İnsanlar her dönemde gözetim mekanizmalarını kullanma ihtiyacı hissetmiş olup modern dönemle birlikte modern gözetim tekniklerine duyulan ihtiyaç çarpıcı bir şekilde artış göstermiştir. Günümüze doğru gelindiğinde gözetim faaliyetinin sağlık hizmetleri alanında yoğun olarak kullanıldığı söylenebilir. Sağlık çalışanları çok çeşitli uygulamalar ile sürekli olarak gözetlenmekte, hastane yönetimlerinin norm ve beklentilerine uygun normalize edilmiş profesyonel davranışları teşvik edilmektedir. Söz konusu gözetimin profesyonellerde herhangi bir korkuya dönüşüp dönüşmediği ise henüz araştırılması gerekli bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Buna ek olarak, sağlık hizmetleri alanında gözetim ve davranış ilişkisini Foucault'çu yaklaşımla ele alan herhangi bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada, sağlık hizmetleri alanında çalışanlar üzerinde panoptik gözetimin yaratacağı korku ve buna yönelik olarak geliştirilecek davranışlar Bentham ve Foucault'un yaklaşımları benimsenerek ilgili literatür ışığında değerlendirilmiştir. Çalışmamızda panoptik gözetim-panoptik korku ve davranış ilişkisini araştırmak için hatırı sayılır nicelikte gelişmenin yaşandığına dikkat çekilerek gözetim konusunda sağlık hizmetleri alanının sosyologlardan pek çok şey öğrenebileceği gerçeği ortaya konmaya çalışılmıştır.
ÖzKüreselleşme; bazı yazarlara göre, dünyanın mozaiğini tahrip etme, bazılarına göre ise tahkim etme özelliğine sahiptir. Bu yazarlar kendi düşüncelerine meşruluk kazandırmak için sistematik bir paradigma ekseninde argümanlarını ileri sürmüşler. Böylelikle küreselleşme üzerine bilimsel araştırma ve çalışmalarda farklı kuramlar/yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Genel bir bakış açısıyla küreselleşme kuramları, üç temel başlık altında ele alınmaktadır. Bunlar ekonomik, siyasal ve kültürel kuramlardır. Ekonomik kuramlar, neoliberal ekonomik pazarı kutsayan yaklaşım ile bu pazara eleştirel yaklaşan ve Marxçı bir bakış açısını yansıtan kuram olarak ikiye ayrılır. Siyasal kuram da ikiye ayrılmaktadır. Bir tarafta liberal yaklaşım, diğer tarafta bu yaklaşıma karşı olan anti-liberal kuram yer alır. Kültür kuramlarını ise üç yaklaşım şeklinde tasnif edilebiliriz. Birincisi; kültürel farklılıktır. Bu kurama göre, küreselleşme, sadece yüzeyde meydana gelir ve kültürlerin derin yapıları ondan etkilenmez. Böylelikle kültürler, sadece küreselleşmeye değil, aynı zamanda başka kültürlerin etkilerine de büyük ölçüde kapalı olarak varlıklarını sürdürürler. Kısaca onlar her zamanki gibi olmayı sürdürürler. İkincisi; kültürel karışımdır. Başka bir ifadeyle küresel ve yerelin, yerel ve küresel kültüre indirgenemeyen bütünleşmesinden ortaya çıkan kültürlerin karışımını vurgular. Üçüncüsü; kültürel aynılıktır. Bu kuram küreselleşmenin, dünya genelinde artan aynılığa neden olduğu fikrine dayanır. Bu bakış açısıyla hareket edenler, kültür emperyalizmi, küresel kapitalizm, Batılılaşma, Amerikanlaşma, McDonaldslaşma ve dünya kültürü gibi oluşumlar üzerine odaklanırlar. Çalışma, üç kuram (ekonomik, siyasal ve kültürel) içerisinden kültürel kurama dayanmaktadır. Kültürel kuramın da bir alt başlığı ve yaklaşımı olan kültürel aynılık, çalışmanın temel odağını ve kritiğini oluşturmaktadır. Çünkü çalışmada kültürel aynılık referans alınarak Amerikanlaşma olgusu ortaya konmaktadır. Söz konusu Amerikanlaşmanın Diyarbakır özelinde meydana getirdiği etkilerin neler olduğu nitel araştırma yöntemi kullanılarak belirtilmektedir. Metodoloji olarak nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme tekniği esas alınmıştır. Örneklem büyüklüğü 10 kişi olarak belirlenmiştir. Araştırma modeli olarak ise fenomenolojik çözümlemeye dayanmaktadır. Yapılan çalışmanın sonucunda batı ve tüketim kültürünün bireylere nasıl aktarıldığına ve bu kültürü benimseyen kişilerin nasıl davrandıklarına ana hatlarıyla yer verilmektedir. Dolayısıyla kültür bağlamında yumuşak gücün varlığı önem kazandığı görülmektedir.
Bu çalışmada temel amaç Türkiye’nin salgının başından beri ortaya koyduğu mücadeleyi ve dolayısı ile kriz yönetim performansını incelemektir. Veri toplama yöntemi olarak literatür taraması yapılmıştır. Bu çerçevede ilgili alınyazını taranarak çalışma hazırlanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda Türkiye’nin salgın sürecindeki performansının birçok ülkenin performansından daha iyi olduğu görülmüştür. Ayrıca Türkiye’nin bu kriz karşısında sergilemiş olduğu performans, gelecekte ortaya çıkabilecek yeni krizlere karşı uygulanabilecek politikaların şekillenmesi bakımından da önem taşımaktadır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.