Majör depresif bozukluk (MDB), ruhsal bozukluklar içerisinde tüm dünyada görülmekte olan yaygın, bireyi zaman içerisinde güçten düşüren bir duygudurum bozukluğudur. MDB etiyolojisinde genetik ve çevresel faktörler birlikte rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı dünyada en önemli ruhsal bozukluklar arasında yer alan majör depresif bozukluğu gen-çevre etkileşimi açısından incelemektir. Araştırma kapsamında DergiPark, Google Akademik, PsycARTICLES, PubMed, TR Dizin ve Web of Science veri tabanlarında “majör depresif bozukluk”, “depresyon”, “epigenetik”, “depresyon ve epigenetik”, “depresyon ve genetik”, “depresyon ve çevre” anahtar sözcük kullanımı ile İngilizce ve Türkçe tam metin olarak ulaşılan makaleler gözden geçirilmiştir. Alanyazında yer alan gen-çevre etkileşim çalışmaları üzerinde durularak epigenetik mekanizmalar incelenmiştir. Genetik faktörlerin çevresel faktörlerle etkileşimi sonucunda meydana gelen klinik tablo çalışma kapsamında alanyazın ışığında tartışılmıştır. Buna göre, bozukluğun oluşumuna neden olan belirli tek bir genetik faktörden bahsedilememektedir. Olumsuz çevre yaşantılarının genetik ifade üzerinde güçlü etkileri bulunmakla birlikte, bireysel farklılıklar durumu önemli ölçüde değiştirebilmektedir. Bütüncül bir gen-çevre etkileşim modeli, genetik polimorfizmler ve DNA metilasyonu gibi epigenetik mekanizmalar ve çevresel etkiler arasındaki etkileşim mekanizmalarını içermelidir. Yapılan çalışmada majör depresif bozukluk ve gen-çevre etkileşimine genel bakış açısı sunmanın hastalığın doğasını doğru kavramada yardımcı olarak bireylerin yaşam kalitelerinin artmasına, hastalık yükünün azalması neticesinde maliyette ciddi tasarruflara ve morbidite ile mortaliteyi azaltmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.