Bilgi Toplumu Perspektifinde Refah Devleti: Finlandiya Modeli

Abstract

Refah devleti Keynesyen politikaların uygulanması ile Dünya üzerinde yayılmış ve 1945 sonrasında belli bölgelerde sınıf çatışmasında azalma ile beraber, sosyal ve ekonomik alanlarda önemli ilerlemeler olmuştur. Altın çağ olarak da nitelendirilen bu dönem, özellikle Kuzey Amerika ve Avrupa'da kendini göstermiş ve bazı ülkeler tarafından model olarak alınmaya çalışılmıştır. İskandinav ülkeleri olarak nitelenen İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya ise kendilerine özgü politikalar oluşturarak refah devleti politikalarını benimsemişlerdir. Bunların içinde tarım ve ormancılık ekonomisi ile hayatta kalan ve fakir bir ülke olan Finlandiya'nın hem refah devleti uygulamalarını 30-40 yıl öncesinden kısa zamanda hayata geçirmesi hem de refah toplumunda örnek bir ülke olması dikkatleri üzerine çekmiştir. Birçok refah devleti, 1970'li yıllardan sonraki neo-liberal politikalara geçiş sürecinde rekabet etme bahanesiyle refah devleti uygulamalarından taviz verirken, Finlandiya hem refah politikalarını uygulamaya devam etmiş, hem de yapılan düzenlemelerle bilgi toplumuna geçişte başarılı olmuştur. Bu çalışmada, bilgi toplumunun refah toplumunun ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağına dair olan soru işaretlerine cevap bulmaya çalışırken, Finlandiya örneği incelenecektir.

Akademi̇de Tele Çalişma Deneyi̇mleri̇: Ni̇teli̇ksel Bi̇r Çalişma

“…İş; işyerinden uzakta, evde, yolda, otelde, herhangi bir yerde yapılabilmektedir (Kandemir, 2011: 41). Literatürdeki kimi çalışmalar tele çalışmanın; işyerindeki işçi sayısının azaltılması, işyerlerinin küçültülmesi, kira, ofis mobilyaları, elektronik araçlar açısından maliyetleri azalttığına vurgu yapmaktadır (Kavi ve Koçak, 2010;Aksoy, 2012). Diğer yandan genel giderler (elektrik, su, yakıt, internet) de azalmakta, işin işyeri dışında yapılması nedeniyle iş riskleri de eve nakledilmektedir.…”

Esping-Andersen’in Refah Devleti Sınıflandırması ve Makro Sosyal Hizmet Uygulamaları Temelinde Türkiye’nin Konumu

“…Vatandaşa sunulan faydalar, yüksek vergi düzeyi getiren ve refahın temel aktörü durumunda olan devlet tarafından sağlanmaktadır. Özellikle orta sınıf ile çalışanlar için kayda değer yararlar söz konusudur (Koçak, Kavi ve Es, 2017;Pringle, 1998). Gereksinimlerin yüksek düzeyde karşılanması ile oluşacak eşitliği hedefleyen bir refah devleti anlayışı, minimum gereksinimlerin karşılanmasına dayalı bir eşitliği önler.…”

Yönetici ve Öğretmen Algılarına Göre Geleceğin Öğrenci ve Velileri: Bir Metafor Analizi Çalışması

“…Bu değişimler, toplumların yeniden şekillenmesini gerekli kılmıştır (Özdemir, 2011). Bilginin artık hayatımızın merkezinde olmasıyla, birçok bilim insanı yeni bir olgu olan bilgi toplumunun ortaya çıktığı görüşünü benimsemişlerdir (Koçak, 2011). Bu görüşe göre, sanayi toplumu nasıl tarım toplumundan farklılık gösteriyorsa, bilgi toplumu da sanayi toplumundan farklılıklar göstermektedir.…”

“…Kılıç ve Bayram'a (2014) göre; bilgi toplumunda, milli ve evrensel değerlerle donanmış, farklı durumlara uyum sağlayabilen, etkili iletişim kurabilen, işbirliği yapan, araştıran, üretim yeterliliği olan bireyler ön plandadır. Bu sebeple, bireyin ihtiyaçlarının karşılanması ve bireysel yeteneklerin gelişimi bilgi toplumunda yer alan değerli unsurlardır (Koçak, 2011).…”