tamamen değişerek hem arkeolojik kalıntılar koruma altına alınmış hem de ek bir işlev eklenerek yapıların kent yaşantısı ile bütünleştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca pek çok otorite tarafından iyi bir örnek olarak gösterilen arkeolojik kalıntıların üzerine inşa edilen Atina Yeni Akropol Müzesi de çalışmaya dahil edilmiştir. Bu çalışma üç aşamalı olarak yürütülmüştür. Antakya Müze Oteli ile Antalya Nekropol Alanı Kültür ve Ticaret Merkezi arkeolojik alanlarda koruyucu yapılar için tasarım kriterleri irdelenerek ele alınmıştır.
Antalya'da Kaleiçi'nden yat limanına erişimin önemli akslarından birinde bulunan Kırkmerdiven, hem bölgede yaşayanlar hem de yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. 11. yüzyılda Venedikliler tarafından şehir merkezi ve yat limanı arasındaki ulaşımı sağlamak amacıyla yapılan ve aslında isminin aksine kırk dört basamağı bulunan bu taş merdiven, Antalya'nın önemli bir kültürel mirasıdır. Ancak basamaklarının kayganlaşması ve yeterli güvenlik önlemini sağlayacak şekilde bakım ve onarımdan geçirilmemesi nedeniyle birçok kişinin ciddi bir şekilde yaralanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle Antalya Büyükşehir Belediyesi Kırkmerdiven'in iyileştirilmesiyle ilgili öneri projeler geliştirmektedir. Merdivenin alt kısmındaki nişler de atıl durumdadır. Bu çalışmada, bu tarihi ve turistik alanı daha cazibeli bir hale dönüştürmek amacıyla Kırkmerdiven'in altındaki nişlerin ve önündeki terasın, teras bahçeye dönüştürülmesi önerilmektedir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.