“…Doğal boyaların en büyük kaynağı olan bitkiler, insanlığın başlangıcından beri renklendirici madde olarak kullanılmaktadır. Farklı çalışmalarda, ebegümeci bitkisinin yünlü kumaşların boyanmasında kullanıldığı [1], nar kabuğundan elde edilen boya ile pamuklu kumaşların boyandığı [4], fındık kabuklarının doğal boyamalarda kullanıdığı [5], kızılağaç yapraklarının tekstil endüstrisinde doğal boya kaynağı olarak kullanıldığı [6], Afrika Marigold çiçeğinden elde edilen doğal boyanın pamuklu ve ipeklilerin boyanmasında kullanıldığı [7], nar kabuğu, kökboya ve havacıva otunun yünlü kumaşların boyanmasında doğal boya kaynakları olarak kullanıldığı [8], çam kozalakları ile yünlü kumaşların boyanması sonrası antibakteriyel özelliklerinin incelendiği [9], sarımsak sapı özleri kullanılarak yün liflerin boyanması ve çinko klorür uygulanarak liflere antibakteriyel özellik kazandırıldığı [10], okaliptüs yapraklarının antibakteriyel bitim işlemlerinde kullanımının araştırıldığı [11], kızılcık meyvesi ve kızılcık meyve dalı ekstresi boyama prosesi içerisinde kullanılarak pamuğun antibakteriyel bitim işlemlerinde kullanılan kimyasalların azaltılmasının araştırıldığı [12], Viburnum opulus ve soğan kabukları ile boyanan kumaşların antimikrobiyal ve antifungal aktivitesinin araştırıldığı [13], soğan (Allium cepa) yumru dış kabuğundan doğal boyarmadde ekstraksiyonu ve deri boyamada kullanımının incelendiği [14] görülmektedir. Araştırmacıların yapmış oldukları çalışmalarda, doğadan sağlanan farklı türdeki bitki ve böceklerden elde edilen boyarmaddelerden yararlanılarak farklı renk tonlarının elde edilebildiği görülmektedir.…”