Uluslararası Sakin Şehirler Birliğine dâhil olunması, mikro destinasyonların pazarlama faaliyetleri için bir araç olarak görülmektedir ve konumlandırma stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca sakin şehirlere olan ziyaretler bir alternatif turizm şekli olarak artış göstermektedir. Bu destinasyonlarda gerçekleşen turizm hareketliliğinin ideal bir şekilde yönetilememesi ise sakin şehir felsefesi ile çelişir durumları gündeme getirmektedir. Bu noktadan hareketle Türkiye'nin ilk sakin şehri unvanına sahip Seferihisar destinasyonuna ait çeşitli göstergeler üzerinden bir süreç yorumlaması gerçekleştirilmesi amaçlanmış ve çeşitli kuruluşlardan elde edilen veriler metin analizine tabi tutulmuştur. Göstergeler bağlamında, sakin şehirlerde gerçekleşen turizm hareketliliğine yönelik literatürde ifade edilen eleştirileri haklı çıkarır bir sürecin yaşanmaya başladığı ifade edilebilir. Seferihisar'ın sakin şehir ağına dâhil olmasıyla beraber turizm hareketliliğinin kısmen arttığı ve bu nedenle yapılaşma, bölgesel enflasyon, soylulaştırma, nüfus artışı gibi bir sakin şehir için istenmeyen gelişmelerin yaşandığı görülmektedir. Nihai olarak ideal turizm plan ve politikaları ile sürecin kontrol altında tutulması gerekmektedir. Aksi takdirde Seferihisar'ın sakin şehir sempatikliğinin kurbanı olma yolunda ilerlediği yorumunu yapmak mümkündür.