Canlı dokuya uygulanabilen radyofrekans sistemi ilk defa 1950'lerde üretilmiştir. 1970'li yılların ortalarında, servikal ve lomber vertebrada faset eklem patolojilerine karşı uygulanmıştır; ancak, 22 gauge radyofrekans kanülü 1981'de üretilebilmiş ve bu tarihten sonra çok az sayıda olguda, sınırları kontrol edilebilir radyofrekans ablasyon uygulamaları mümkün olmuş-tur. Ama, gerek yara yeri sorunları ve gerekse motor defisite varan ciddi kontrol edilemeyen komplikasyonlar nedeni ile yaygınlaşamamıştır. Radyofrekans dalgalarının istenen bölgeye istenen süre ve miktarda G eçtiğimiz son 10-15 yılda, perkütan tedavi ve girişim yöntemleri oldukça rağbet görmeye başlamıştır. Minimal invaziv tedavi yöntemleri adı altında yaygınlaşan bu tür uygulamalar, gerek ağrı tedavisi ve gerekse cerrahi uygulamalarda geçen her gün alanını genişletmektedir. Özellikle tümör cerrahisi ve ağrı tedavisinde, radyolojik kılavuz yöntemler yardımı ile uygulandığında önemli avantajlar sağlamakta-dır. Diğer taraftan, estetik işlemlerde temel ve yardımcı araç olarak yararlanılmakta olup, bu konu makalenin kapsamı dışında tutulacaktır.
Radyofrekansın kas iskelet sistemi hastalıklarında kullanımıUse of radiofrequency for musculoskeletal system diseases Radyofrekans (RF) enerjisi, kas iskelet sisteminde ise insizyon yapma, hemostazis, kaspüler gevşetme ya da kapsülorafi gibi birçok cerrahi girişimde yer alırken, radyofrekans ablasyon da yine bazı tümörlerin ve kronik ağrıların tedavisinde kullanılmaktadır. 1950'li yıllardan günümüze kadar devam eden süreç içerisinde, daha gelişmiş sistemler üretilmiş ve radyofrekansın canlı dokuya istenen miktar ve süre içerisinde güvenle aktarılabilmesi sağlanmış-tır. Radyofrekans, özellikle gelişmiş elektrodlar sayesinde perkütan nörotomi ya da bazı tümörlerin ablasyonu için uygulanabilirken, açık ya da artroskopik/endoskopik cerrahi yaklaşımların bir komponenti olmuştur. Enfeksiyon ve kanama diyatezi gibi bazı durumlar RF ablasyon uygulamalarına kontrendikasyon oluştururken, küçük oranlarda da olsa komplikasyonlar görülebilmektedir. Elektrodların doğru bölgeye mümkün olan en ideal biçimde yerleştiril-mesi ve bu amaçla ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve floroskopi gibi radyolojik kılavuz yöntemlerin kullanılması, işlemin başarısı ve komplikasyonlarından kaçınılması için zorunludur. Hastalara günübirlik ayaktan tedavi şeklinde, mini-invaziv ya da perkütan uygulanabilmesi yanında tekrarlanabiliyor olması önemli avantajlarındandır. Ancak, pahalı olması ve yardımcı kılavuz görüntüleme sistemlerine gereksinim duyulması en önemli dezavantajlarıdır.Anahtar sözcükler: radyofrekans ablasyon; RFA; perkütan nörotomi; kronik ağrıRadiofrequency energy is used in many surgical procedures such as incision making, hemostasis, capsular release and capsulorraphy in the musculoskeletal system, while radiofrequency ablation is also used in the treatment of some tumors and chronic pain, in almost every field of the medicine. Since 1950, more advanced systems were produced, and it was ensured that the radiofrequency can be tr...