Kapalı alanlar, tek giriş ve çıkışı olan, uzun süreli çalışma yapılmak için tasarlanmamış (reaksiyon tankları, menholler, lağımlar, tüneller, silolar, mahzenler, boru hatları, depolar vb.) yerlerdir. Kapalı alanlar, gaz, toz, gürültü, titreşim, yutma, ezilme, göçük altında kalma, kimyasal ve biyolojik gibi birçok riski içinde barındırabilmektedir. Bu riskler bazı durumlarda bütünleşik olarak ortaya çıkabilmekte ve ciddi maddi veya manevi kayıplara neden olabilmektedir. Bu bakımdan kapalı alan çalışmaları öncesinde kapsamlı şekilde risklerin analiz edilmesi iş güvenliği ve çalışan sağlığı açısından hayati derecede önem taşımaktadır. Bu çalışmada, kapalı alanlardaki riskler, Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemi ile değerlendirilmiştir. Çalışmada kullanılan ana kriterler ve alt kriterler, alanında uzman kişilerin görüş ve önerileri (kapalı alan çalışma tecrübesi olan) ve literatür araştırması dikkate alınarak (Aykaş, 2018; Güzel, 2013; Uysal, 2020) hazırlanmıştır. Analiz, çalışan kaynaklı tehlikeler, kimyasal ve biyolojik tehlikeler, ergonomik tehlikeler ve fiziksel tehlikeler ile bu kriterleri etkileyen toplam on iki alt kriterden oluşturulmuştur. Çalışmanın analizinde Çok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) yöntemlerinden Analitik Hiyerarşi Proses (AHP) yöntemi tercih edilmiştir. AHP yöntemi, en iyi seçimin yapılmasında, kolay ve hızlı karar alınmasında, objektif ve subjektif kararları bir arada bulundurabilmesi açısından diğer ÇKKV yöntemlerine göre avantajlı bir yöntemdir. Analizin çözümünde Microsoft Excel’den faydalanılmış ve ana kriterler arasında yapılan analiz sonucunda tutarlılık indeksi 0,1 >0,0780 bulunmuştur. Bu sonuca göre en yüksek ağırlığa sahip kriter 0,3372 ile kimyasal (oksitleyici, aşındırıcı, alerjik, mutajen vb.) ve biyolojik (bakteri, virüs, bulaşıcı hastalıklar vb.) riskler olmuştur. Bunu sırasıyla 0,2683 ergonomik riskler, 0,2208 çalışan kaynaklı riskler, 0,1737 fiziksel tehlikeler takip etmiştir. Yapılan çalışmada, standart risk değerlendirme yöntemleri ve kontrol listelerinden ziyade farklı bir yöntem uygulanmıştır. AHP yöntemi ile riskler en yüksek önem düzeyine sahip olandan en düşük önem düzeyine sahip olana doğru sıralanmıştır. Böylelikle hem risklerin belirlenmesi hem de önceliklendirilmesi yapılmıştır.