Ulaşım ve iletişim teknolojisinin gelişmesiyle birlikte kültürel çeşitlilikte bir artış meydana gelmektedir. Ortaya çıkan kültürel farklılıklar, hemşirelerin farklı kültürel geçmişleri olan hastalara verdiği bakımın kalitesini etkilemektedir. Heeseung Choi, Kültürel Marjinallik Teorisini, farklı kültürlere sahip bireylerin eşsiz deneyimlerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve kültüre özgü bakımı sağlamaya rehberlik etmek amacıyla geliştirmiştir. Teorinin gelişiminde Choi'nin göçmenlerle yaptığı kalitatif çalışmaların yanı sıra Kültürleşme, Kültürel Stres ve Marjinallik Teorilerinin de katkısı olmuştur. Kültürlerarası çatışmayı tanıma, marjinal yaşam ve kültürel gerilimi hafifletme teorinin üç temel kavramlarını oluştururken, teorinin bir boyutu bağlamsal/kişisel etkilerdir. Kültürlerarası çatışmanın tanınmasıyla marjinal yaşam başlamaktadır. İnsanlar marjinal yaşam ile karşılaştıkça, uyum yanıt modelleri/kalıpları aracılığıyla kültürel gerginliği hafifletmeye çalışmaktadır. Teorinin kavramları arasındaki ilişkinin anlaşılması, göçmenlere yönelik verilecek kültüre özgü bakımı sağlamada hemşirelere bir çerçeve oluşturmaktadır. Teorinin diğer kullanım alanları arasında sağlığı geliştirme programları, kültüre özgü yeme bozuklarının değerlendirilmesi, sağlık eşitsizlikleri ve kültürel olarak terapötik hemşire-hasta etkileşimi yer almaktadır. Bu makalede amaç, Kültürel Marjinallik Teorisinin gelişimini, kavramlarını, kavramların birbiri ile olan ilişkilerini ve teorinin hemşirelikte kullanımını açıklamaktır.