ÖZETİnfertilite, reprodüktif çağda olan bir çiftin herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmaksızın, en az bir yıl düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesi olarak tanımlanır. Yaklaşık olarak çiftlerin %13-15' ini etkilemektedir. Açıklanamayan infertilite ise sperm analizi, ovulasyon testleri, tubal patolojileri değerlendiren tetkiklerinde herhangi bir anormallik saptanamayan olgularda tanımlanan durumdur. Açıklanamayan infertilite prevalansı %22-28 arasında değişmektedir. Açıklanamayan infertilite etiyolojisi; immünolojik, endokrinolojik ve genetik faktörleri de içeren geniş bir heterojeniteye sahiptir. Tedavi planlamasında, daha az kaynak gerektiren ve yan etki profili daha dar olan opsiyonlar ile başlanmalı, cevap alınamaması durumunda daha agresif ve kapsamlı tedavilere geçilmesi akılcı yaklaşım olacaktır. Tedavi yönetiminde ilk aşamada ekspektan yaklaşım ve yaşam tarzı değişiklikleri denenmelidir. Yanlızca klomifen sitrat ya da yanlızca intrauterin inseminasyon kullanımının etkili olmadığı gösterilmiştir. Bu nedenle hastanın yaşı ve over rezervi de göz önüne alınarak, ekspektan tedaviyi takiben, kullanılması gereken ilk basamak tedavi klomifen sitrat ile intrauterine inseminasyon kombinasyonudur. Bu yaklaşım ile siklus başına gebelik oranı yaklaşık %10'lara çıkmaktadır. Yönetimde temel yaklaşım; nedenin izahından çok, fertilite ihtimalini arttıran tedavi modaliteleri arasından, daha basit ve maliyeti düşük olandan, daha kapsamlı ve agresif olan seçeneklere basamak basamak geçilmesi ve tedavilerin çiftler bazında bireyselleştirilmesidir. Anahtar kelimeler: Açıklanamayan infertilite, intrauterin inseminasyon, invitro fertilizasyon ABSTRACT Infertility is defined by the failure to achieve a successful pregnancy after 12 months, timed unprotected intercourse. Almost 13-15 percent of the couples suffer from infertility. Unexplained infertility is the term of determining no abnormalities in sperm analysis, ovulatory and tubal function examinations. The prevalence of unexplained infertility varies between 22 and 28 percent.